Psikiyatrist Rıdvan Üney, özellikle şehir hayatının temposunda ve yoğunluğunda kaçınılmaz bir sorun haline gelen stresle baş etme yollarını anlattı. Yaşanılan birçok sağlık sorununun kaynağının stres olduğunu belirten Dr. Üney, trafikte yaşanan stresle ilgili ise "Öfke kontrolü en önemli mekanizma" dedi.
Yaşanılan sağlık problemlerinin birçoğunun kaynağı olarak gösterilen stres, özellikle şehir hayatının temposunda ve yoğunluğunda kaçınılmaz bir sorun haline geldi. Aşırı stresin sebepleri, insan sağlığına etkileri ve mücadele yöntemleri ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, özellikle trafikte yaşanan problemlerle ilgili, "Öfke kontrolü en önemli mekanizma" dedi.
"İki tür stres çok büyük sıkıntıya neden olabilir"
Stresin dışarıdan veya içeriden vücudumuza gelen yeni tepkiler olduğunu belirten Psikiyatrist Rıdvan Üney, "Buna karşı vücudumuz da başka bir tepki verir. Her zaman kötü bir şey değildir stres. Örneğin, öğrenciler için eğer strese girmezlerse ders çalışamazlar ve sınavlarından geçemezler. Biz daha stres dediğimizde olumsuz şeylerden bahsediyoruz. İki tür stres çok büyük sıkıntı yaratabilir. Birincisi yeni başlayan, önceden alışmadığımız bir durum ve alışamadığımız ve baş edemediğimiz bir durumda bizim için tehlikeli olabiliyor. Bir de uzun süren durumlar olabiliyor. Örneğin iş yerinde çatıştığınız bir arkadaşınız var. Her gün sürekli onunla karşılaşıyorsunuz. Bu başlı başına bir stres kaynağı olabiliyor. Vücudumuz da tabi doğal olarak buna farklı reaksiyonlar verebiliyor. Örnek olarak baş ağrıları, mide sorunları, bağırsak sorunları, kalp sorunları, damar sorunları, tansiyon gibi problemler meydana gelebiliyor. Bunların çoğunlukla stres kökenli olduklarını da biliyoruz" ifadelerini kullandı.
"Bütün ilaçlar gibi antidepresanların da tehlikeleri olabilir"
Günümüzde çok popüler bir konu olan antidepresan kullanımı üzerine de yorum yapan Dr. Üney, "Birincil olarak geldiğinde kişinin sorunu sadece başka metotlarla halledilebiliyorsa zaten onlarla hallediyoruz. Eğer halledilemiyorsa da bir bronşit olan kişinin nasıl antibiyotik kullanması gerekiyorsa, eğer gerçekten bir depresyona girmişse kişi ve tedavi edilemeyecek durumdaysa da mutlaka psikolojik tedavilerden fayda göremeyecek durumdaysa mutlaka antidepresan kullanmalı. Tehlikeleriyle ilgili bir sürü şey söylenmekte günümüzde. Bütün ilaçlar gibi antidepresanların da tehlikeleri olabilir. Tehlikeli tarafı bir doktora başvurmadan tek başına kişinin alması ya da komşu önerisiyle alınması, bunlar tehlikeli olabilir. Onun haricinde bir doktora gittiğinizde herhangi bir ilaç verdiğinde onun takibi de doktor tarafından yapılacağı için sorun olmayacaktır. İntihar riski olduğuna dair bir şeyler söyleniyor. Bu da geçerliliği olmayan bir durum. Evet böyle bir risk var ama bütün ilaçların riski var. Kullandığımız ağrı kesiciler de mide kanamasına neden olabilir. Ne yapıyoruz herhangi bir sıkıntı hissettiğimizde tekrar hekimimize başvuruyoruz. Yani iş birliği iyi olduğu müddetçe hiçbir sorun olmaz" dedi.
