Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı seçildikten hemen sonra politik psikoloji konusunda uzman olan Prof. Dr. Vamık Volkan’la görüşmek istedi. Ancak ikili buluşamadı. Volkan Kıbrıs’tayken ikinci kez davet aldığı Çankaya Köşkü’ne geçen günlerde 45 dakikalığına gitti. Ancak diplomasi ağırlıklı görüşme tam beş saat sürdü.
Kıbrıs konusu ve Kürt sorunu ile ilgili ilginç görüşlerini anlatan Volkan, “Umarım anlattıklarım üzerinden bir şeyler geliştirirler” diyor. Volkan, “Bana doğru söylediğini sezdim” dediği Cumhurbaşkanına şu önerilerini anlattı:
KİMLİK SORUNU • Türkiye ile Yunanistan arasında nasıl barışçıl bir süreç olabildiyse Kıbrıs’ta da da böyle bir şey olur. Ama bunu yapacaklarına ‘Kıbrıslı milleti’ ortaya çıkarılmaya çalışılıyor. Hem Amerika hem Avrupa’da böyle bir süreç çıktı. Bu beni çok korkutuyor. Tek devlet mefhumu var. Bu tek devlet yeniden Rum ve Türkü bir araya koymak olursa kimlik sorunu ortaya çıkacak. O Rumca konuşacak, ben Türkçe konuşacağım. Ya da seçim yapacağız. Eğer böyle bir konuda ısrar edilirse 1960’taki felaketler yeniden ortaya çıkabilir.
DELİKLİ PEYNİR • Birisi bir tarafta yer alsın diğeri öbürü bir tarafta. Karıştırmayalım. Artık bir arada olmuyor, böyle bir gerçek üzerinden barışçıl sürecin olması gerekiyor. ‘Delikli peynir’ kavramı burada ortaya çıkıyor. Türkler Rumlar arasında bir sınır var. Böylelikle kültür karmaşası olmayacak. Kriz olunca ise deliklerden barışçıl yollar bulunacak. Bu göze alınmayın ‘Kıbrıslılık’ için ısrar edilmesi beni korkutuyor. Geçmişi inkâr ederek, barış yapın diyorlar. Bu mümkün değil.
KÜRT SORUNU • Bizim Türkiye’de gurur duyacağımız bir şey var. 40 bin kişi ölüyor ama birlikte yaşama devam ediyor. Bu gibi şey Batı’da olsaydı ortaya ırkçılık çıkardı. Türkiye’de ırkçılık çıkmadı. Bu da tarihimize bağlı. Dünya sanıyor ki Türkiye’de ırkçılık var. Irkçılık olmadığı için de Kürt sorununun çözümü için bugün Türkiye’de bir zemin var.