BDP'ye yakınlığıyla bilinen Günlük Gazetesi ANF'yi kaynak göstererek yayımladığı bir makalede, Politik Psikolojinin duayeni olarak bilinen Prof. Vamık Volkan'ın Eski özel harpçi olduğu iddialarına yer verdi.
Özellikle faili meçhul cinayetlerin yoğun olarak yaşandığı dönemde devlete danışmanlık yapan ünlü bilim adamı konusunda Psikiyatri Profesörü Mehmet Bekaroğlu'nun görüşlerine sık sık yer verilen analizde şu ayrıntılar dikkat çekiyor.
"Mehmet Bekaroğlu bundan bir süre önce Yeni Harman Dergisi'ndeki yazısında savaşın, çatışmaların, faili meçhul cinayetlerin en yoğun yaşandığı yıllarda Vamık Volkan'ın Özel Harp Dairesi'nde çalıştığını açıklamıştı. Hatta Bekaroğlu, ünlü bilim adamının 'Politik Psikoloji Merkezi' projesinin de fikir babası olduğunu ve bu MGK'ya raporlar yazdığına dikkat çekmişti."
Söz konusu analizde yer alan ayrıntılar şöyle:
Kirli savaşın, faili meçhul cinayetlerin en yoğun yaşandığı yıllarda devlete danışmanlık yapan ve Mehmet Bekaroğlu'na göre Özel Harpçi ünlü bilim adamı Prof. Dr. Vamık Volkan bugün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Kürt meselesi konusunda görüştü.
PKK'nın 'eylemsizlik' kararıyla birlikte Kürt meselesinin çözümü konusundaki tartışmalar yoğunlaşırken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bugün Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Derneği (Ekopolitik) Danışmanı Prof. Dr. Vamık Volkan ve beraberindeki heyeti Tarabya Köskü'nde kabul etti.
Basına kapalı gerçekleşen görüşme saat 11.00'de başladı ve yaklaşık 3 saat sürdü. Görüşmeden sonra gazetecilere konuşan AKP'nin 'açılım' politikasının mimarlarından Prof. Dr. Vamık Volkan, 'Cumhurbaşkanı çözümün sadece silahla olmayacağını ve diyaloğun önemini belirtti' dedi.
'ARAMIZDA MİT MENSUBU DA DAĞDAN İNEN KÜRT DE VAR'
Volkan, kendilerinin siyasetin dışında bir konumda olduklarını belirterek, 'Aramızda eski MİT mensubu da var, dağdan inen Kürt de' ifadelerini kullandı.
Gül'le 3 hafta önce de görüştüklerini belirten Volkan, o zaman sundukları raporların Cumhurbaşkanı tarafından okunduğunu belirtti, ancak bu raporun içeriği hakkında bilgi vermedi.
Volkan, Ekopolitik olarak Türk-Kürt, her kesimden akıl insanlarla bir birliktelik kurduklarını ve bu laboratuvardan çıkacak sonuçları toplumla paylaşacaklarını söyledi.
'FARKLI BİR AMACIMIZ VAR'
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Volkan şöyle konuştu: 'Kürt meselesiyle ilgili birçok süreç oldu. Bunlar arasında Hakkari'ye de gidildi. Vali beyle, Belediye başkanıyla, üniversitelerle, gençlerle toplantılar yapıldı. Psikanalist bir arkadaşımızı gönderdik. Orada taş atan çocuklarla ilgili çalışmalar yaptık. Bu çekirdek grup bir araya geliyor. Farklı bir amacımız var. Herkesin çeşitli önerileri var. Benim önerim size uymayabilir, yada içinizde farklı duygular yaratabilir. Bunu konuşursak, herkesin sahip olabileceği öneriler ortaya çıkıyor. Eğer bu öneriler uygulanırsa kimse aşağılanmaz.''
Gül'ün Türkiye'de birtakım sivil toplum örgütlerinin yaptıkları çalışmaları önemsediğini kaydeden Volkan, 'Bugün bizim çekirdek grup dediğimiz 19 kişiyi götürdük. Herkes konuştu, herkes fikirlerini söyledi. Cumhurbaşkanı kendisi bile not aldı. Çok takdir etti. Bence bu toplantının en önemli yani bu 19 kişinin bu sürece gönüllü olarak yatırım yapması Ve sayın Cumhurbaşkanıyla görüşmesi oldu. Kendisi böyle sivil süreçlerin önemini tekrar söyledi. Bunları takdir ettiğini ve destekleyeceğini söyledi'' dedi.
'GÜL, HER ŞEY SİLAHLA BİTMEDİĞİNİ SÖYLEDİ'
Yaptıkları görüşmede Gül'ün 'Her şeyin silahla bitmeyeceğini söyledi' ifadelerini kullanan Volkan devamla şöyle dedi: 'Herkesle konuşmanın önemini söyledi. Kendisinin oynayacağı rol var tabii. Çok farkında. Onu konuştuk. Tahmin ediyorum ki devamlı olarak Ekopolitik'ten gelecek olan bazı fikirleri dinlemek için açık. Kendisine ebeveyn rolü çizmiş.
Volkan oluşumlarının siyaset dışında olduğunu belirterek, 'Ekopolitik'te siyasi konuların konuşulması yasak. Bu kişilerin bir araya gelip bir laboratuvar kurması. Bence böyle bir laboratuvarın kurulması siyasiler tarafından çok zor. Çünkü siyaset bir gerçek, oy meselesi bir gerçek, ekonomi bir gerçek. Orada bir laboratuvar kurmak zordu. Bu grupta eski MİT'den gelmiş büyük bir insan var, bu grupta bügün aramızda yok ama dağdan inmiş bir Kürt vatandaşımız var. Bazı arkadaşlar yurt dışında, herkesi getiremedim.
