Panik atağın aniden başlayan ve 10 dakika gibi kısa bir sürede en yüksek seviyeye ulaşan yoğun korku ve rahatsızlık duyma hali olduğunu belirten Hayat Hastanesi'nde görevli Klinik Psikolog Filiz Yakmaz Basılgan, "Panik atak halinde insanlar bir takım fizyolojik belirtiler yaşarlar. Çarpıntı, terleme, titreme, nefes daralması gibi hissederler. Panik atak 100 kişiden 30'unda görülmektedir. Ama bir takım durumlar bozukluğa dönüşmektedir. Panik atak, panik bozukluğa geçtiği zaman problem ortaya çıkar. Kişi, bu panik ataklarda yaşayacağı bir şeyleri hayal ederek ondan uzak durmaya çalışır. Bir arabanın hızla üzerinize gelmesinde yaşadığınız korku panik ataktır. Biz bunu bekler hale geldiğimizde ve bunlar sürekli tekrarlanmaya başladığında, bunun panik atağa döndüğü anlaşılır" dedi.
Basılgan, "Otobüse binmesi etkiliyor ise bir daha otobüse binmiyor. Kalabalık ortamlara girmesi etkiliyor ise, uzak durmaya çalışıyor. Bu durumların kendisine bir kalp krizi veya yaşayacağı başka sıkıntılara sebep olacağını düşünüyor. Herhangi bir hastalık olabileceğini düşünerek de sağlık kuruluşlarına yakın olmayı hedefliyor. Dolayısıyla bu konuda kişinin kaçmaktansa yüzleşmesi gerekmektedir. Bu tabii ki anlatarak, söyleyerek değil, kendi düşüncelerini hatırlayarak mümkün olmaktadır" şeklinde konuştu.