Türkiye'de her 10 çocuktan 1'i prematüre doğuyor. Küçücük bedenleriyle hayatta kalma mücadelesi veren prematüre bebeklerin bakımı anne babaları endişelendirse de bu konuda yapılan farkındalık çalışmaları gün geçtikçe daha çok umut ve bilgi aşılıyor. Peki anne babalar bu süreçte bebeklerine nasıl yaklaşmalı, nelere dikkat etmeli?
El Bebek Gül Bebek Derneği, prematüre bebeği olan anne ve babalara yönelik önemli farkındalık çalışmalarına imza atmaya devam ediyor. Prima ile birlikte Prematüre Gücü Projesini hayata geçiren dernek, Prematüre Ebeveyn Eğitim Fonu kurarak Türkiye genelinde ebeveynlere yönelik seminer ve eğitimler düzenleyecek ve Türkiye'deki hastanelerin prematüre yoğun bakım ünitelerine Prematüre Bebek Bezi bağışına bu yıl da devam edecek.
Proje kapsamında sorularımızı yanıtlayan Prima Uzman Kurulu Üyesi Uzman Psikolog Yeşim Çaylaklı, anne babalara rehber olacak nitelikte bilgiler paylaştı.
Anne adayları zaten hassas bir süreç yaşarken, prematüre bebek sahibi olmak onları daha çok endişelendiriyor. En çok hangi ortak kaygıları taşıyorlar?
Prematüre bebek sahibi olan annelerin içinden geçtikleri zorlu süreçte yaşadığı bazı kaygılar oldukça benzerlik gösterebilmektedir. Örneğin, bebeğini kaybetme korkusu, bebeğiyle sağlıklı bağ kurmaya dair endişeler, neleri farklı yapabilirdim düşüncesinin tetikleyebildiği suçluluk hissi ve bebeğin fiziksel ve ruhsal olarak sağlık problemleri yaşayacağına yönelik endişeler bunlardan bazılarıdır. Ancak her annenin kendi içsel kaynakları ve düşünce sistemi birbirinden farklıdır. Bu nedenle prematüre bebek sahibi olmak her anneyi farklı şekillerde etkilemektedir.
Bu süreçte nasıl bir yol izlemeliler? Sizce yapmaları gereken ilk şey ne olmalı?
Özellikle annelerin fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının desteklenmesi oldukça önemlidir. Ailedeki diğer üyelerin annenin yakınında olmaları, yaşadığı duyguları ve içinden geçen düşünceleri dışa vurmasına yardımcı olmaları önemlidir. Bu süreçte annenin yanında olumlu ve gelecekle ilgili umut verici konuşulmasına dikkat edilmelidir. Annenin iyi olma halinin bebeğe olumlu katkıları olduğu bir gerçek. Annenin fiziksel ve ruhsal olarak kendine iyi bakması, bebeğinin sağlığı için gereklidir. Bebeğiyle ilgili hayaller kurmayı, olumlu düşüncelere odaklanmayı ve evde bebeğiyle birlikte olduğu zamanları zihninde canlandırmayı deneyebilirler. Bebeklerinin fiziksel sağlığı yanında duygusal ihtiyaçlarının da olduğunu bilmeleri ve kuvvetli bir bağ kurmanın onu hayatta tutmaya yardımcı önemli bir unsur olduğunu hatırlamaları gerekmektedir. Ayrıca bebeklerinin sağlık kurumlarında geçirdiği süreçte iyi bakıldığını bilmek ve sağlık ekibinin bilgi ve deneyimine güvenmek de anne babalar için çok önemli. Sağlık kurumlarında prematüre bebeklere özel geliştirilen bebek bezi kullanılması ve bunun gibi özel uygulamalar sayesinde ebeveynler bebeklerinin özenle bakıldığını hissedebiliyorlar.
Prematüre bebekleri olan diğer ebeveynlerle iletişimde olmaları faydalı olur mu?
Kendileriyle benzer deneyimler yaşamış ve benzer süreçlerden geçen ebeveynlerle iletişimde olmaları oldukça faydalı olur. Bu tarz bir iletişim, ebeveynlerin anlaşıldıklarını hissetmelerine ve yalnız olmadıklarını görmelerine olanak vermesi açısından önemli bir duygusal destek sağlamaktadır. Ayrıca ebeveynlerin, ülkemizde prematüre bebek sahibi olan ebeveynleri desteklemeyi ve toplumda bu konuda farklındalık yaratmayı amaçlayan derneklerden destek almalarını önerebilirim. Prematüre doğum ve sonrasında yaşanabilecek durumlarla ilgili doğru bilgi sahibi olmak son derece önemlidir. Doğru bilgiye ulaşabilen ebeveynler, kendilerini bekleyen durumlar karşısında daha hazırlıklı olabilmekte ve önlerine çıkan zorluklarla baş etmede etkili çözümler geliştirebilmektedirler.
