Türk sinemasının bir döneme damgasını vuran ünlü kadın oyuncularından Perihan Savaş, mevcut sinema sektörünün samimiyetten koparak, çıkar ilişkilerine dayalı bir sistem haline geldiğini söyledi. Savaş, ‘oyuncuların gözlerinde dolar işareti görüyorum’ dedi.
Her ay yayımladığı röportaj ve özel dosyalarıyla gündem yaratan Film Arası Dergisi, son sayısında Türk sinemasının bir döneme damgasını vuran kadın oyuncularından Perihan Savaş’ı konuk etti. Gülcan Tezcan’ın sorularını yanıtlayan ünlü oyuncu, mevcut sinema sektörüne yönelik çarpıcı yorumlarda bulundu. Sinema sektörünün samimiyetten koparak çıkar ilişkilerine dayalı bir sistem haline geldiğini söyleyen Savaş, ‘oyuncuların gözlerinde dolar işareti görüyorum’ dedi.
OYUNCULARIN GÖZLERİNDE DOLAR İŞARETİ VAR!
Röportajda Yeşilçam geleneğinin samimiyetten beslendiğini söyleyen Perihan Savaş, yeni sinema sektörünü şu sözlerle eleştirdi: ‘Bizim dönemimizde sevgi ve saygıyla yapılan filmler vardı. Şimdi bakıyorum, filmlerde herkesin gözünde dolar işareti görüyorum. Onu ben hissediyorum bir oyuncu olarak. Eski Yeşilçam filmlerini yeniden çektiler. Hiçbir tanesi iş yapmadı TV’lerde. Ben bunu söyledim. Çünkü o zaman o sevgiyle, saygıyla, özveriyle yapılıyordu filmler ve seyirci de bunu hissediyordu. Ben onu görmüyorum. Samimiyeti görmüyorum.’
HOLLYWOOD’DA KİLİSE VAR DA BİZDE NEDEN CAMİİ OLMASIN?
90’lı yıllarda oynadığı Minyeli Abdullah ve Sevdaların Ölümü filmleriyle ilgili yapılan bazı eleştirilere de değinen usta oyuncu, dini filmlerde oynamasının eleştirilmesini yadırgadığını ifade etti. Savaş, şunları söyledi: ‘Çok fazla ideolojik filmler değildi aslında. Bizim insanımızın yaşadığı ve hayatın içinden filmlerdi. Minyeli Abdullah’ın kitabı vardı zaten o yapıldı. Çok eleştiri aldım o anlamda. Neden? Eski Yeşilçam filmlerine bakın, her filmde bir cami vardır. Çünkü bu bizim geleneğimiz. Biz Müslümanız, cami olması kadar doğal ne var? O kesimin de filmi olabilir. Ben bir rahibe de oynayabilirdim o zaman da eleştiri getireceklerdi, ‘Neden rahibe oynuyorsun, sen Müslüman değil misin’ diye. Bunun kitabı da yazılmış gayet rahatlıkla oynayabilirim. Bunu inkâr etmenin bir anlamı yok. Bütün Amerikan filmlerinde mutlaka kilise vardır. Onlar da mı yobaz yani?’
KÖYÜN DELİSİ BANA EVLENME TEKLİF ETTİ
Sinemadan tiyatroya geçiş serüvenini anlatan usta oyuncu, bazı ilginç anekdotlarını da okuyucularla paylaştı. Savaş, film çekiminde akli dengesi bozuk bir gençten aldığı evlilik teklifini anlattı: ‘Kaşık Düşmanı’nda köyün delisini oynuyordum. Ve köyde hakikaten bir deli vardı, beni gerçek deli zannetti ve beni arkadaş olarak görüyordu. Hatta evlenme teklif etti. Ben onu takip ettim, n’apıyor, ne ediyor diye. Tam benim oynadığım roldü çünkü. Manik depresif. Filmde kızı 13 yaşında yaşlı bir adamla evlendiriyorlar. Zifaf gecesi adam, kızın yanında ölüyor ve kız ondan sonra aklını kaçırıyor ve köyün delisi oluyor. Halil Ergün’e âşık. Sonra bir baktım bu benim yanımdan ayrılmamaya başladı. Menderes Samancılar da oynuyordu. Menderes Perihan’la evleneceğim derdi. Hemen oradan bir kalem bulurdu, seni öldürürüm, ben evleneceğim onunla derdi.’
ÜNLÜ OYUNCU ALPER KUL, AYAKÜSTÜ’NDE!
Usta kalem Burçak Evren’i de yazar kadrosuna katan Film Arası Dergisi, son sayısında yine dopdolu. Yönetmenler Murat Saraçoğlu ile Gökhan Yorgancıgil ve oyuncu Tuğrul Tülek’in yazılarıyla yer aldığı dergide özel dosyalar, film eleştirileri, haberler ve genç isimlerden köşe yazıları bulunuyor. Derginin Ayaküstü’ bölümüne konuk olan ünlü oyuncu Alper Kul, eğlenceli sorulara cevap veriyor. Film Arası Dergisi, bu sayıda Şerif Gören’in unutulmaz filmi Yılanların Öcü’ne ait afişi de okuyucularına hediye olarak veriyor.