Toplumda örnek olarak nitelendirilen, temiz, düzenli ve başarılı kişilerde, bu özelliklerinin giderek saplantı haline gelebildiği ve psikolojik sorunlara yol açabildiği belirtildi.
Depresyon ve Panik Atak Merkezi (DEPAM) uzmanlarından Psikiyatrist Dr. Nihat Kaya, Online Sağlık'a (www.onlinesaglik.com) yaptığı açıklamada, kişilik özelliği olarak ortaya çıkan olumlu davranışların aşırılaşması ile saplantı haline gelebildiğine dikkati çekti.
"Takıntı-Saplantı Hastalığı"nın Türkiye'de oldukça yaygın olduğunu belirten Kaya, "Çok sayıda kişi, bu hastalığa yakalandığını farkında olamayabilir. Kendini fazla titiz ya da düzen düşkünü olarak tanımlar. Oysa istese de aklından çıkaramadığı düşünceler ve bunların sonucunda her ne pahasına olursa olsun yaptığı davranışlar hastalığın habercisidir. En tipik belirtilerinden biri sürekli elleri yıkama alışkanlığıdır. Kişi kendini kirli hisseder, mikrop kapmaktan korkar, elleri yara da olsa yıkamaya devam eder.
Araştırmalar, hastalığın kadınlarda daha sık ortaya çıktığını gösteriyor. Misafirleri gittikten sonra evini dezenfekte etme, yiyecekleri çamaşır suyunda yıkama gibi durumlarla karşılaşabiliyoruz" diye konuştu.
Takıntı-saplantı hastalığının genellikle toplumun örnek gösterdiği ekonomik ve sosyal açıdan üst düzeyde insanlarda görüldüğünün altını çizen Psikiyatrist Dr. Kaya, şöyle devam etti:
"Çok zeki ve başarılı kişilerdir. Toplumun benimsemediği davranışlardan ve yalandan uzak dururlar. Vicdani değerleri çok yüksektir. Yanlış yapmaktan korktukları için çok dikkatli davranırlar ve bu özellikleriyle takdir toplarlar. Ancak, içlerindeki 'Her zaman başarılı olmalıyım, hata yapmamalıyım' duygusu onlarda saplantılara ve yoğun strese neden olur. Bu durum başta kalp rahatsızlıkları olmak üzere bir çok fiziksel sorunu da beraberinde getirir."
Psikiyatrist Dr. Nihat Kaya, takıntı-saplantı hastalarının tatil yapmakta zorlandıklarını ve kendilerini huzursuz hissettiklerini de ifade ederek, çalışma bağımlısı haline geldiklerine kaydetti.
Kalıtımsal olarak da rastlanabilen hastalara ilaç tedavisi ve terapi uygulandığını ifade eden Kaya, davranışlarını istem dışı tekrarladığını ya da aşırı hassasiyet gösterdiğini fark edenlerin mutlaka uzmana başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Depresyon ve Panik Atak Merkezi (DEPAM) uzmanlarından Psikiyatrist Dr. Nihat Kaya, Online Sağlık'a (www.onlinesaglik.com) yaptığı açıklamada, kişilik özelliği olarak ortaya çıkan olumlu davranışların aşırılaşması ile saplantı haline gelebildiğine dikkati çekti.
"Takıntı-Saplantı Hastalığı"nın Türkiye'de oldukça yaygın olduğunu belirten Kaya, "Çok sayıda kişi, bu hastalığa yakalandığını farkında olamayabilir. Kendini fazla titiz ya da düzen düşkünü olarak tanımlar. Oysa istese de aklından çıkaramadığı düşünceler ve bunların sonucunda her ne pahasına olursa olsun yaptığı davranışlar hastalığın habercisidir. En tipik belirtilerinden biri sürekli elleri yıkama alışkanlığıdır. Kişi kendini kirli hisseder, mikrop kapmaktan korkar, elleri yara da olsa yıkamaya devam eder.
Araştırmalar, hastalığın kadınlarda daha sık ortaya çıktığını gösteriyor. Misafirleri gittikten sonra evini dezenfekte etme, yiyecekleri çamaşır suyunda yıkama gibi durumlarla karşılaşabiliyoruz" diye konuştu.
Takıntı-saplantı hastalığının genellikle toplumun örnek gösterdiği ekonomik ve sosyal açıdan üst düzeyde insanlarda görüldüğünün altını çizen Psikiyatrist Dr. Kaya, şöyle devam etti:
"Çok zeki ve başarılı kişilerdir. Toplumun benimsemediği davranışlardan ve yalandan uzak dururlar. Vicdani değerleri çok yüksektir. Yanlış yapmaktan korktukları için çok dikkatli davranırlar ve bu özellikleriyle takdir toplarlar. Ancak, içlerindeki 'Her zaman başarılı olmalıyım, hata yapmamalıyım' duygusu onlarda saplantılara ve yoğun strese neden olur. Bu durum başta kalp rahatsızlıkları olmak üzere bir çok fiziksel sorunu da beraberinde getirir."
Psikiyatrist Dr. Nihat Kaya, takıntı-saplantı hastalarının tatil yapmakta zorlandıklarını ve kendilerini huzursuz hissettiklerini de ifade ederek, çalışma bağımlısı haline geldiklerine kaydetti.
Kalıtımsal olarak da rastlanabilen hastalara ilaç tedavisi ve terapi uygulandığını ifade eden Kaya, davranışlarını istem dışı tekrarladığını ya da aşırı hassasiyet gösterdiğini fark edenlerin mutlaka uzmana başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.