Oyun terapisinin tarihi Freud dönemlerine kadar uzanmakla birlikte her ne kadar oyunun çocuklar için önemi anlaşılmasa da yapılan kazılarda orta çağ dönemlerinde bile oyun araç gereçlerine rastlanmıştır. Çocuğun olduğu her yerde oyun vardır. Çünkü oyun çocuğun doğasıdır. Ünlü Oyun Terapisti Garry Landreth’ın da dediği gibi “Kuşlar uçar, çocuklar oyun oynar”. Çocuklar için oyun ancak bu kadar kolay tarif edilebilir. Her çocuk ayrı bir dünya ve ayrı bir renktir. Bu dünyaya girmenin yolu ise oyundur.
Oyun terapisinin çıkış noktası da çocukların yetişkinlerden farklı olduğu gerçeğini kabul etmeye dayanmaktadır. Çocuklar yetişkinler gibi kendini sözel olarak konuşarak ifade edemez. Çocuklar duygularını, düşüncelerini, ihtiyaçlarını oyun yoluyla ifade ederler. Oyun onların kendi ifade ettiği dildir. Oyuncaklar ise ne kadar çeşitli olursa çocuklarda o derece kendini rahatça ifade eder. Bu nedenle oyun iyileştirici gücünden faydalanılarak oyun terapisi çocuklar için bir tedavi yöntemi olarak gelişmiştir. Yapılan araştırmalar çocuk merkezli oyun terapisinin (Child-Centred Play therapy) çocukların duygusal ve davranışsal sorunlarını çözmede etkili bir model olduğunu göstermiştir ve Avrupa ülkelerinde 12 yaş altındaki çocukların tedavisinde ilaç yerine oyun terapisine başvurulmaktadır. Diğer taraftan Türkiye de oyun terapisinin önemi son 5 senedir anlaşılmış ve bir tedavi yöntemi olarak bu alanda eğitim almış uzmanlar tarafından kullanılmaktadır.
Oyun Terapisi nedir?
Oyun terapisinin birçok tanımı olmakla birlikte ortak tanımı şu şekilde özetleyebiliriz: Çocuğun, doğası olan oyun yolu ile terapötik oyuncaklarla özel olarak oluşturulmuş bir odada, eğitimli bir oyun terapisti ile terapötik, iyileştirici, güven verici bir ilişki kurarak, çocuğun kendini keşfettiği, kendi olduğu, kendini ifade ettiği, kendini gerçekleştirdiği ilaçsız etkili bir tedavi, terapi yöntemidir.
Oyun gücünü kullanarak yapılan birçok oyun terapisi yöntemi vardır. Birçok kuram terapi modeline uygun olarak çocuklarla çalışacağı oyun terapisi modelini geliştirmiş ve kuramın adını vermiştir. Genel olarak oyun terapileri; yönlendirilmiş yani terapistin yönlendirdiği, yönlendirilmemiş yani terapistin yönlendirmediği olmak üzere iki gruba ayrılır. Yönlendirilmemiş oyun terapisi tarihi oldukça eskidir ve birçok kuramın iyileştirici özelliklerini içermektedir. En önemli yönü ise terapistin değil, çocuğun yönlendirdiği Çocuk odaklı/ Yönlendirilmemiş/ Çocuk Merkezli Oyun terapisi olmasıdır. Bu yönteme de Çocuk Merkezli Oyun Terapisi (Child-Centered Play Therapy) denmektedir. Türkiye’de en çok bilenen, uzmanlar tarafından uygulanan oyun terapisi çeşidi bu modeldir.
Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, çocuğun gelişim özelliklerine göre 2-3 yaş ile 12 yaş arasındaki çocuklara uygulanan bir modeldir. Yapılan araştırmalar bu terapi yönteminin en etkili terapi yöntemi olduğunu kanıtlamıştır. Çünkü bu terapide çocuk yönlendirmez, çocuk hazır hissettikçe travmalarını çalışır, kendinin bile farkında olmadığı ihtiyaçlarını keşfeder, nasıl ifade edeceğini bilmediği birçok zorluğun ve zorlayıcı duygunun üstesinden gelir. Kendini koşulsuz kabul eder, kendi olur. Farkında olmadığı zorlayıcı duygu ve deneyimlerin üstesinden gelir ve oto kontrolü tekrar kazanır ve kendini ve duygularını düzenlemeyi öğrenir.
Bu nedenle yurtdışında çocuklara psikiyatrik ilaç vermeden önce oyun terapisine yönlendirilir ve terapiden sonraki durumuna göre tekrar klinik değerlendirme yapılır. Türkiye’de son birkaç senedir aileler oyun terapisinin önemini anlamış olsa da bu alanda etik çalışan, uluslararası onaylı eğitimleri almış oyun terapisti bulmak zordur. Uluslararası onaylı oyun terapistlerinin yaptığı terapilerden sonra çocuklardaki hızlı iyileşmeyi aileler de gözlemektedir. Oyun terapisi sayısında bir sayı vermek doğru olmaz. Bazı çocuklarda 14 seans yeterli olurken, bazı çocukların 2 sene oyun terapisine devam etmesi gerekebilir. Araştırmalar ortalama en az 14-16 seans sonrasında iyileşmenin gözlendiği göstermiştir. Bu çocuğun travmasına, travmadan etkilenme derecesine, yaşına, iyileşme gücüne göre değişiklik göstermektedir. En önemlisi ise çocuğun sorunları ciddileşmeden, zaman kaybetmeden destek almak seans sayısını azaltacaktır.