Bu sürecin önemini anlaması ve kapısını bize açması. Yeni fikirler çıktığı takdirde Cumhurbaşkanı ile paylaşacağız. Biz hükümet içın çalışmıyoruz. Açılım var ama yok. Referandum ya da siyaset konuşmadık' dedi.
SAVAŞIN DANIŞMANIYDI
Mehmet Bekaroğlu bundan bir süre önce Yeni Harman Dergisi'ndeki yazısında savaşın, çatışmaların, faili meçhul cinayetlerin en yoğun yaşandığı yıllarda Vamık Volkan'ın Özel Harp Dairesi'nde çalıştığını açıklamıştı. Hatta Bekaroğlu, ünlü bilim adamının 'Politik Psikoloji Merkezi' projesinin de fikir babası olduğunu ve bu MGK'ya raporlar yazdığına dikkat çekmişti.
'Savaşın danışmanlığını yaparken bugün barışın danışmanı olabilir mi? Bu kabul edilir, normal bir şey mi?'' diye soran Bekaroğlu, 'Politik Psikoloji Merkezi'nin bugün hala tam olarak ne işler yaptığını kimsenin bilmediğine dikkat çekiyor.
VOLKAN'IN DİKKAT ÇEKEN İFADELERİ
Ünlü bilim adamı Vamık Volkan, geçtiğimiz Ağustos ayında Ankara'da İçişleri Bakanı Beşir Atalay olmak üzere hükümet yetkilileriyle görüşmelerde bulunmuştu. Volkan 'açılım' politikasının gündeme geldiği sırada basına verdiği demeçlerde, 'bu sürece Abdullah Öcalan kesinlikle dahil edilmemeli, af çıkartılmamalı. Bu sürecin hiçbir yerinde olmamalı. Abdullah Öcalan, Kürt sorununu ortaya çıkardı'' ifadeleriyle dikkat çekmişti.
Volkan'ın ayrıca PKK ile mücadele yöntemleri ve PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 'kişiliğiyle' ilgili yazdığı makale ve kitaplar bulunuyor.
Bekaroğlu'na göre Volkan sadece Türkiye'de değil CIA ve Pantagon'un bazı projelerinde yer aldığı, bazı devletlere etnik sorun ve 'terörle'' ilgili danışmanlık yaptı.
'ÖZEL HARP DAİRESİNDE ÇALIŞIYORDU'
AKP'nin son dönem politikasına yönelik sert eleştirileriyle dikkat çeken Saadet Partisi eski milletvekili Mehmet Bekaroğlu şunları belirtmişti:
'Gerçekten bu kadar basit mi; bir bilim insanı dün savaşın danışmanlığını yaparken bugün barışın danışmanı olabilir mi? Bu kabul edilir, normal bir şey mi?
Birçok örneği var ama yukarıdaki soruları ünlü psikiyatr, 'politik psikoloji uzmanı' Prof. Dr. Vamık Volkan'ın 'Kürt açılımı' konusunda aldığı pozisyon nedeniyle sordum. Konu ile ilgilenenler, izleyenler bilir, şimdi 'açılım ve barış' için önerilerde bulunan bu ünlü ruhbilimci, savaşın en şiddetli olduğu, kanlı çatışmalar ve faili meçhullerin yoğun olarak yaşandığı günlerde, Başbakanlığa bağlı olarak oluşturulan 'Politik Psikoloji Merkezi' projesinde yer almış, bu projenin fikir babalığı ve danışmanlığını yapmıştı. Merkez, Başbakanlığa bağlıydı ama esasen Genel Kurmay'da, daha doğrusu 'Özel Harp Dairesi' bünyesinde çalışıyor, Milli Güvenlik Kuruluna da raporlar hazırlıyordu. Dahası, bir söylentiye göre, Merkez'in çalışanları bazı operasyon ve sorgulamalara da katılıyordu. Ayrıca Vamık Volkan'ın ABD'de CİA ve Pantagon'un bazı projelerinde yer aldığı, bazı devletlere etnik sorun ve terörle ilgili danışmanlık yaptığını biliyoruz.
Yine de 'Politik Psikoloji Merkezi'nin Türkiye'de tam olarak neler yaptığını kimse bilmiyor. Ancak o günlerde kirli savaş bütün acımasızlığı ile davam ediyordu, binlerce faili meçhul cinayet o dönemde işlendi, köy boşaltmaları, işkenceler hep o dönemde yaşandı. Yine psikolojik savaşın tüm yöntemleri bu dönemde tecrübe edildi.
Şimdi dönem değişti, ülkede barış rüzgârları esiyor; 'Politik Psikoloji Merkezi' çoktan kapatıldı, burada çalışan bilim insanlarından henüz bir ses çıkmadı ama Prof. Vamık Volkan yine sahnede. Geçtiğimiz aylarda Kürt açılımıyla ilgili Cumhurbaşkanı Gül ve İçişleri Bakanı Atalay ile görüşmelerde bulundu, hükümete yakın araştırma merkezlerinde seminerler verdi, basın yayın kuruluşlarında görüşlerini açıkladı. Gazeteler, Profesör Volkan'ı 'politik psikoloji kavramının geliştiricisi, ABD'de en prestijli ödüllerinden birinin sahibi' diye tanıttılar.
ANF