Ziyneti Kocabıyık - Yapılan araştırmalar her beş anneden birinin doğuma bağlı travma sonrası stres bozukluğu yaşadığını gösteriyor. Hamilelik depresyonu da işin içine girince 10 kadından biri bunu yaşıyor. Doğumdan önce başka bir üzüntü veya depresyon yaşamış kadınlarda bu risk beş kat artıyor. Ancak, hamilelik ve doğum sonrasındaki sıkıntıların bir hastalık olduğunun farkında olmayan kadınlar, yardım istemedikleri için tedavi edilemiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre hamilelik ve doğumla ilgili problemlerden her gün 803 kadın hayatını kaybediyor.
Yine araştırmalar gösteriyor ki, annenin yaşadığı ruhsal ve zihinsel problemler, çocuğun ruh sağlığını hayattaki başarısını, insanlarla ilişkilerini ve hatta fiziksel sağlığını da yakından ilgilendiriyor. Özellikle hamilelik ve doğumdan sonraki ilk iki yıl bu konuda büyük önem taşıyor.
İntiharın anne ölümlerinde ilk sıralarda yer almaya başlaması bilim dünyasının bu konuya daha ciddi şekilde eğilmesine sebep oldu. Biz de bu konuyu ‘yeni annenin’ akıl ve ruh sağlığı konusunda dünya çapında önemli çalışmalara imza atmış İngiltere Southampton Üniversitesinden Danışman Perinatal Psikiyatristi ve Onursal Kıdemli Öğretim Görevlisi Dr. Alain Gregoria ile konuştuk.
¥ Kadınların gebelik öncesi veya gebelik sırasında psikiyatrik açıdan destek almaları neden önemli?
Hem hamilelikte hem de doğum sonrasında annenin ağrıları ve fiziksel sağlığı kadar ruh sağlığı da önemli. Psikiyatrik problemler bu dönemlerde, diğer dönemlerden daha yaygındır. Mesela doğum sonrasındaki ilk haftalar, bipolar ataklar için riskin en yüksek olduğu dönemdir. Yeni doğum yapmış kadınlar için en ciddi ve yaygın sağlık problemlerden biri de depresyondur. Bu yüzden doğumdan sonra kadınların ruh durumu çok iyi takip edilmelidir. İlk defa Birinci Dünya Savaşı’ndan dönen askerlerde teşhis edilen ‘Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nun çeşitli düzeylerde doğum yapmış milyonlarca kadında da yaşandığını biliyoruz. Özellikle doğum travmasını ağır yaşayan kadınlar, o andaki korku ve çaresizlik hislerini daha sonra kâbuslar ve hezeyanlar şeklinde yaşıyorlar. Bunları hatırlatan olaylar karşısında panik, endişe ve üzüntüye kapılıyorlar.
TEDAVİ ŞART
İntihara kadar götüren depresyon
Anne karnındaki dönemde yaşanan psikolojik problemlerin anneler, bebekler ve aileler üzerinde ciddi ve uzun vadeli bir etkisi oluyorr. Aşırı durumlarda, trajedi ile sonuçlanabilir. İntihar, anne ölümünün önde gelen sebebi.
ÇOCUKTA KİŞİLİK BOZUKLUĞU GELİŞİYOR
¥ Annenin ruh sağlığının çocuk üzerindeki etkileri nelerdir?
Annede tedavi edilmeyen problemlerin uzun vadede çocuklar üzerinde de olumsuz etkileri olduğu biliniyor. Son dönemde yapılan araştırmalardan ve çalışmalardan öğreniyoruz ki, erişkinlik döneminde kişilik problemi olarak adlandırılan davranış bozukluklarının kökeninde aslında annelerinin hamilelik döneminde yaşadığı problemler yatıyor. “Travma” olarak kullanılan birçok durumun asıl sebebi, bebek henüz anne karnındayken annenin yaşadığı stres ve depresyondur. Gebeliğin yirminci haftasından doğuma kadar geçen dönemi ifade eden perinatal dönemde kadının ruh sağlığı bebeğin gelişimi ve gelecekteki yaşantısı açısından çok önemlidir. Hamilelikleri süresince depresyon ve endişe yaşayan kadınların çocuklarının duygu ve davranış bozukluğu riski iki kat daha fazladır. Bu etkilerin yıllar sonra yani çocuğun 20’li yaşlarında da ortaya çıkabildiğini biliyoruz.