Oyun Terapisti kimdir?
Maalesef Türkiye’de oyun terapisi alanında etik olmayan uygulamalarla çok sık karşılaşmaktayız. Birçok kişi Uluslararası Oyun Terapisi Derneği (Association of Play Therapy-APT) onaylı uzmanlardan uzun süreli eğitim ve süpervizyon olmadan, bu dernek onaylı olmayan kurum ve kişilerden kısa süreli eğitim alarak oyun terapisti olduğunu idea etmektedir. Hatta hiçbir psikoloji eğitimi olmayan, psikoloji mezunu olmayan birçok kişi oyun terapisi uyguladığını ifade ederek danışan görmektedir. Öncelikle herhangi bir terapi uygulamak için yasal olarak Psikoloji mezunu olmak ve Klinik Psikolojide Yüksek Lisans ya da Doktora yapmak gerekir. Bunun dışında oyun terapisi eğitimi veren kişin Uluslararası Oyun Terapisi Derneği onaylı eğitmen ve kurum olması gerekir. Birçok alanda olduğu gibi bu olanda maalesef suiistimal edilmektedir. Bu nedenle yapılan oyun terapinin işe yaradığına karar vermek için öncelikle çocuğunuzun bu alanda uluslararası alanda onaylı bir uzmandan eğitim almış mı ve oyun terapisti Psikoloji mezunu mu ve Klinik Psikoloji alanında Yüksek Lisans ya da Doktora yapmış mı bakmak gerekir.
İster “yetişkin”, ister “çocuk” danışan olsun, danışana terapi uygulama yetkisi psikolojinin yetkinlik alanıdır.
Türkiye’deki yasalara göre ister yetişkinlerle çalışıyor olsun, ister çocuklarla çalışıyor olsun herhangi bir terapi modelini uygulaması veya danışan/hasta görmesi için, terapi çeşitleri ile çocuk ya da yetişkin danışanını tedavi edebilmesi için Psikoloji/PDR mezunu olmak ve Klinik Psikoloji alanında Yüksek Lisans yapmak ya da Klinik Psikoloji alanında Doktora eğitimini tamamlamış olması gerekiyor. Bu eğitimleri almış biri çocuk ya da yetişkin danışana bakabilir ve terapi uygulayabilir. Çocuklarla çalışmak isteyenler ise bu eğitimlerine ek olarak uluslararası onaylı oyun terapisi eğitmenlerinden eğitim alarak oyun terapisi uygulayabilir.
İster “oyun terapisi” olsun ister “farklı terapi” olsun, terapi uygulama yetkisi psikoloji alanının yetkinliğindedir
Bu alanda çocuklarla çalışan uzmanlar halk arasında “Çocuk Psikoloğu” gibi kabul görmüş kavram olan “Pedagog” unvanını da kullanır. Oysa pedagog çocuk eğitimcisi demektir ve psikoloji/PDR lisans eğitimi olmayan birçok kişi ailelerin bu yanlış anlamasından faydalanarak pedagog/çocuk eğitimcisi olarak çocuk danışan görmekte ve çocuklara terapi uygulamaktadır. Eğitim gelişim danışmanlığı vermekle, terapi uygulamak, danışanı/hastayı tedavi etmek ayrı şeylerdir ve ayrı uzmanlık alanı gerektirir. Bu nedenle çocuğunuzun psikolojik süreçlerinde, terapi ihtiyaçlarında psikolojisi/PDR mezunu klinik psikologları tercih etmelisiniz. Türkiye’de yasal olarak ister çocuk olsun, ister yetişkin, danışana terapi uygulama yetkisi sadece klinik psikolog unvanı olan uzmanlarındır. Bu eğitimleri almış gerçek oyun terapistinden terapi alan bir çocukta mutlaka iyileşme olur.
Oyun Terapisi hangi konularda etkilidir?
Oyun terapisi sadece duygusal ve psikolojik sorunlar, semptomlar için değil, her konuda destekleyici bir tedavi yöntemidir. Oyun terapisinin kullanıldığı en sık görülen problemlere örnek verirsek şöyle sıralayabiliriz; tuvalet eğitimi döneminde yaşanan zorluklar (kabızlık, alt ıslatma, altına kaçırma), tikler, tırnak yeme, diş gıcırdatma, kabuslar, gece terörü, okul fobisi, okul başarısızlığı, iletişim problemleri, saldırganlık, takılma ve kekemelik, korkular, fobiler, kardeş kıskançlığı, okul uyum sorunları, ders çalışmak isteme, arkadaş edinmekte sorunlar, yemek sorunları, mutsuzluk, dikkat eksiliği ve hiperaktivite bozukluğu, gelişim geriliği, konuşma gecikmesi, dikkat sorunları, depresyon, çekingenlik, oyun bağımlılığı, bilgisayar bağımlılığı, boşanma, yeni okul ve ev, kaza, kayıp, istismar çeşitleri, vb. birçok travmatik konularda ve zor dönemlerde oyun terapisi uygulanır. Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, özel eğitim gereksinimi olan çocukların gelişimini de desteklemektedir.