"Ekonomisi iyi olanlar da olmayanlar da bunlardan uzak duruyorlar"
Stresle başa çıkmanın yollarından bahseden Dr. Üney, kişinin öncelikle neler yapmadığını fark etmesi gerektiğini belirterek, "Yeterince dinlenmiyorsa, yeterince uyumuyorsa, yeterince arkadaşlarıyla iyi zaman geçirmiyorsa, tatil yapmıyorsa ya da kendisine zaman hiç ayırmıyorsa, koşturarak bir yere gidip koşturarak bir yere geliyorsa ki bunlar ekonomik durumlardan bağımsız durumlardır. Ekonomisi iyi olanlar da olmayanlar da bunlardan uzak duruyorlar. Fiziksel aktiviteden kaçınmak gibi önce bunları yapmasını istiyoruz kişilerin çünkü bunları yapmadan direkt olarak biz ilaca başlamıyoruz. Ancak genellikle insanlar bunlardan çok uzak duruyorlar" ifadelerini kullandı.
"Bir kişi görevinin nerede başlayıp nerede bittiğini bilmiyorsa bu çok büyük bir stres kaynağı haline gelebiliyor"
İş ortamındaki koşulların da yaşanan streste çok büyük etken olduğunu vurgulayan Dr. Üney, "Uzun çalışma saatleri, çalışılan kişiler arasındaki ilişkilerdeki bozukluk bir de en önemlisi belki de kişinin konumunun belirsizliği. Eğer bir kişi sadece bir işi yapıyorsa sorun yok ama birden fazla iş yüklenmişse yani görevinin nerede başlayıp nerede bittiğini bilmiyorsa bu çok büyük bir stres kaynağı haline gelebiliyor. Bunların tanımlanması daha kolaylaştırılabilir. Problem olduğu zaman da mutlaka üstleriyle konuşması, olan problemi çözmeye çalışması, kendi başına hareket etmemesi de önemli bir şey olabiliyor. Ekonomik koşullar da bunların arasında sorun olabiliyor. Yeterince zam alamama veya beklentilerine cevap verememe iş ortamının mutlaka yöneticileriyle bunu konuşması gerekiyor. Çünkü başka bir kaynak yok. İşi bırakıp değiştirmek de tek başına yeterli bir sonuç yaratmıyor. Gittiğiniz başka işte de aynı problemler meydana gelebilir" dedi.
"Öfke kontrolü en önemli mekanizma"
Şehir hayatında yaşanan stresin en büyük kaynaklarından biri olan trafik sorununa da değinen Dr. Üney, trafikte yaşanan en büyük sıkıntının kişiselleştirme sorunu olduğunu vurgulayarak, "Bazen yapılan bir davranış örneğin bir arabanın önünüze kırmasının size ait bir durum olmadığını bilirsiniz. Sanki size yapılmış gibi hissederseniz, alınganlık gösterirseniz tartışma, kavga bunun için daha fazla büyür. Sadece oturup biraz düşünmek, düşünebilmek için belki 10 defa derin nefes almak durumun ne olduğunu anlamanızı kolaylaştırır. Çünkü aslında burada öfke kontrolü en önemli mekanizma. Kişiselleştirmemeyi sağlamak öfke kontrolü ile mümkün. Çünkü çoğu zaman sizinle bir ilişkisi olmuyor birisi kendi acelesinden dolayı önünüze kırmış oluyor. Bu yüzden çatışma ve kavga hatta acelesi olan kişiler kavga ederek zamanlarını daha fazla kaybediyorlar" şeklinde konuştu.
"Araba kullanmaktansa toplu taşımayı kullanmak olabildiğince işleri biraz daha kolaylaştırabilir"
Trafik yoğunluğunda yaşanan stres ile mücadele edebilmenin yollarını anlatan Dr. Üney, "Trafikte daha çok araba kullanmaktansa toplu taşımayı kullanmak olabildiğince işleri biraz daha kolaylaştırabilir diye düşünüyorum. Mutlaka arabalarda çoğu insan müzik dinlemiyor, müzik dinlemek iyi gelebilir, sakin müzikler. Aynı zamanda bu nefes egzersizleri, derin nefes alıp, tutup uzun süreli derin nefes alıp, uzun süre tutup, bırakmak ve bunun en az 10 kere tekrar etmesi kişinin hem bedenini hem kaslarını hem de zihnini gevşetecektir. Bu tip uygulamalar ani davranışları da engelleyen uygulamalardır. Herhangi bir durum olduğunda önce bunu yaparsa işler daha kolaylaşacaktır çünkü 5 dakika sonra unutacağı bir olayı yaşam boyunca hatırlamasını istemiyoruz" diye konuştu.
Kaynak:www.malatyaguncel.com