Psikiyatri ve Sanatı Buluşturan Dergi

Akşam Gazetesinden MİNE AKVERDİ Psikiyatri ve Sanatı Buluşturarak bu alanda bir ilki başaran "PSİKEART" dergisi Genel Yayın Yönetmeni Prof. Dr. M. Emin Önder ile konuştu...

Psikiyatri ile sanatı buluşturan tematik dergi Psikeart; tutku ve kıskançlık, stigmata, unutma, aşk, şiddet gibi konuları hem psikiyatrların hem de edebiyatçılar, tarihçiler, akademisyenler, yazarlar ve sanatçıların kaleminden sayfalarına taşıyor...

Psikiyatri ve sanatın ortak noktası her ikisinin de insan doğasını konu alması. Ocak 2009'dan bu yana iki ayda bir yayınlanan çarpıcı ve şık dergi Psikeart da işte bu fikirden yola çıkıyor. Kendi alanında bir ilki gerçekleştiren Psikeart, tematik bir dergi; her bir sayısına insan doğasına dair en temel duygu ve olgularından birini taşıyor ve o olguyu hem psikiyatrik, hem toplumsal, hem tarihsel açıdan hem de edebiyatta, sinemada, müzikte, resimde işleniş şekliyle masaya yatırıyor. Bugüne kadar çıkan beş sayısında psikiyatrlar, edebiyatçılar, akademisyenler ve sanatçılardan oluşan yazarların kaleminden 'Tutku ve Kıskançlık', 'Stigma', 'Unutmak', 'Aşk' ve 'Şiddet'i her yönüyle işleyen Psikeart'ın kasım'da çıkacak yeni sayısının konusu da 'Utanmak' olacak. Dergiye vakit ayırmak için Kocaeli Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanlığı görevini bırakan Psikeart dergisi Genel Yayın Yönetmeni Prof. Dr. M. Emin Önder ile konuştuk. Aynı zamanda her bir sayısında ayrı bir kent veya ülkeye odaklanan Memlekent dergisini de çıkaran Önder, her iki derginin de arşivlik çalışmalar olduğunu söylüyor.

- Dergi fikri nasıl ortaya çıktı?

1993 yılında 3P diye bir dergi çıkarmıştık. Profesyonellere, psikolog ve psikiyatrlara yönelik bilimsel makalelerin yer aldığı bir dergiydi, . Kısa sürede bin civarında abonesi oldu ve 15 yıl çıktı. Psikeart'ta ise daha çok insana ulaşabilen bir dergi yapmayı amaçladık. Bundan üç yıl önce Reha Mağden, Ulus Baker ve Duygu Asena'nın da olduğu bir yapılanma oluştu. Ancak kısa süre içinde bu üç arkadaşımızı arka arkaya kaybedince süreç kesintiye uğradı. Üniversiteden dergiyi oluşturmaya vakit kalmıyordu; oradaki görevimi bıraktım ve bunun yerini Psikeart dergisi aldı. Krize rağmen dergi ocak ayında çıktı. Yine psikiyatrlık yapmaya devam ediyorum ama zamanımın büyük bir kısmını dergiye ayırıyorum. Olumlu tepkiler alıyoruz, 4. sayımız itibarıyla satışlarımız 2 bin 500'e yükseldi.

KOLAY TÜKETİLECEK BİR DERGİ DEĞİL

- Psikiyatri ile sanat hangi noktalarda buluşuyor?

Psikiyatri insan bilimi olduğu için insanın yaratıcığından tutun da, bir takım patolojik durumlarına yansıyabilecek olan bütün alanları içeriyor. Öyle olunca sanatla da yakın bir ilişkisi var. Psikiyatri insanla ilgili bir tıp dalı olmasını yanında, bireyler toplumu oluşturduğu için toplumla da ilgili. İnsanların sosyolojik ve kültürel bağları, mutlaka insan yaşamında ve ruhunda son derece etkili. O bakımdan belirlediğimiz temaların psikiyatrik ve psikolojik değerlendirmelerinin yanında sanata, topluma, tarihe nasıl yansıdığını dergiye taşıyoruz. 

- Temalar neye göre seçiliyor, hem bilimsel, hem sanatsal açıdan nasıl işleniyor?

Günlük yaşantımızda her insanın karşılaşabileceği bir temayı ele alıyor her bir sayı. İlk sayımızda 'tutku ve kıskançlık' ile başladık; her insanın hissettiği, yaşadığı duygular. İkinci sayımızdaki 'stigmata' da önemli bir kavram. Yaftalama, etiketleme ve 'ötekileştirme' dediğimiz durum bugün yaşamımızın her alanında kendini gösteriyor. Unutma, aşk, şiddet ve kasım sayısında işleyeceğimiz utanmak da hepimizin hayatta o veya bu şekilde mutlaka karşılaştığımız durumlar. Dergide bunların psikiyatrik anlamda nasıl duygular olduğunu, neden kaynaklandığını, bu sorunlara doğru yaklaşımların neler olduğunu açıklamaya yönelik, psikiyatr arkadaşlarımızın kaleme aldığı yazılar yer alıyor. Ama bunun yanında edebiyatta, sinemada, sanat alanında bu tema nasıl işleniyor konusuna da yer veriyoruz. Sosyal bilim dalları, özellikle felsefe, antropoloji, sosyoloji, tarih, edebiyat, sanat dallarında yazarlar kendi alanlarında bu temaların ne ölçüde yeri var, önemi nedir, bunları anlatıyor. Böylece konu bütün yönleriyle toplanmış oluyor.

- Psikeart ve Memlekent dergilerinin her ikisi de tematik dergiler. Tematik derginin cazibesi nedir sizce?

Okunmasında kolaylık sağlıyor, çünkü konu bütünlüğü var. İkincisiyse tematik dergi kolay tüketilecek bir dergi değildir. O konuyla ilgili alanda bilgilerden faydalanacağınız bir kaynak yaratıyor. Bu özelliğiyle yarı dergi-yarı kitap olarak bir alana oturuyor. Böylelikle kısa sürede tüketilen bir dergi olmaktan çıkıyor; kütüphaneye konacak, insanların her zaman elinin altında bulundurmak isteyeceği bir dergi olacağını düşünüyorum.

MİNE AKVERDİ / AKŞAM GAZETESİ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Röportaj Haberleri