ESRA CENGİZ / STAR CUMARTESİ
‘Harcamalarımın kontrolünü kaybettim’ diyen birçok kişinin imdadına artık ‘para koçları’ koşuyor. Angela Teresi ve Pelin Narin Tekinsoy koçluk yaptıkları müşterilerine maddi olarak düzlüğe çıkarken isteklerinden vazgeçmemenin yollarını öğretiyor
Siz de kredi kartı ekstrenizi çığlık atarak karşılayıp, asgari ödemelerle yetiniyor, çılgınca sahip olmak istediğiniz şeylerin yakınından bile geçemiyorsanız acil bir eylem planı hazırlamanın zamanı gelmiş demektir. Peki kendinizi para harcamaktan, delice tüketmekten nasıl alıkoyacaksınız? Bu işi sizin için düşünen birileri var artık. Klasik kemer sıkma politikalarının işe yaramadığı dönemlerde sizi harcamalarınızla yüzleştirip, kendinizi kontrol etmenizi sağlayacak bu kişilere ‘para koçu’ deniliyor. Angela Teresi ve Pelin Narin Tekinsoy mesleği koçluk olan iki isim. Son dönemlerde kriz nedeniyle kendilerine başvuranların talepleri onların para koçluğu alanındaki çalışmalarını yoğunlaştırmış.
GELİR MİKTARININ ÖNEMİ YOK
Teresi ve Tekinsoy, işe kişinin harcamalarını hangi nedenlerle yaptığını ortaya çıkarmakla başlıyor. Para koçları ‘Harcama yapmanın bir tatmin yönü var. Kimileri statü, arkadaşlarına hoş görünmek, en yeni teknolojiye sahip olmak kimileri ise sevgi ihtiyacını karşılamak için harcama yapıyor. Farkındalığı yakaladığınız anda gelecek için yol alabiliyorsunuz’ diye konuşuyor. Teresi bu aşamada kazancın miktarının önemli olmadığı görüşünde: ‘Aylık geliriniz 1000 TL de 10 bin TL de olabilir. Para harcamayı bilmiyorsanız kazancınızın hiç önemi yok. Yani daha çok kazanırsam borçsuz ya da rahat yaşarım diye bir şey söz konusu değil. Her düzeyden kişinin kendisini kontrol etmeyi ve bunu ömür boyu uygulamayı bilmesi gerekiyor.’ Para koçları, kadınların giyim ve kozmetiğe, erkeklerin ise teknolojik ürünlere ciddi para harcadığını da söylüyor ve ‘Alışverişte erkekler daha çok statü ve güç kadınlar ise sevgi ve ilgi boşluğunu doldurmaya çalışıyorlar’ diyor.
Pelin Narin Tekinsoy ise doğru para harcama alışkanlığı kazanmak için kendilerine başvuranlar arasında üniversite öğrencilerinin de şirket sahiplerinin de olduğunu söylüyor. ‘Gün içinde sürekli seçim yapıyoruz’ diyen Tekinsoy para söz konusu olduğunda bu seçimler doğrultusunda hareket edildiğini anlatıyor: ‘Mesela bir yerden bir yere taksiyle mi yoksa minibüsle mi gitmeyi tercih ediyorsunuz? Bu seçimler doğrultusunda paralar ya harcanıyor ya da birikiyor. Biz cimri olmayı değil kontrol etmeyi öğretiyoruz.’ Bireysel para koçluğu seanslarının ücreti 100 ile 150 TL arasında değişiyor. Seanslar haftada bir saat. Koçluk programı başvuranın ihtiyaçlarına göre 6 ile 12 kez görüşülerek tamamlanıyor.
Kredi kartı orucu tutun
PARA koçları Teresi ve Tekinsoy’un kredi kartı konusundaki uyarılarını herkes dikkate almalı:
Kart ödemelerinde, asgari tutarı ödemek yerine, aylık borcu ödeyebilmek önemli. Eğer sıklıkla asgari tutarı ödüyorsanız şu önlemleri almanız gerekiyor.
Kullandığınız kredi kartı sayısını azaltın. Aktif kullandığınız kart bir tane olmalı ve o kartın kullanım koşullarını bilmelisiniz.
Kart harcamanız gelirinizin altında olmalı.
Aylık harcama bütçesi yapın: Zorunlu ihtiyaçlar, isteğe bağlı olanlar ve fazladan paranız olduğunda yapacağınız harcamalar.
Kredi kartı ile alışveriş yaparken hangi duyguların sizi kontrol ettiğine dikkat edin.
Nakit varsa, kredi kartını kullanmayın.
Kontrolsüz kredi kartı harcamaları yerine, büyük mali risklere karşı kendinizi sigortalatın. (Emeklilik/sağlık vs.)
Kart kullanma alışkanlıklarınızı değiştirirken ‘kredi kartı kullanım orucu’ egzersizini deneyin. Bu yöntemde tüm kartları hemen kapattırıp sadece nakit kullanıyorsunuz.
Ütü yaptırmak için harcadığı paraya otomobil satın aldı
ANGELA Teresi ve Pelin Narin Tekinsoy, danışmanlık yaptıkları müşterileriyle ilgili şunları anlatıyor: ‘Danışanlarımızdan biri kendi evinde oturmasına, boşandığı eşinden nafaka almasına rağmen 10 bin TL civarındaki gelirini bir türlü yetiremiyordu. Yaptığımız çalışmada eşinden ayrılma aşamasında bir kırılma yaşadığını, kendisini değersiz hissettiğini fark ettik. Para harcamayı tamamen kendini ödüllendirmeye çevirmişti. Bunu tespit ettikten sonra harcama alışkanlıklarında köklü değişiklikler oldu. 50 yaşlarında bir bey ise son model bir otomobil almak istiyordu. Hayalinde bir marka ve model vardı. Orta düzeyde bir geliri vardı fakat o miktar kendisine yetmiyordu. Harcamalarını incelemeye başladık. Yalnız yaşayan bu bey sadece her gün gömleklerini ütületmeye 8 TL civarında harcıyordu. 30 yıldır gömleklerini parayla ütülettiğini fark edince almak istediği otomobilin değeri kadar parayı gömlek ütületmeye verdiğini gördü. Ütülerini yapmak üzere evine temizliğe gelen kadınla anlaştı ve masrafı yarı yarıya düştü. Her ay 600 TL civarında artırmaya başladı ve istediği otomobili vadeli olarak aldı. Telefon hattı ve internetin tarifesini değiştirmek gibi basit çözümler bile bazen belli bir miktarda tasarruf etmenizi sağlıyor.’