Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) bireyde istenmeyen düşüncelerin (obsesyonlar) ve zamanzaman bunlara eşlik eden istem dışı yineleyici davranışların (kompulsiyonlar) bulunduğu, bireyinişlevselliğini olumsuz yönde etkileyen bir rahatsızlıktır. OKB’nin tedavisinde bilişsel davranışçı tera-pi müdahalelerinin etkili olduğu bilinmektedir. Son yıllarda da bilişsel davranışçı terapiye alternatifolarak farklı psikoterapötik yaklaşımların OKB üzerindeki etkililiği incelenmektedir. OKB’nin gerektoplumdaki yaygınlığı, gerekse erken başlangıçlı olması ve bireylerin yaşamında tedavi edilmediğin-de kronik bir seyir izlemesi göz önünde bulundurulduğunda psikolojik tedavi yaklaşımlarının önemibelirginleşmektedir. Bu derleme çalışmasında OKB’nin tedavisindeki güncel yaklaşımlardan olan veson dönemde yaygınlaşan farkındalık temelli terapilerin, kabul ve kararlılık terapisinin ve metakognitifterapinin OKB’ye bakış açısına değinilmiş ve etkililik çalışmalarına yer verilmiştir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), süreklilik gösteren, istenmeyen ve kabul edilmeyen obsesyonlar ve bu obsesyonların yarattığı kaygıyı azaltmak için tekrarlanan ve ritüeller şeklinde görülen kompulsiyonlarla tanımlanan bir bozukluktur.
Obsesyonlar (saplantılar), istenç dışı gelen, bireyi tedirgin eden, benliğe yabancı, bilinçli çaba ile kovulmayan, ısrarcı biçimde tekrarlayan düşünce, imge ya da dürtülerdir.2 Bunlar kişinin mantığına, görüşlerine, ahlak anlayışına, inançlarına ters düşmekte ve kabul edilememektedir.
Kompulsiyonlar (zorlantılar) ise çoğu zaman obsesyonları uzaklaştırmak için yapılan istenç dışı yinelenen hareketler olup obsesyonların yarattığı rahatsızlığı azaltmak için başlamaktadır; ancak zamanla denetlenemez boyuta ulaşmakta ve kişiye rahatsızlık verir.
Anahtar Sözcükler:Farkındalık, kabul ve kararlılık terapisi, metakognitif terapi, obsesif kompul-sif bozukluk