¥ Travmadan kastınız nedir?
Burada ‘travma’ kelimesini çok daha geniş bir anlamda kullanıyorum. Önceden bu tarz sıkıntılara kişilik problemleri derdik. Şimdi ise karmaşık travma sonrası stres bozukluğu demeye başladık. Duygularda ani değişim, çok yoğun şekilde uçlarda duygu yaşayan ve başka kimselere güvenmekte ciddi sıkıntı yaşayan kişilerin bu davranışlarının sebebi anne karnında veya çocuklukta yaşadıklarıdır.
DOĞUMA KADAR PRENSES YA SONRA…
¥ Biliyoruz ki İngiltere’de 10 kadından biri bu problemi yaşıyor ama sadece biri yardım isteyebiliyor. Yardım istemeyi etkileyen faktörler neler?
Teşhis konusundaki engellerden biri kadınların iyi bir anne olmadıkları veya bebeklerini sevmedikleri duygusu veya izlenimi oluşturma endişesi ile bu konuda konuşmaktan çekinmesi. Bazı uzmanlar ise gebelikte kadınlara prenses gibi davranıldığına, doğum sonrasında ise dikkatlerin bebeğe yöneldiğine vurgu yapıyor. Bu durum kadının yardım istemesini zorlaştırabiliyor.
Hamilelik psikolojiyi etkiliyor
Prof. Dr. Alain Gregoria: Hamilelik, mutluluk ve heyecan verici bir dönem olmakla birlikte aynı zamanda stresli bir dönemdir. Hem hormonların değişmesi hem de sosyal çevresinin kısıtlanması ruh hâlini etkiler. Hele anne adayı çalışmıyorsa sosyal ağları azalır ve çevresi daha fazla daralır. Özellikle geçmişte depresyon hikâyesi olan ve tedavi görüp iyileşmiş kadınlar risk altındadır. Ortaya çıkan belirtiler sıkı şekilde takip edilmeli ve erken dönemde müdahale edilmelidir.
Doğum sonrası destek şart
Eğer kadınlar hamileyken eşleri, aileleri, toplum ve işverenleri tarafından olumlu yönde desteklenir, stres seviyeleri azaltılırsa çocuklar da olumlu etkileniyor. Annenin ruh sağlığında sıkıntılar oluşsa bile bu dönemde kadına daha anlayışlı davranılması aynı zamanda çocuğun da gelişimini müspet yönde etkiliyor. Kadın ruh sağlığına daha hızlı kavuşuyor. Doğumdan sonra çocuğu ile olan iletişimi de daha sağlıklı hâle geliyor. Anne ve çocuğun aynı anda yeterli seviyede tedaviye alınmaları çok önemli. Bunun için birinci basamakta “Uzman perinatal zihinsel sağlık hizmeti” verilmelidir. Bu açıdan hamilelik ve doğumdan sonraki ilk iki sene çok önemlidir.
BBC’NİN ödüllü BELGESELCİSİ
Dr. Alain Gregoire kadın Doğum uzmanı olarak hekimliğe başlamış ancak kadınların hamilelikleri ve sonrasında fiziksel destekten daha çok psikolojik desteğe ihtiyaç hissettiklerini fark ederek psikiyatri uzmanı olmuş. Annelerin ve anne karnındaki bebeklerin ruh sağlığı ile ilgilenmeye başlamış. Yirmi beş yıl boyunca anne ve bebek psikiyatrisi konusunda çalışan Dr. Gregoire, hastanelerde anne ve bebek ruh sağlığı bölümünün kurulmasına öncülük etmiş. İngiltere’nin dışında birçok ülkede politika, rehberlik ve klinik hizmetlerin geliştirilmesine katkıda bulunmuş. İngiltere’de anne ruh sağlığı hizmetini iyileştirmeyi amaçlayan 70’in üzerinde ulusal organizasyonun koalisyonu olan Birleşik Krallık Anne Ruh Sağlığı İttifakı’nın da kurucusu olmuş. Yapımcılığını üstlendiği BBC’nin en çok izlenen ödüllü belgeseli “Bebeğim, Psikozum ve Ben ”de yeni annelerin yaşadığı akıl sağlığı problemlerini anlattı… Dr. Alain Gregoire aynı zamanda Türkiye’de Anne Bebek Ruh Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi olan Üsküdar Üniversitesi tarafından da fahri doktor unvanına da layık görülmüş.