TIMETURK - Ölümün kıyısından dönenlerin çoğunun anlattıkları ortaktır: Çağıran bir beyaz ışık ve anıların film şeridi gibi gözlerinin önünden geçmesi. Ancak bilim adamları beyne ve bilince ölüm anında ne olduğunu anlamak istiyorlar.
AWARE (AWAreness during Resuscitation-Yeniden Hayata Döndürme Sırasında Farkındalık) adı verilen yeni bir araştırmada doktorlar Avrupa ve Kuzey Amerika’da kardiyak arrest (kalp krizi) durumundaki hastaları inceleyecek.
İngiltere Southampton Üniversitesi’nden Dr. Sam Parnia, “Yaygın anlayışın aksine ölüm kesin bir an değildir” diyor ve açıklıyor: “Kalbin atmayı durdurduğu, ciğerlerin nefes alıp vermeyi kestiği ve beynin işlevlerini bıraktığı anda başlayan bir süreçtir. Kardiyak arrest adı verdiğimiz bu tıbbi durum klinik ölümün biyolojik anlatımıdır”.
ÖLÜM BİR SÜREÇ
Bilim uzun zamandır ölümü tanımlamaya ve o kesin ölüm anını belirlemeye çalışıyor. Buna rağmen birçok doktora göre ölüm bir olaydan çok bir süreç. Bir insanın kalbi atmayı, ciğerleri nefes alıp vermeyi ve beyni çalışmayı kestiği zaman ölü sayılıyor.
Dr. Parnia şöyle anlatıyor: “Kardiyak arrest sırasında tüm bu 3 ölüm kriteri mevcuttur. Ondan sonra bir zaman dilimi gelir. Birkaç saniyeden bir saat ya da daha fazla zaman içerisinde acil tıbbi çabalar kalbi çalıştırmaya tekrar başarıp ölüm sürecini geri almayı başarabilir”.
Ölümün kıyısından dönen hastalarla yapılan daha önceki araştırma, hastaların yüzde 10-20’si berrak ve iyi yapılanmış bir düşünce süreci, uslamlama ve yaşanmış olayların yeniden detaylı anımsanması gibi deneyimleri aktardı.
VÜCUT KENDİNİ KAPADIĞINDA
Başka bir araştırmada, huzurlu hisler, parlak ışık ve vücut-dışı deneyimler rapor eden ölüme dokunmuş hastaların normal günlük hayatlarında uykuyu uyanıklıktan ayırma güçlüğü çektiklerini ortaya koydu. Ölüm kıyısındaki deneyimlerinden önce ve sonra, bu insanlar uyanıkken uyku esnasındaki hızlı-göz hareketi (REM) belirtilerine sahipler.
AWARE araştırmacıları, bir insanın vücudu kendini kapatmaya başladığında beyne ne olduğunu anlamaya çalışacaklar. Kardiyak arrest sırasında insanların duyup duymadıklarını ve görüp görmediklerini ve ayrıca vücut dışı deneyimlerde neyin yaşandığı anlaşılmaya çalışılacak.
AWARE araştırmasına 11 Eylül’de Birleşmiş Milletler’deki uluslararası bir sempozyumla start verildi.