"Sağlam kafa sağlam vücutta olur" telkini ile büyüyen nesiller yeni gerçeklerle karşı karşıya geldi. "Sağlam vücut sağlam kafada olur."
Vücudun patronu beyin.Türkiye'nin patronu Ankara'da yaşanan bir tartışma nasıl bütün Türkiye'yi soktuysa beynimizdeki stres de organlarımızın çalışmasını bozmaktadır.
Çeşitli psikosomatik hastalıklar, ağrılar, astım, alerji, romatizma, tansiyon yükselmesi, çarpıntı, mide-bağırsak hastalıkları hep maskelenmiş bir depresyonun maskesi olarak düşünülmelidir.
Erkeklerde unutkanlık, dalgınlık, sinirlilik, içki ve sigaraya fazla yönelme, kişilik değişimi örtülü depresyon belirtileridir.
Kadınlarda titizlik, bütün gün temizlik, yorgunluk, hastalık hastalığının arkasında genelde örtülü depresyon vardır.
Gençlerde okul başarısızlığı, öfkelilik, evden-okuldan kaçama, tik-tırnak yeme, yalan söyleme bir depresyon belirtisi olabilir.
Çocuklarda kusma, ishal, sebepsiz kilo kaybı, gelişme geriliği, ağlama-öfke nöbetleri çocukluk depresyonunun bir belirtisi olabilir.
Depresyonun neşesizlik, durgunluk, hayattan zevk almama, ilgi ve enerji azalması, konsantrasyon güçlüğü gibi belirtileri ön plana çıkmayan bu tür depresyon insanları yanıltmaktadır.
Hekim, hekim dolaşan veya hastalığını kabul etmeyen bu bireylerin depresyonu özel yöntemlerle tespit edilebilmektedir.
Beynin biyoelektrik haritasının alınması beyindeki stres düzeyini göstermektedir.O kişinin yaş grubu ile uyumlu olmayan beyin dalgalarının bulunması tedaviye ihtiyacın biyolojik göstergesi olmaktadır.
Yapılan tedavilerle beyindeki dalgaların düzelmesi, yetersiz olan "Alfa" dalgasının yeterli düzeye getirilmesi mümkündür.
Depresyonun organ dili ile bedensel olarak yaşanması da denilebilecek olan bu depresyon genç yaşta mide, kalp, beyin hastalıklarına dönüşmemesi için erken tedavi edilmelidir.
Tıp ilerledi, yeni yöntemler kolay yardımlar sağlanabilmektedir.