Psikiyatristler Meslek Yasasını Destekliyor Ama Nasıl?

Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Doğan Yeşilbursa, Sağlık Bakanlığının bu hizmeti sunan tüm meslekler için görev, yetki ve sorumluluk tanımlarını içeren yasa girişimini desteklediklerini açıkladı.

Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Doğan Yeşilbursa, ruh sağlığı hizmetinin, psikiyatri hekiminin sorumluluğunda yürütülmesinin önemine işaret ederek, Sağlık Bakanlığının bu hizmeti sunan tüm meslekler için görev, yetki ve sorumluluk tanımlarını içeren yasa girişimini desteklediklerini açıkladı.

Doç. Dr. Yeşilbursa, yaptığı yazılı açıklamada, Sağlık Bakanlığının, psikoterapi yapan psikolojik danışma merkezlerinin kapatılarak, psikologların ancak psikiyatri merkezlerinde veya muayenehanelerinde çalışabilmelerini düzenleyen genelgesini değerlendirdi.

Son yıllarda fen-edebiyat fakülteleri ya da eğitim fakültelerinin psikoloji veya eğitim fakültelerinin psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümü mezunlarının, “Özel Psikolojik Danışmanlık” adı altında yasalara uygun olmayan biçimde hasta muayene ve tedavi hizmeti verdiklerine dikkati çeken Doç. Dr. Yeşilbursa, son 5 yılda ise bu uygulamaların “çığırından çıktığını” ifade etti.

“Yaşam koçluğu”, “eğitim danışmanlığı”, “kişisel gelişim uzmanlığı” gibi adlar altında farklı dallarda uzmanlık eğitimi alanların bu alanda çalıştıklarını, tanı ve tedaviye yönelik uygulamalar yaptıklarını belirten Doç. Dr. Yeşilbursa, yasaya aykırı bu uygulamaların, halk sağlığının ehliyetsiz ve yetkisiz kişilerce suiistimal edilmesi anlamına geldiğini savundu.
Doç. Dr. Yeşilbursa, Türkiye Psikiyatri Derneği olarak bunlara karşı girişimlerde bulunduklarını, nisan ayında Sağlık Bakanlığı tarafından il sağlık müdürlüklerine gönderilen genelgeyle psikolojik danışma merkezlerinin kapatılmasının yeni bir tartışma yarattığını anımsattı.

Toplumun birçok kesiminde ruhsal sorunlarla uğraşan meslek gruplarının yeterince bilinmediğini, sıklıkla psikolog ya da psikiyatri hekimi (psikiyatrist) kavramlarının aynı anlamda kullanıldığını kaydeden Doç. Dr. Yeşilbursa, ruh sağlığı ile ilgili sorun yaşayan kişilerin nereye başvuracakları konusunda kararsızlık yaşadıklarını ifade etti.

"Ruhsal hastalıklar psikiyatri hekiminin işi"

Ruh sağlığı hizmetinin bir ekip çalışması içerisinde yürütülmesinin önemine işaret eden Doç. Dr. Yeşilbursa, Sağlık Bakanlığına bu konudaki önerilerini ileteceklerini bildirdi. Doç. Dr. Yeşilbursa'nın açıklamasına göre, Türkiye Psikiyatri Derneği'nin Sağlık Bakanlığına sunacağı görüşler şu ayrıntıları içeriyor:

-İnsan biyo-psiko-sosyal bir varlıktır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlık biyo-psiko-sosyal olarak tam bir iyilik halinde olmak olarak tanımlanmaktadır.

-Bu süreçlere ilişkin ortaya çıkan hastalık durumlarında tanı mutlaka hekim tarafından konur ve tedavi bütün tıp branşlarında olduğu gibi hekimin sorumluluğunda bizzat kendisi ya da koordine ettiği sağlık ekibi tarafından uygulanır.

-Bir yakınmanın ruhsal mı yoksa bedensel mi olduğu ancak iyi bir tıbbi öykü alma, tam bir fizik muayene ve özellikle de nörolojik muayeneden ve gerekli tetkiklerden sonra anlaşılabilir. Ruhsal hastalık tanısı da iyi bir tıbbi öykü alma ve ruhsal muayeneyi takiben konulabilir. Bu nedenle ruhsal hastalığı olan kişilerin muayene ve tedavi yetkisi ruh sağlığı alanında psikiyatri hekimlerine verilmiştir.

Psikoloji ile psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümünü mezunları, öğrenimleri süresince hemen hiç bir kurumda yapılandırılmış, müfredatı kabul edilmiş ve uygulaması denetlenen bir klinik stajı yapmamaktadır. Kurumdan kuruma değişen 15 gün veya bir aylık süreler boyunca hastane ortamında bulunmak dışında ruhsal hastalığı olan kişilerle karşılaşmamaktadırlar.

