Özlem Tekin; Şimdiki rocklar depresif!

Özlem Tekin "Bana bişey olmaz" adını verdiği yeni çalışması ile ilgili olarak; "Şimdiki rocklar biraz depresif. Dedik ki ‘Rock’n roll eğlence demek’ ve insanları mutlu edecek bir albüm yapmak istedim" dedi.

Hayranlarının her konserinde “Özleeeem artık bir albüm yap, yeni şarkılar dinleyelim” temennisi gerçek oldu; Özlem Tekin beş yıl aradan sonra yeni bir albümle huzurlarınızda... Bana Bi’şey Olmaz adlı albümle Tekin, hayranlarını 90’lara hatta 80’lere götürüyor. Aslan Yarim adlı Tokat türküsünü söylüyor, popa yakın parçalarla dans ettiriyor, gitar sololarıyla kulakların pasını siliyor. Dağları Deldim gibi bir şarkı var bu albümde; Erkekliğime Ver. Tekin “Bu şarkı favorim. Bir kadının erkekliğime ver demesi... Pek çok kadının içinde var. İş dünyasında o kadar çok erkeği içinden çıkarmak zorunda kalıyorsun ki gözüne rimel sürmekle olmuyor” diyor. Geçen beş yıllık arada Cem Öcal ile evlenen, İstanbul’u terk edip Bodrum’a yerleşen, mutlu bir hayat sürdüğünü anlatan Özlem Tekin, bakın albümünü nasıl anlatıyor...

• Hayranlarınız konserlerinizde “Özlem artık yeni albüm yap” diye pankart açıyordu.

Tam da onlara layık bir albüm yaptım. Aslında ben pek ara vermedim. Dizilerde oynadım, tiyatro oyununda rol aldım, televizyonda program yaptım, epey bir yoruldum. Zaten İstanbul’dan taşındım. Biraz dinlendim. O arada da şarkılarımı toparladım. Aslında kocaman bir ara değil ama demek ki yeni şarkı isteniyor. Ben başka kulvarlarda da iş yapıyorum ama yeni şarkı duymak istiyorlar.

• Bir sanatçı için beş yıllık ara uzun bir süre mi? Sonuçta üretmek için yaşamak lazım...

Tabii ki gönül de onu ister. Yurtdışında kimse bir buçuk yılda bir albüm yapmıyor. Bir rock grubu, pop rock albümler için alternatif işler yapanlar için beş yıl normaldir. Sting de beş yılda bir albüm yapıyordu zamanında. Doğru olan, o arada sanatçının büyümesi, bir şeyler yaşaması, üzüntüler belki çok büyük sevinçler yaşayıp onları dile getirmesi ki dinleyicisine bir şeyler katabilsin. Bir buçuk senede anlatacak çok şeyiniz olmuyor. Zaten turne yapıp dönmüş oluyorsunuz. Düşünsenize beş yılda ne kadar fazla değişmişimdir.

GEÇEN BEŞ YIL İÇİNDE BÜYÜDÜM

• Nasıl değiştiniz?

Büyüdüm. Hepimize oluyor bu. 40 yaşındayım, kendimi 40 hissediyorum.

• Albümünüzü dinlerken 90’lara gittim. Neden 90’lar?

Daha geriye, hatta 80’ler. Albümü gençlik arkadaşlarım Can Şengün, Murat Çekem, Tahsin Endersoy ile yaptım. Birlikte Bon Jovi, Guns’n Roses falan dinlerdik. Bizim o şarkıları çalmaya çalışarak notaları çıkararak, sözlerini ezberleyerek geçirdiğimiz bir dönem var. Dünyadaki rock müzik de eskiye doğru gidiyor. İnsan, eski gitar sololarının coşkusunu tekrar duymak istiyor. Şimdiki rocklar biraz depresif de. Yani rock deyince, biraz irite olmaya başladım. Türkçe rock da biraz oraya gidiyor. Herkes çok depresif, mutsuz, umutsuz. Dedik ki ‘Rock’n roll eğlence demek’ ve insanları mutlu edecek bir albüm yapmak istedik. Dinlenip irdelenmesi gereken bir albüm değil. İnsanların yüzünü güldüreceğine inanıyorum.