Doğumdan sonra küvözde olan bebekleriyle anne babanın iletişim kurması mümkün mü? Bu iletişim bebeğin gelişimi açısından nasıl bir etki yaratır?
Bilinmezlerle dolu dünyaya gözünü açan bir bebeğin birincil ihtiyacı tanıdık olan bir şeyi aramaktır. Tanıdıklık, güven hissini sağlaması açısından önemlidir. Güvende hissetmeyi sağlayan en önemli yollardan biri ten tene temastır. Araştırmalar, bu temasın bebeğin daha rahat nefes alabilmesine ve daha iyi uyumasına katkı sağladığını göstermektir. Tabii ki, ten teması sadece anne ile değil baba ile de yapılmalıdır. Anne babanın kokusunu hissetme, anne baba sesinden bir masal dinletilmesi veya anne baba resimlerinin kuvöze yapıştırılması, bebeğin ihtiyacı olan ve hayata tutunmasını sağlayan duygusal işaretlere örnek olarak verilebilir.
Son yıllarda sağlık kurumlarında kuvözdeki bebeklerin anne babalarıyla iletişim kurmasına özen gösterilmesine başlandığını görmek umut verici. Bebeğin sadece fiziksel ihtiyaçları olmadığı, ruhsal olarak da bir dünyası olduğu artık birçok sağlık çalışanı tarafından kabul edilmeye başlandı. Bağ kurma gibi yaşamsal olan duygusal ihtiyacın, bebeğin fiziksel sağlığına katkıları olabildiğini ve kuvözde kalma süresine dahi etkisi olabildiğini gözlemleyebiliyoruz. Bu nedenle anne baba ve bebek arasında kurulan iletişimin bebeğin sağlığına olumlu katkıları olacağını söyleyebiliriz.
Anne babalar eve döndüklerinde hangi zorluklarla karşılaşıyor? Bu dönemde onlara ne önerirsiniz?
Anne babalar, hastanede verilen bakımın devamını evde nasıl sağlayacakları konusunda endişe duyabilirler. Bebeklerinin herhangi bir hastalık kapmaması konusunda özel bir dikkat gösterebilirler. Bunların dışında, yeterli olup olamayacakları veya bebeklerine bakıp bakamayacaklarıyla ilgili endişelenebilirler. Bu şekilde hissetmeleri son derece doğaldır. Doğumdan sonra bebekleriyle hayal ettikleri gibi bir zaman geçiremedikleri için ilk başlarda yalnız olma fikri biraz ürkütücü gelebilir. Ancak bebekleriyle bağ kurduktan ve onun ihtiyaçlarını anlamaya başladıktan sonra endişelerinin ve korkularının azalmaya başladığını zaman içinde deneyimleyeceklerdir.
Hastaneden eve geçiş evresinde ailedeki güvendikleri ve yanlarında olmasını istedikleri kişilerden veya olabiliyorsa profesyonel birilerinden yardım almayı düşünebilirler. Annenin öncelikle bebeğiyle ilgilenebilmesi için evdeki rutin işlerin bazı kişiler tarafından halledilmesi oldukça önemlidir. Annenin duygusal olarak güçlenebilmesi için fiziksel olarak da kendini kuvvetli hissetmesi gereklidir. Annenin kendisini stresli hissettiği zamanlarda kısa bir yürüyüş yapmasına imkan sağlanması veya vakit geçirmekten keyif aldığı arkadaşlarıyla bir arada olması, mümkünse evin dışında, desteklenmelidir. Annenin yanında olumlu konuşulması, gelecekte başına gelip gelmeyeceği belli olmayan olaylarla ilgili zihninin meşgul edilmemesi de önemlidir. Ayrıca, kendileriyle benzer deneyimler yaşayan annelerle iletişim kurmayı veya aklındaki soruları uzmanlara danışarak uygun kaynaklardan doğru bilgiler edinmeyi düşünebilirler. Son olarak, bunun bir süreç olduğunu kabullenmelerini ve her zaman değişime ve dönüşüme güvenmelerini tavsiye edebilirim.