Avrupa Birliği Kopernik Atmosfer Gözlem Servisi (CAMS), ozon deliğinin Eylül ayı ölçümlerinin, normaldeki genişliğinden çok daha küçük olduğunu açıkladı.
Ayrıca ozon deliğinin güney kutbu merkezinden bir miktar saptığı tespit edildi.
Önümüzdeki günlerde ozon tabakasında incelmede düşüş olması bekleniyor.
Ozon, üç oksijen atomundan oluşan bir molekül ve güneşin zararlı mor ötesi ışınlarından yayılan radyasyonun dünyaya ulaşmasını engelliyor.
Kimyasallar döngüyü bozuyor
Ozon gazı, dünyanın 20-30 km çeperindeki stratosfer tabakasında sürekli bir şekilde ortaya çıkıp kayboluyor.
Kirlenmemiş atmosferde bu döngü birbirini dengeliyor. Ancak insan aktivitesi nedeniyle atmosfere salınan klor ve brom içeren kimyasallar bu dengeyi bozuyor; ozon tabakasının özellikle Antarktika'da Eylül-Ekim aylarına denk gelen ilkbahar döneminde ozon tabakasındaki incelme en üst boyuta ulaşıyor.
1987'de imzalanan Montreal Protokolü, atmosfere en çok zarar veren kimyasalların üretimi ve kullanımının yasaklanmasını öngörmüştü.
Ozon tabakasında en fazla incelme olan alanın geçen hafta 5 milyon km kareye indiği görüldü. Geçen yıl aynı dönem bu alanın büyüklüğü 20 milyon, 2017'de ise 10 milyon km kareydi.
Bilim insanları, ozon tabakasındaki onarılmanın iklim değişikliğiyle bağlantılı olduğunu, stratosfer tabakasındaki uzun vadeli bir soğumanın ozon kaybını artırabileceğini söylüyor.
Ozon tabakası kalınlığının 2060'larda 1970 öncesi seviyesine dönebileceği belirtiliyor.