Kasacısı çocuğunuzun Oyun terapisi alması için travma yaşaması gerekmez!
Oyun terapisi, çocuklarda en etkili ilaçsız tedavi yöntemidir. Birçok anne baba çocuklarında bir semptom gözlemedikçe oyun terapisi alınması gerekmediğini düşünmektedir. Oysa oyun terapisi sadece bir tedavi yöntemi değil, çocuğun gelişimini ve ruhsal iyiliğine destek olan etkili bir terapi yöntemidir.
Her çocuk kendi içinde çözemediği duygusal yükleri taşır ve anlam veremediği, kendi olmasına izin verilmediği deneyimler yaşar. Çocuğun psikolojik olarak dengede olması, kendini tanıması, kendi olması, kendi problemlerini çözmeyi öğrenmesi, öz güvenin artması, empati becerilerinin gelişmesi için oyun terapisi alması gerekir. En önemlisi ise akademik başarının çocukların hayatlarının merkezinde tutulduğu, tüm güne yakın okulda olan ve oyundan uzak büyüyen çocukların okul başarısını arttırmalarının yolu da oyun terapisidir. Çünkü beyinde öğrenmenin gerçekleşmesi için çocuğun duygusal olarak dengede olması ve psikolojik olarak sağlıklı olması gerekir. Eğer çocuk duygusal olarak bir kaos içinde ise çocuğa ne kadar baskı uygulanırsa uygulansın çocuk potansiyel öğrenme kapasitesini gerçekleştirmez ve öğrenmeye kapalı olur.
Başarının sırrı psikolojidir
Çocuğunuzun kendi potansiyelini yakalamasını istiyorsanız, çocuğunuz özellikle 2-3 yaş gibi oyun terapisine başlatarak kendi olmasına destek olabilirsiniz. Dr. Dain’ın da dediği gibi “Kendin ol, dünyayı değiştir. Öz güvenli, kendi ayakları üzerine dimdik sağlam basan, mutlu ve sağlıklı çocuklar istiyorsanız, çocuğunuzun duygularına önem verin ve çocuğunuzun duygularını ifade ederek, kendi olduğu, kendini keşfettiği, güçlendiği, hiçbir yan etkisi olmayan tedavi yöntemi olan oyun terapisi almasına fırsat verin.
Çocuğunuz özellikle okul öncesi dönemde ve ilkokulda güçlü, öz güvenli ve mutlu olursa öğrenmesi için gerekli tüm becerileri geliştirir. Öz güvenli ve mutlu bir hayatın yolu akademik “başarı” değildir. “Akademik başarının” yolu da özel okullar ve kurslar değildir. Başarı ve mutluluğun yolu sağlıklı bir çocukluk geçirmektir. Çocuğunuzun özellikle kritik olan ilk 12 yılında duygularına duyarlı olun ve çocukluk dönemlerinde bu duygularla başa çıkacağı, güçleneceği, öğrenmesini, okul başarısını arttıracağı oyun terapisi almasını sağlayın. Sadece bu da yeterli değil, çocuğunuzun doya doya oynamasına, arkadaşlarıyla zaman geçirmesine çocukluğunu doya doya yaşamasına izin verin. Böylece çocuğunuz ergenlik dönemini de daha rahat girer ve hem sizinle, hem de arkadaşlarıyla sağlıklı iletişim kurar.
Ruh sağlığı yerinde bir birey olarak kendi potansiyelini gerçekleştiren mutlu ve başarılı bir birey olur. Kısacası mutluluk, ruh sağlığı, başarıdan ya da akademik başarıdan daha önemlidir ve akademik başarının ön şartıdır.
Her çocuğun oyun terapisine ihtiyacı vardır!
Ayrıca çocuğun oyun terapisi alması bir tabu değildir. Çocuk için oyun terapisi çocuğun kendini gerçekleştirdiği, güçlendiği, iyileştiği, ilerlediği, her alanda geliştiği bir atölye çalışması gibidir. Bu yüzden oyun terapisi, çocuğunuzun sorunları olduğu için aldığı bir tedavi yöntemi değil, çocuğunuzun bir problemi olsun olmasın kendini gerçekleştirmek, kendi olmak, potansiyelini gerçekleştirmek için gittiği bir atölye çalışması ve çok kıymetli bir etkinlik gibi düşünebilirsiniz. Kısacası oyun terapisi, hem tedavi yöntemi, hem de çocuğunuzun tüm gelişimi destekleyen bir terapi yöntemidir. Uluslararası onaylı oyun terapisi eğitimi almış, danışana (çocuk ya da yetişkin) terapi verme yetkisi olan psikoloji eğitimlerini tamamlamış etik çalışan bir uzmandan alacağınız oyun terapisi çocuğunun iyileşmesine ve gelişmesine destek olacaktır.