Yeni bir filmde Almancı Türk’ü oynadım

l Oyunculuğa devam ediyor musunuz?

Şimdi bir filmde rol alıyorum. Ben filmlere genelde yarıda giriyorum. Volga Sorgu Tekinoğlu’nun yazıp yönettiği bir filmde Almancı bir Türk’ü oynuyorum. Türkiye’ye hiç gelmemiş, üçüncü kuşak, doğru düzgün Türkçe konuşamayan bir karakteri canlandırıyorum.

l Almancı Türk gibi konuşmak zor oldu mu?

Almanca bilmem, Almancı şivesiyle Türkçe konuşan tanıdığım bile yok. Yeni bir lisan öğrenir gibi çok zorlandım. Şimdi ‘Bir şive bir insan’ diyorum (gülüyor). Almanya’da tiyatro okuyan bir arkadaşı vardı yönetmenin, onunla bir gün oturduk, sesini kaydettim. Bodrum’a gittim ve 10 gün boyunca evde deli gibi tek başıma yüksek sesle o şiveyle konuştum.

l Oyunculuğu seviyor musunuz?

Seviyorum ama çekim şartlarını sevmiyorum. Çünkü çalışma şartları  çok ağır.

38 bedenim çok memnunum

• Evlilik hayatınızı nasıl değiştirdi?

Çok mutluyum. Bodrum Gündoğan’a bağlı Küçükbük adlı köyde yaşıyoruz. Hiçliğin ortasında bir köy. Herkes işine koştursun, günde iki saat görüşürüz durumu yok bizde. Şimdi biraz daha yumuşak bakıyorum etrafa. Bir de artık 36 beden değilim. 38 beden oldum. Çok memnunum ama.

• Peki neden Bodrum?

Benim köyüm çünkü. Gençliğimde kamp yapmışlığım var, ailemin de hep tercih ettiği yer orasıydı. Annemlerin yazlığı da oradaydı. Bodrum benim için bir de annemlere gitmek gibi bir şey. Eşim Cem de Bodrum aşığı.

Kickboks yapmayı bıraktım, sebze ve meyve yetiştiriyorum

• Albümün adı Bana Bi’şey Olmaz...Şarkı sözlerinde bir meydan okuma var ama aynı zamanda kabullenme de var...

Evet bana bir şey olmaz. Hacı yatmaz gibiyimdir (gülüyor). Vur vur tekrar ayağa kalkarım. Sizinkilerin de hepsi doğru tespit. Şarkı sözlerinin hepsi bana ait değil ama sizin dediğiniz gibi şarkıları seçiyorum.

• Niye böyle şeyler seçiyorsunuz?

Öyle bir kişiyim. O yüzden rockçı oldum. Onun için rock’ın o depresif tarzı bana çok uzak geliyor. Ben çok taşkın bir insanımdır. Bir günü geçiremezsiniz benimle, perişan olursunuz. Çok yorucuyumdur. Çok konuşurum, çok şaka yaparım. Ama dediğiniz kabullenmeye geleceğim... Çok acayip; hem kendi rahatını kollamak ama onun haricinde etrafında olup bitene sinirlenmek yerine daha sakinim. Eskiden sinirleniyordum, kick boks yapıyordum.

• Şimdi yapmıyor musunuz?

Şimdi uzun yürüyüşler, yoga yapıyorum. Bahçe işlerine girdim. Tabiatsız yapamıyorum. Toprak ve dağ beni sakinleştirdi. Domates ve biber ektim. Şimdi malta eriği, mandalina, portakal, limon, erik, muz, bakla, bezelye... O sebzeleri toplayıp yemek yapıyorum.

İNCİ DÖNDAŞ / STAR GAZETESİ

idondas@stargazete.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Psiko-Magazin Haberleri