Beyaz bir gelinlik içinde içtenlik ve samimiyeti gözlerinden okunan bir genç sanatçı idi Pippa. İtalya'dan yola çıkmıştı. Bir inanç ve ideal için otostop yaparak Filistin'e kadar gidecekti. Barış, kardeşlik ve özgürlük dersi verecekti.
Gelinlik saflık ve masumiyet ifade ediyor. Tek başına otostop ile yolculuk yapmak insana güvenmeyi sembolize ediyor. Filistin'i son yer olarak seçmesi de anlamlıdır. Bütün kültürleri geçerek buraya gelip kavga ve savaşların anlamsızlığını vurgulamayı hedefliyor.
İdealist bir insan olabilmek için tehlikeleri göze almak gerekir. Realist bir insan olmak için düşünülen şeylerin uygulanabilir olması hesap edilir. Aktivist bir insan için ise tehlikeler amaca uygun ve uygulanabilir olmalıdır.
İyi niyetle, barış, kardeşlik ve özgürlük için başlayan Pippa'nın yolculuğu Filistin’e ulaşamadan Gebze'de tecavüz ve öldürülme ile sonlandı. Trajik bir bitiş… Geriye utanç, hüzün, öfke ve matem bıraktı.
Pippa iyi bir idealist ama kötü bir realist idi.Batı felsefesinin korumasızlığına kurban oldu.Onun hakkında bazı batı filozofları insanlara güvenebilieceği güvencesini vermişlerdi.
Pippa hümanizm kurbanı mı?
Batının ahlaki değerlerinin özünü oluşturan hümanizm, ilahi adaleti ve aşkın değerleri reddeden materyalizmin dini ve etik felsefesi olmuştur.
Transendental ve doğa üstü inançların güncelliğini kabul etmeyen hayat duruşu talebi, rönesans hümanizminin sonucu olarak gelişti.
Ateist ve agnostik düşünce okulları ahlak felsefesi olarak dinin alternatifi gördükleri hümanizme sarıldılar. ABD yüksek mahkemesi (Supreme Court) hümanizmi dinin eş değeri bir hak olarak deklare etti.(1961)
Dini tek belirleyici olarak gören katoliklere ve dini siyasetin emrine veren ortodokslara karşı olan protestan ahlakının temelinde hümanistik felsefe yatar.
Batı, katolik katılığından ve kilise baskısından hümanizme sığınarak modernleşebildi. Geleneği, mistisizmi ve vahyi reddeden seküler din olarak hümanizm çok tartışılıyor artık.
Aklın önderliği ve bilimsel şüphecilik, hümanizmin metotlarıdır. Ancak insanı kutsallaştıran hümanizm din öğretisine dönüştü.
Marksist hümanizm, liberal hümanizm, seküler hümanizm ve dinsel hümanizm batının etik kültürünü oluşturmaya çalışıyor.
Şeytan, günah ve cehennem kavramlarını reddeden hümanizm 1990'lardan sonra pozitif bilim sayesinde kendini sorgulamaya başladı.
Kötülüğün gen'i var mı?
‘İnsan davranışlarına genetik yapı mı, çevre mi daha etkilidir’ tartışmalarına ABD Maryland' dan bir katkı geldi. Geçtiğimiz yıllarda Dr.Steven Suomi'nin araştırması kişiyi şiddete yönelten bir geni tanımladı. ‘Bad Behavior’ yani kötü davranış geni ismi verilen gen mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin'i azaltıyor. Beyinde serotonin seviyesinin düşmesi bunalım, öfke, saldırganlık ve şiddeti artırıyor.
Kötülük geninin bunalım, saldırganlık ve şiddet ifadesini ve ortaya çıkmasını sevgi azaltıyor. Kötü annelik davranışları kötülük geninin çalışmasını hızlandırıyor.
Hümanizm ise insandaki yaratıcı faaliyetlerin kaynağını zevk peşinde koşmak olarak tanımlıyor. İnsanın doğuştan iyi, saf ve temiz olduğu şeklindeki hümanist rasyonelin ve hümanist etik kültürün iyimserliği biyolojik psikoloji tarafından sorgulanıyor artık.
‘İnsan doğuştan iyidir ona ahlak öğretmeye gerek yok’ tezi şeytan ve günahı reddediyordu. ‘Cennet cehennem bu dünyadadır’ inancı insan ya her şeyden korkan yahut da her şeye güvenen duruma getiriyordu. Çünkü Tanrı’ya hesap verme duygusu kalkıyor, sınırsız ve sorumsuz etik kültür onaylanıyordu.
Hümanizm cinsel tasavvurda erkeğin avcı ve saldırgan özelliğini yok sayarak kadına yönelik cinsel tehdidi artırdı. Hiç tanımadığı erkekler adına kadına güvence verme hatasını yaptı.
Hümanizmin kötülüklerin doğasını reddederek insanı aslında korumasız ve savunmasız bırakıyordu. İnsanın sonsuz kötülük yapma ve sonsuz iyilik yapma potansiyelini tek taraflı değerlendiriyordu.
Bilgisayar virüsleri
Bilgisayarlar ilk çıktığında iyicil güçler bilgisayarı insanlığın yararına kullanmayı hedefledi. Ama kötücül güçler ve insan kılığındaki şeytanlar harika virüs programları yazdı. Bu virüs programlarına antivirüs programları yazılmazsa program çalışamıyordu.
İşte insanın ruh programında da virüs hükmündeki kötücül güçler varken kötülüğü yani şeytaniyeti yok saymak aklın gereği olamaz. Hümanizmin tarihi yanılgısı batı’nın zengin ama mutsuz, varlıklı ama yanlış amaçlar peşinde koşan insanlarını çoğaltmaya devam ediyor.
Müslüman kültürün yaşadığı bu topraklarda yaşayıp müslümanın ahlaki değerlerini taşımayan tecavüzcü yanında Pippa çok masumdu ve Allah'a daha yakındı. “Allah'a ve ahirete inanıp iyi şeyler yapanları biz üzmeyeceğiz” mealindeki ayetin Pippa Bacca'nın imdadına yetişmesi dileğiyle.