Hastalıkların temelinde yatan nedenler çoğunlukla beslenme, düzensiz yaşam gibi faktörler olarak bilinse de uzmanlar, olumsuz duyguların hastalık oluşturmada önemli rol oynadığını belirtiyor. Olumsuz duygu ve düşüncelerin organları yorarak hastalıklara davetiye çıkardığı belirtiliyor. En güzel duygulardan biri olan neşenin aşırısı bile kalbi yorabiliyor.Duyguların organlar üzerindeki etkileri hakkında bilgi veren Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Birsel Kavaklı, “Duygular sadece saklandıkları zihinde değil iç organlarda da önemli hasarlara neden olabiliyor” dedi. Kronik hastalıkların temelinde öfke, üzüntü gibi olumsuz duyguların yattığını dile getiren Kavaklı, “Olumsuz duyguların hastalık yaratmasının sebebi; çoğu zaman stres hormonlarını artırarak organları etkileyip işlevlerini kaybetmesine sebep olmasıdır. Kronik hastalıkların temelinde öfke, üzüntü gibi olumsuz duygular yatabiliyor. Aşırı alkol kullanımı, bilinçsiz ilaç kullanımı nasıl karaciğeri tahrip edebiliyorsa aşırı öfke ve kızgınlık gibi duygular da karaciğere zarar verebilmektedir. Aşırı öfke durumlarında mide bulantısı, kramplar, baş ağrıları görülebilmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
‘PANİK KIRGINLIK KALBİ YORAR’
Prof. Dr. Kavaklı, Güzel duyguların organları etkileyerek işleyişine katkıda bulunduğunu, kötü duyguların da işleyişini olumsuz yönde etkilediğini aktardı. Aşırı panik, nefret, kırgınlık, neşe gibi duyguların kalp ritmini etkilediğine dikkat çeken Kavaklı, “Kaygı ve stres anında, kalp ritmi artar ve vücuda daha fazla kan pompalanmaya başlanır. Neşeli olmak gayet güzeldir ve bu duygu normal şartlarda insana son derece faydalıdır. Kan dolaşımının düzgün olmasını da sağlar; ancak bu duygunun aşırı olması durumunda kalp de zarar görebilmektedir. Bunun sebebi, yine yukarıda söylediğimiz stres hormonlarının kanda artmasıdır.” ifadelerini kullandı.
SAĞLIKLI BESLENME VE SPOR ÖNEMLİ
Prof. Dr. Kavaklı, kişinin karşı karşıya kaldığı bu olumsuzluk karşısında sağlıklı beslenmeyi ve spor yapmayı önerdi. Kavaklı, şöyle konuştu: “Sağlıklı beslenerek, spor yaparak kendinize iyi baktığınız gibi iyi duygular taşıyarak da sağlığınızı korumalısınız. Mümkün olduğunca stresten, korku, endişe vb. duygulardan uzak durarak, bir sorunu takıntı hale getirmeyerek hastalık ve rahatsızlıkları kendinizden uzak tutabilirsiniz. Hissedilen duyguların aşırılığı ve yoğunluğundan organların olumsuz etkilendiğini, bunun sonucunda oluşan fiziksel işlev bozukluklarının da yine kişilere olumsuz düşünce olarak geri döndüğünü ve tamamen sağlıksız bir döngü içine girilmiş olacağını unutmayın.”
'ÜZÜNTÜ VEREMİ TETİKLİYOR'
Prof. Dr. Birsel Kavaklı, üzüntü ve keder gibi olumsuz duyguların akciğerin işlevlerini olumsuz etkileyebildiğini ifade eden Prof. Dr, Kavaklı, “Yaşanan üzüntünün sürekliliği akciğeri etkileyerek göğüste baskı, ağırlık hissedilmesine yol açabilir, hatta depresyona kadar sürükleyebilmektedir. Bunun için depresyona giren kişilere açık hava yürüyüşleri, derin nefes almaları önerilir. Üzüntülü olduğunuz zamanlarda açık havaya çıkın ve birkaç kez derin derin nefes alın. Bu hem psikolojinizin hem de akciğerlerinizin rahatlamasını sağlayacaktır. Aşırı üzüntü ayrıca bağışıklık sistemini de zayıflatabilmektedir. Eskiden kullanılan “üzüntüden verem oldu” gibi bir tabirin de aslında bu anlamda gerçek bir mantığa yattığını söylenebilir” bilgisini verdi.
TAKINTI, SİNDİRİM SİSTEMİNİ VURUYOR
Aşırı korkunun böbrekler üzerinde büzülme etkisi yaratarak işleyişini etkilediğini ifade eden Prof. Dr. Birsel Kavaklı, “Böbreklerin işleyişindeki bir olumsuzluk ise yine daha fazla korku duygusu olarak kişiye geri dönmektedir. Kişi organlarındaki zayıflama sonucunda daha çok korku hissedebilmektedir. Bir şeyi dert etmek, takıntı yapmak ise en çok mide-bağırsak sistemini vuruyor. Dalgınlık, aşırı düşünce, zihinsel çalışma, kaygı, endişe gibi duygular da direkt dalağı etkilemektedir” ifadelerini kullandı. (EVRENSEL HABER MERKEZİ)