'Türk'ün Göçebe Ruhu', 'Türklerde Liderlik ve Fanatizm', 'Türklerin Psikolojisi', 'Türk Grup Davranışı' gibi önemli kitaplara imza atan Göka, şu tespitleri yapıyor: "Vesayetçilikten kurtulmak ve demokraside karar kılabilmek için farklı kimliklerle bir arada yaşamayı kabul etmek durumundaydınız. Sağlıklı davranmayı engelleyen, zihinleri fanatikleştiren bir terör ortamı vardı. Bunlara rağmen demokrasi yolunda ilerlemek, sindirilmesi oldukça güç bir durumdu ama toplumumuz büyük ölçüde bunu başardı. Batılı toplumların bile afalladığı kimlik siyasetleri karşısında bu başarıyı gösteren toplumuzu kutlamak gerekir. Demek ki demokrasiye ve hoşgörüye yatkın bir toplumsal yapımız varmış."
Erol Göka, 'evet' diyen yüzde 58'lik kesimin, 'büyük ve demokratik Türkiye' isteyen ve nüfusun yüzde 65'ine tekabül eden insanlar içinden çıktığını belirtiyor. 'Hayır' diyen grubu ise üçe ayırıyor: "Çağdaş yaşamcılar, ulusalcılar, Aleviliği birincil kimlik olarak görenler. Onlara göre Cumhuriyet, değişik güçler (emperyalizm, çıkar şebekeleri, gericiler) tarafından amacından saptırılmıştır. İşler giderek daha da kötüleşecek, iktidara dış güçlerin güdümündeki gericiler yerleşecektir."
ZAMAN
FATİH VURAL