Ahmet görme engelli bir hafız. Azmi ve başarısıyla görenleri kendisine hayran bırakıyor. Geçtiğimiz yıl gittiği Umrede İsrail'deki bir üniversitenin Müslüman öğretim görevlisinden aldığı davet için Mescid-i Aksa'ya gitme hazırlıkları yapıyor. Vize işlemlerinde problem yaşayan Ahmet, "Ben bu halimle kendime bile zarar veremem, bana vize vermekten korkmasınlar." diyor.
Kısacık bir telefon konuşmasında karşıdan gelen çok enerjik bir sesle hattın diğer ucunda farklı bir kişilik olduğunu hemen fark ediverirsiniz. Telefonun tuşlarını çevirirken Ahmet'e soracaklarımı düşünüyordum fakat Ahmet büyük bir içtenlikle kendini anlatmaya başlayınca ben sözü ona bırakarak soru sormaktan vazgeçtim. Ahmet'i haber konusu yapan şeyin ne olduğunu merak ediyorsanız hemen söyleyeyim: Hafızlığı ve ayetleri tersinden okuyabilmesi. Birçok hafız bunu yapabilir dediğinizi duyar gibiyim. Doğuştan sadece yüzde 5 oranında görebilen Ahmet 9 yaşında hafız olmuş. Ayetleri dinleyerek ezberleyen Ahmet'in yetenekleri bununla sınırlı değil. Denizli Belediyesi Konservatuvarında solist ve koristlik yapan Ahmet aynı zamanda İmam Hatip Lisesi son sınıf öğrencisi. O bugünlerde büyük bir yolculuğa hazırlanıyor. Geçen yıl gittiği Umre'de kendisini çok beğenen İsrail'deki bir üniversitenin öğretim görevlisinden davet alan Ahmet, Kudüs'e giderek Mescid-i Aksa'da müslümanlara Kur'an-ı Kerim okuyacak.
SAYFA NUMARASINA GÖRE AYETLERİ OKUYOR
Ahmet Sarıkaya Denizli'nin Acıpayam ilçesine bağlı Yeşilyuva beldesinde dünyaya gelmiş. Doğuştan sadece yüzde 5 oranında görebiliyor. Ahmet hiç okula gitmeden 9 yaşında bir yıl içinde sadece dinleyerek ve hoca karşısında tekrarlayarak Kur'an-ı Kerim'i ezberlemiş. Hafızasının çok kuvvetli olduğunu anlatan Ahmet, daha çok küçük yaşlarda gittiği bir Mevlid programında hocaefendinin Kur'an-ı Kerim okurken yaptığı yanlışları hemen fark edip onu uyardığını gülerek anlatıyor. Hafız olduktan sonra Denizli Görme Engelliler Okulu'nda 12 yaşında öğrenimine başlayan Ahmet, başarısıyla sınıf atlayarak 8 yıllık okulu 4 yılda tamamlamış. Ahmet'i diğer hafızlardan ayıran birçok özelliği var. Sayfa numarasının söylenmesi halinde Kur'an-ı Kerim'in o sayfasını okumaya başlıyor ve ayetleri tersine doğru da okuyabiliyor.
VAİZLER SES EĞİTİMİ ALSIN
Ahmet hafızlıktaki başarısını okulda da gösteriyor. Görme engelliler okulundaki 8 yıllık eğitimini 4 yılda bitiren Ahmet daha sonra Denizli Anadolu İmam Hatip Lisesi'ni kazanıyor. Ahmet'in Kur'an-ı Kerim'i güzel okuma ve hafızlık dallarında iki Türkiye ikinciliği ve bir Türkiye üçüncülüğü de var. Ayrıca geçtiğimiz yıl Diyanet İşleri Başkanlığı yoluyla Trablus'ta Uluslararası Hafızlık Yarışması'na katılarak ülkemizi temsil etmiş. Ahmet okuldan ve Kur'an programlarından arda kalan zamanlarını Denizli Belediyesi Konservatuvarı'nda değerlendiriyor, Türk Sanat Müziği eğitiminin ardından Türk Tasavvuf Müziği alanında hem solistlik hem de koristlik yapıyor. Konservatuvar eğitiminin hafızlıktan ayrı olmadığını, sesini eğittiğini söyleyen Ahmet, imamların ve müezzinlerin de bu eğitimi almaları gerektiğini düşünüyor.
HAFIZLAR NAMAZI KISA SURELERLE GEÇİŞTİRMESİN
Ahmet'e göre başarmanın yolu istemekten geçiyor. O Kur'an'ı sadece dinleyerek ve hoca karşısında tekrarlayarak ezberlediğini söyleyerek hafız olmak isteyenlere örnek oluyor. Hafız olmak isteyenlere birçok hatırlatmada bulunan Ahmet, konuşmasını şöyle sürdürüyor: "Herkes bir hevesle hafız olmak istiyor fakat ya yarım bırakıyor ya da tamamladıktan sonra okumayı ihmal ediyor. Hafızlık ömür boyu sürecek bir iştir. Hafız olmak isteyenler korkmasın, sadece dinleyerek bile hafız olabilirler. Ancak çok çalışmalılar. Ayrıca hafız olduktan sonrası da çaba gerektiriyor. Hafızlar lütfen namazı kısa sürelerle kılıp geçiştirmesinler. Bu durum Kur'an'ı unutmaya sebep oluyor. Ben isteyen herkesin gayret etmesini tavsiye ediyorum" ayrıca Ahmet vaizlerin ve imamların da ses eğitimi alması gerektiğini düşünüyor.
MESCİD- AKSA'YA GİTMEYİ BEKLİYOR
Ahmet, İzmir'de bölgelerarası Kur'an Okuma Yarışması'nda bölge birincisi olunca umreye gönderilmeye hak kazanmış. Umre sırasında tanıştığı Müslüman bir öğretim görevlisinden aldığı davet için Mescid-i Aksa'ya gitme hazırlıkları yapıyor. Ama vize işlemlerinde sürekli sorun yaşıyor. Mescid-i Aksa'ya gitmeyi çok istediğini, amacının sadece o topraklarda Kur'an-ı Kerim okumak olduğunu söyleyen Ahmet, "Ben bu halimle kendime bile zarar veremem, bana vize vermekten korkmasınlar." diyor.
AVUKAT OLACAĞIM
Ahmet'e ileride hangi mesleği hedeflediğini soruyorum. Henüz kafa-sında kesinleştirememiş ama avukatlığı seçebileceğini söylüyor. "Manevi değerlere bağlı kalarak mesleğimi sürdürmek istiyorum" diyor. Ahmet kendisini yarışmalara hazırlayan ve her konuda destek olan hocası Osman Aday'dan da övgüyle söz ediyor.
ŞEVİN AYAZ / Yeni Şafak