Yapılan bir araştırma küçük bir öpücükle beyninizin, karşınızdaki kişi hakkında bilmeniz gereken birçok bilgiyi topladığını ortaya koyuyor.
Ayrıca öpüşmek duyularınızı canlandırıyor ve vücudunuzu sekse hazırlıyor.
The Science of Kissing kitabının yazarı Sharil Kirshenbaum, biriyle ilk kez öpüşmenin ya da bulunduğunuz ortamda ilk kez görmenin beyninizde karşılıklı yollar açtığını söylüyor.
Krishenbaum'a göre öpüşmek için ne kadar heveslenirseniz, vücudunuz o kadar fazla dopamin salgılıyor. Dopamin; beyninize ve duyu organlarınıza enerji veren ve yeni deneyimleri en iyi şekilde algılamalarını sağlayan,vücudunuzun zevk aldığınız bir şey deneyimlerken salgıladığı bir zevk hormonudur.
Bu hoş öpücük aynı zamanda beyninizde norepinefrin salgılanmasına da neden olur. Bu da öpüşme sonrası yaşanan heyecan ve gerginliği açıklamaya yetiyor.
Öpüşme sırasında duyularınız en hassas seviyeye erişmiş oluyor, böylelikle en küçük hareketleri bile algılayabiliyorsunuz. Sinir uçlarınız sayesinde, küçük bir öpücük bile beyninizin büyük bir bölümünü çalıştırmaya yetiyor.
Krishenbaum, öpüşme sırasında beyninizin bir sonraki aşama olan sekse geçip geçmemeye karar vermeniz için gerekli tüm araştırmayı yaptığını söylüyor.
Yazar Sheril, Krishenbaum, "Öpüşme sırasında neredeyse etrafımızdaki her şeyi algılarız çünkü bu karar verme sürecinin en önemli bölümüdür. Kendimize eş seçmeye öpüşürken karar veririz. İnsanlar sekste kendilerinden geçtiklerini anlatıyorlar. Fakat bu kendinden geçme, hali öpüşme sırasında mümkün olamaz. O sırada işleri bir sonraki aşamaya geçirip geçirmemeye odaklanmışsınızdır." diyor.
Kadınların erkeklere göre daha iyi bir koku algıları vardır ve öpüşme sırasında burnunuz, partnerinizin en önemli koku bazlı bilgi deposunun etrafında dolanır.
Feromonlar biçimini almış bu bilgiler, size karşınızdaki kişinin vücudu hakkındaki gizli bilgileri ve genetiği hakkında fikir verir.
Öpüşme sonrasında ne olduğunu merak ediyor musunuz?
Krishenbaum, dopamin hormonunun bağımlılık ve alışkanlığa dönüşen davranışlarla da ilişkilendirildiğini belirtiyor. Bu durum ilişkinizin ilk haftalarında yeni sevgilinizi neden aklınızdan çıkaramadığınızı gösterebilir. Ayrıca yüksek dopamin seviyesi uykunuzu kaçırıp iştahınızı azaltabilir.
Yapılan çalışmalar öpüşmenin serotonin adlı bir sinir taşıyıcısının da salgılanmasını tetiklediğini ortaya koyuyor. Serotonin adlı bu sinir taşıyıcısı, insanlarda saplantı duygusunu geliştiriyor. Öpüşme sonrası salgılanan, oksitosin adlı bir başka hormon ise insanların sevgi ve yakınlık duygularını uyandırıyor.
Bahsedilen hormonal sebepler ve daha birçok benzer nedenden ötürü, öpüşmek kişilerin eş seçiminde en etkili rolü oynuyor!