Bu yazı, başarının veya mutluluğun üniversite başarısı ve dünya hayatındaki para ya da mevki kazancı olduğunu zanneden herkese hediye edilmiştir. Sınav haftası stresi yaşayanlara özellikle önerilir:
Okuyup Obama olacaksanız sınav stresine gerek yok!
Günümüzde iyi bir üniversite eğitimi için birçok gencimiz koştur koştur çalışıyor. Gece demeden gündüz demeden. Sınav haftası olduğuna göre bu konuda bir şeyler yazayım dedim. Ama yazamadım. Siliyorum, tekrar yazıyorum, bir türlü olmuyor. Neden mi? Haberleri izliyorum. Olanları gözlerim faltaşı gibi açılırcasına takip ediyorum, gördüklerimin kabus olduğunu düşünmek istiyorum, olmuyor! Hepsi tüm canlılığıyla ve gerçekliğiyle karşımda duruyor.
Ben de karar verdim sevgili genç arkadaşlarımıza sınav kaygısıyla ilgili bir şeyler yazmaya. Okuyup “Obama olacaksanız” lütfen sınav kaygısı yaşamayın! Hatta mümkünse hiç bir yer kazanmayın. Sınav öncesine girdiğiniz son birkaç günü, dershane koridorlarında, üç soru daha fazladan çözebilmek için, etüt alabilmek adına hocalarınızın peşinden koşturarak geçirmeyin.
Gençlerin ileriye dönük plan yapmaları ve aile içinde bu planların konuşularak desteklenmesinin çok önemli olduğunu biliyoruz.
Sorun bakalım bu akşam anne/babalarınıza: “Dünyanın en ünlü üniversitelerini kazanacağım. Uzun yıllar okuyup devlet başkanı olacağım. Haddim olmayarak, hiç utanmadan, hiç haya etmeden çeşitli ülkelerin topraklarına baskın yapacağım!
Üç kuruşluk petrol için kundaktaki bebekleri katlederek başlarından aşağı demokrasi(!) yağdıracağım. Ama diğer yandan usta sahtekarları kıskandıran senaryolarla hazırlattığım, kuş/böcek/çiçek kurtarma kahramanlıkları yapacağım ki dünya alem dostluğuma inanacak!
Gözümü kırpmadan binlerce insanı öldürürken, kurtardığım bir martının hayatıyla insanlık dersi vereceğim!
Bana uzatılan Nobel Barış ödülünü kendimi bile inandırdığım “sevgi dolu kalp” edasıyla alacağım. Gerçi o ödülün çok bir anlam ifade etmediğini ben bile bileceğim; ama yine de bize inanan “gaflet uykusunda uyuyan” dünya insanları bulmakta zorlanmayacağım.
Öyle bir terör estireceğim ki yeryüzünde, bu terörün adı “dans/müzik/eğlence/seks/hamburger ve kola” olacak. İnsanlar doğrudan terör eylemlerine karşı gelirler; fakat ben tedbirli davranarak yeni gelen nesillerin beyinlerini çürüteceğim. Hayatı “seks and city”den ibaret hale getireceğim.
Gıkını çıkarmayan her ülkeye nükleer tesisler kuracağım. Binlerce insanın yaşamını riske atmaya devam edeceğim. Özetle dünyada adından en fazla söz edilen kişi ben olacağım. Herkes sizin oğlunuzu tanıyacak. Ne dersiniz? Ailem olarak arkamda olacak mısınız?”
Konuşun… ailenizle gelecek planlarınızı konuşun, bakalım size ne cevap verecekler?
Aklı başında her anne/baba eminim ki okuma/yazması dahi olmayan Peygamber(sav) efendimizi örnek verirdi. Veya “Ben sana vali olamazsın demedim ki evladım…” cümleleriyle sonuçlanan öyküyü anlatırdı.
Ben de diyorum ki; başarının/mutluluğun, üniversite başarısı ve dünya hayatındaki para/mevki kazancı olduğunu zanneden herkese hediye ediyorum bu yazıyı. Bir kez daha düşünmelerini sağlamak ve evlatlarımızı ahiret hayatındaki başarıya yönelik yetiştirebilmeyi hedeflemek adına…
Sınavda başarılar herkese…
Dn. Psikolog&Psikoterapist Mehtap Kayaoğlu
mehtap.kayaoglu@yuzlesme.tv
mehtapkayaoglu@gmail.com