Sayın Ali Tezel, ben bir yaşına girmeden çocuk felci geçirip sağ ayağım sakat kaldı. 1992’de öğretmen oldum. Bizden öğretmen olacağımızda yüzde 40 rapor istemediler. Sadece durumumuzu belirtir rapor istediler. Bu raporu il sicil dosyamda da bulamıyoruz. Emekli Sandığı’na dilekçe yazarak bilgileri gönderdim fakat cevap gelmedi. Bunun için özürlü olarak mı yoksa sağlam olarak mı işe girdim şu anda bilmiyorum. Ben öğretmen olduktan sonra yüzde 40 raporumu aldım. Polio Sekeli sonradan iyileşme olanağı yoktur diyerek ve vergi indiriminden yararlanmaktayım. Öğretmen olmadan önce 1989 yılında özürlü maaşı almak için yüzde 40 rapor aldım ama raporu bize değil direkt Emekli Sandığı’na gönderdiler. Onun için o raporumu da sunamıyorum. Şu ana kadar bilfiil çalışmaktayım. Ayrıca öğretmen olmadan önce 7 ay sigortalı günüm var. Emeklilik dilekçemi vermek istiyorum ama kimse bana yardımcı olamıyor. Bu bilgilere göre ne zaman emekli olabilirim? Bana bilgi verirseniz çok sevinirim. İbrahim Uysal 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun ana hükümleri 1 Ekim 2008 günü yürürlüğe girdi ve bu tarihten itibaren iki kesimin yüzü gülmeye başladı. Birinci kesim işverenler diyebileceğimiz Bağ-Kur’lular ve ikinci kesim ise ne olursa olsun özürlüler ama en çok da memur olanlar ile Bağ-Kur’lu olanları daha çok seviniyor. Engellilerin TBMM’de bulunan temsilcileri Lokman Ayva bu konuda gerçekten gayretkâr tutumuyla istediği her değişikliği yaptırmasını bildi.
A-Yeni Kanun’la gelen özürlü emekliliği
- 5510 sayılı Kanun’un 28’inci maddesi 1 Ekim 2008 gününde yürürlüğe girdi ve SSK ve Bağ-Kur’lular ile reformdan sonra ilk defa işe girecek olan memurlar için geçerlidir.
Yeni düzenlemeye göre; - 1-Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce yüzde 60 ve daha fazla oranda hastalık veya özürü bulunan ve bu nedenle malûllük aylığından yararlanamayanlara, en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3960 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır.
- 2-Yetkili sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulu’nca çalışma gücündeki kayıp oranının;
- a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün,
- b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4680 gün, prim bildirilmiş olanlar da yaşa bağlı olmadan özürlü sıfatıyla erken emekli olabilecekler.
B- Eski memurlarda geçiş süreci
Kanun’un geçici 4’üncü maddesi ile;
- 1-5434 sayılı Kanun gereğince kanuni tabiriyle sakat kadrosu ile başlayan memurlar ile sakat kadrosunda olmamasına rağmen memur olmadan önce yüzde 40 ve daha fazla oranlı raporu olanlar 15 yıllık yani 5400 günlük süreyle emekli olmaktadırlar ve olmaya da devam edeceklerdir.
- 2-Lokman AYVA’nın 5510 sayılı Kanun’a eklettiği düzenlemeler ile;
Kanun’un yürürlüğe gireceği 1 Ekim 2008 gününden sonra uygulanmaya başlanmış olup özellikle doğuştan özürlü olduğu halde erken emekli olamayanlara çözüm getirdiği gibi doğuştan olmasa bile memur olmadan rapor almayanlara çözüm getirecektir.
Doğuştan özürlü olanlar - a-) 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup, çalışmaya başlamadan önce ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az yüzde 40 oranında özürlü olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlar ile en az yüzde 40 oranında doğuştan özürlü olduklarını belgeleyenlerden aylık talep tarihinde memur (kamu görevlisi) olanlar; en az 5400 gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş ya da emekli keseneği ödenmiş olması kaydıyla, istekleri halinde bu madde hükümleri esas alınarak yaşlılık aylığı bağlanacaktır.
Sonradan özürlü olanlar - b-) Çalışmaya başladıktan sonra, Kurumca yetkilendirilen sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulu’nca çalışma gücündeki kayıp oranının;
- a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 5760,
- b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 6480, gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması kaydıyla istekleri halinde emekli olacaklardır.
C-Bağ-Kur’lu özürlüler de artık erken emekli olacak
BAĞ-KUR (4/B) sigortalılarından özürlü-engelli olduğu için SSK’lılar gibi erken emekli olamayanlara da artık erken emeklilik hakkı getirildi. ilk defa sigortalı olduğu tarihten önce malûl (yüzde 60 ve fazlası) olduğu için malullük aylığı bağlanmayanlar, çalışma gücü kaybı yüzde 40 ila yüzde 59 arasında olanlar 1 Ekim 2008 tarihinden sonra tahsis talebinde bulunmaları durumunda aşağıdaki şartlarda 4/b sigortalılığı kapsamına konulan özürlü emekliliğinden aşağıdaki tablodaki şartlarla yararlanabilecekler.
D-Sonuç
GÖRDÜĞÜ üzere önceki uygulamada özellikle sizin gibi özürlü olarak memur olanlara uygulanan abuk sabuk uygulamalar en aza indirilmiş durumdadır. Şayet, işe girmeden evvel aldığınızı ifade ettiğiniz raporları ister hastane arşivinden ister Emekli Sandığı arşivinden bularak 15 yılla emekli olabileceğiniz gibi bulamazsanız da sonradan aldığınız rapor ile 6480 günle (18 yılla) memuriyetten emekli olursunuz.
Talep zamanaşımı yıllık izinde 5 sene
ÖZEL bir havayolu şirketinde uçak teknisyeni olarak çalışmaktayım. Kullanılmayan yıllık izinler ne kadar süreyle bir sonraki yıla devreder, geçmiş dönem izni kullanılmadan içinde bulunan yılın izni kullanılabilir mi? Şirketin kullanılmayan izinleri silmek gibi bir hakkı var mıdır? Ömer Kabadayı
Havayolu çalışanları normal şartlarda 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi değillerdir ve özellikle uçucu personel için Borçlar Kanunu’nun hizmet akdi ile sözleşme hürriyetini anlatan bölümleri uygulanır. Uçucu personel için İş Kanunu olmaması ülkemiz için eksikliktir. Fakat, yer hizmetlerinde çalışanların tamamı için 4857 sayılı İş Kanunu uygulanmaktadır. Kanun’un 59’uncu maddesine göre, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ilişkin ücret alacağında zamanaşımı, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar. Yine, İş Kanunu’nun 32. maddesine göre, sözleşmenin feshinden sonra ödenecek izin ücreti için de zamanaşımı süresi 5 (beş) yıldır. Bu nedenle, yıllık izin ücreti alacakları, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren 5 yıl içinde talep edilebilir. Bu hükümlere göre izinlerin devri için bir süre yoktur, şirketin kullanılmayan izinleri silme diye bir hakkı yoktur ve olamaz. Siz de tüm izinlerinizi kullanabileceğiniz gibi iş akdi sona erdikten sonra 5 yıl içinde dava açmak koşulu ile senelik izinlerin tamamının ücretini isteyebilirsiniz.