Nasıl isimlendirilirse isimlendirilsin tıp eğitimi almamış kişi ya da meslek gruplarının hasta muayene etme, tanı koyma ve tedavi yetkisine sahip olarak faaliyet göstermeleri pek çok açıdan evrensel bilimsel görüşe ve halk sağlığının korunmasına aykırı bir durumdur. İnsan sağlığı ile ilgili olmasına karşın sağlık hizmeti dışında tanımlanan her hizmet Sağlık Bakanlığının yetki ve denetiminden kaçırılmış olur. Sağlık hizmetlerinin tek düzenleyicisi Sağlık Bakanlığı olmak zorundadır.

Tıbbi eğitim almamış kişilerin hiçbir şekilde psikiyatrik anlamda ruhsal bozulma/hastalık ile normal/sağlıklı ayrımını yapamayacağı bilimsel bir gerçektir. Tüm ruhsal hastalıkların tanısında “bu durumu açıklayacak fiziksel bir hastalık ya da madde kullanımının dışlanması” hayati öneme sahiptir.

İç hukukumuzdaki mevzuata göre, ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı dışındaki ruh sağlığı çalışanları psikiyatrik hastalıkların tanı ve tedavi sürecinde tek başlarına yer alamazlar. Ruh sağlığı hizmetleri tedavi süresi boyunca da işbirliği içinde ve ekip halinde sürdürülmelidir. “Tedavi süreci” tanının tekrar değerlendirilmesi ve iyileşmenin takibinden ayrı düşünülemez. Tanının psikiyatri hekimi tarafından konulması sonrasında psikolojik tedavinin klinik psikolog tarafından, psikiyatri hekiminin dahil olmadığı bir süreçte yürütülmesi, tanının tekrar değerlendirilmesi, eklenebilecek tanıların takibi gibi konular açısından uygun değildir.

Yüksek Öğrenim Kurulu kararında, psikologların tek başlarına muayenehane açıp psikiyatrik hastalıkların tanı ve tedavi sürecinde yer alamayacakları açıkça belirtilmiştir.

“Tedavi süreci”, tanının tekrar değerlendirilmesi ve iyileşmenin takibinden ayrı düşünülemez. Tanının psikiyatri hekimi tarafından konulması sonrasında psikolojik tedavinin klinik psikolog tarafından, psikiyatri hekiminin dahil olmadığı bir süreçte yürütülmesi, tanının tekrar değerlendirilmesi, eklenebilecek tanıların takibi gibi konular açısından uygun değildir.

Ölçme ve değerlendirme testleri tanıya yardımcı yöntemler olup tek başına hastalık tanısı koydurucu özellik taşımaz.

Mevcut eğitim mevzuatına göre klinik psikologlar üniversite ve yüksek okulların sosyal bilimler enstitülerinde yüksek lisans ve doktora programlarını tamamlamaktadırlar. Oysa klinik ortamda çalışacak ve hasta görecek psikologların da psikiyatri hemşirelerinde olduğu gibi diğer tüm sağlık mensuplarıyla birlikte yüksek lisans ve doktora programlarını, sağlık bilimleri enstitülerinde yapmaları gerekmektedir. Sağlık bilimleri enstitüsü bu programlara katılanların klinik ortamda ve hastanede hasta görme ve tanı tedavi sürecine katkıda bulunma eğitimi almalarını sağlayacaktır.

"Yasa girişimini destekliyoruz"

Ruh sağlığı alanında çalışanların sıralamasının psikiyatri hekimi, pratisyen hekim/aile hekimi, psikolog/klinik psikolog, hemşire/psikiyatri hemşiresi, sosyal hizmet uzmanı ve psikolojik danışmanlar şeklinde olması gerektiğini belirten Doç. Dr. Yeşilbursa, açıklamasında, şunları kaydetti:

“Ruh sağlığı hizmeti, psikiyatri hekiminin sorumluluğunda yürütülmesi gereken bir ekip hizmetidir. Diğer ruh sağlığı çalışanları tek başlarına ruh sağlığı hizmeti veremez. Sağlık Bakanlığının ruh sağlığı hizmeti sunan tüm meslekler için görev, yetki ve sorumluluk tanımlarını içeren yasa girişimini destekliyoruz.”

Doç. Dr. Yeşilbursa, ruh sağlığı alanında hizmet veren mesleklerin görev, yetki ve sorumluluklarının vatandaşın yararına ve bilimsel temelde belirlenmesi yolunda her türlü katkıyı vermeye hazır olduklarını da bildirdi.

Türkiye Psikiyatri Derneği Basın Bildirisi için TIKLAYINIZ

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri