Çeşitli bahanelerle öğrencilere dayak attığı belirtilen okul müdürünün bir öğretmeni Ülkü Ocağı'nda falakaya yatırttığı, bazı öğrencileri hem muhbir olarak kullandığı hem de zorla haraç almaya götürdüğü ifade ediliyor.
Kocaeli'nin Gebze ilçesinde bulunan Hatice Bayraktar Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, okul müdürü hakkındaki iddialarla çalkalanıyor. Bölgede 'Reis' diye bilinen müdür hakkında skandal açıklamalar yapan öğretmen ve öğrenciler 'ısrarla' adlarının gizli kalmasını istedi. Yüzlerini göstermeyecek şekilde fotoğraf çekmemize de karşı çıktılar. Hepsi korku ve baskıyla sindirilmiş ve kendi deyimleriyle 'müdürün şerrinden' korkuyor. Bir öğretmen, "Siz bu adamı tanımıyorsunuz inanın çocuklarım için endişeleniyorum" dedi. Başlarından geçenleri anlatan öğrencilerin korkusu ise davranışlarına yansıyordu. "Aman hocam adımızı kodlasanız dahi bizi bulur biz sıkıntı yaşamak istemiyoruz" diyen öğrenciler elleri titreyerek ve sürekli etrafa kontrol ederek konuştu. Bu nedenlerle öğretmen ve öğrencilerin adlarını saklı tutuyoruz.
DAYAK NE KELİME HOCAM!
Öğrencilere, dayak olayını anlatır mısınız diye sorduğumuzda yanıtları, 'Dayak ne kelime hocam!' oldu. Müdür Mehmet Ali Bayık'ın öğrencilere şiddet uyguladığını söyleyen bir öğrenci şunları anlattı: "Yumrukla öğrencilerin kafasına vuruyor. Kulağından kan gelen bir öğrenci arkadaşımız hala psikolojik tedavi görüyor. Haşa Allah gibi herkes müdürden korkuyor yani öyle bir imaj oluşturmuş. Bayrak töreni sırasında İstiklal Marşı okunuyordu ve aniden yarıda kestirdi. 'Hayvan herifler yavşaklar.' Bu marş böyle mi okunur diye tüm öğretmen ve öğrencilerin önünde hakaretler etti. Öğrenciler 'O. çocuğu' alçaklar, yavşaklar gibi hakaretler yağdırıyor. Bu hafta staj günüm olduğu için okula sivil kıyafetle geldim diye tüm sınıfın önünde beni tahtaya çıkardı. İki kere kafama yumruk attı ve saçımı çekti. Kimse bir şey diyemiyor çünkü herkesi tehdit ediyor."
İNTİHARDAN ENDİŞELİYİZ
Müdürden dayak yediğini belirten iki öğrenci şikayet dilekçeleriyle birlikte Kocaeli'nin Çayırova İlçesi Milli Eğitim Müdürlüğü ve Milli Eğitim Bakanlığı'na da yaşadıklarını anlatan şikayet dilekçeleriyle başvurmuş. Okuldaki skandalları bir öğrenci ise 24 Kasım'da bakanlığa şikayet etmiş. İnceleme yapılmasını isteyen öğrencinin şikayetini iki öğrencinin 1 ve 16 Aralık 2010 tarihinde İlçe Milli Eğitime yaptığı şikayetler takip etmiş. Dilekçede sadece müdürün dayak attığı iddiası yok. S.N. adlı öğrencinin beyanında intihar olayıyla ilgili şu çarpıcı sözler dikkat çekiyor: "2 gün önce Metin Güleç adlı arkadaşımız okulda yaşadığı olumsuzluklardan etkilenerek kendini iple astı. Diğer arkadaşlarımın da başına bu tür olaylar gelebileceğinden ötürü endişeliyim."
Şikayet dilekçelerinin akıbeti için aradığımız Kocaeli Çayırova İlçe Milli Eğitim Müdürü Bekir Yümnü ise yasal olarak konuyla ilgili bir şey söyleyemeyeceğini belirtti.
İLGİNÇ CEZALAR KESMİŞ
Müdür Bayık'ın öğrencilere kestiği söylenen cezalar ise çok ilginç. Çeyiz malzemelerinden porselen yemek takımına, cam şekerliğe kadar öğrencilerden istenen cezaları kendisi de vermiş olan bir öğrenci şu cümlelerle aktardı: "Bir keresinde bana futbol topu cezası kesmişti. 60 Lira'ya gittim Nike marka top aldım. Daha sonra bu topun lisansı niye yok diye bir de dayak attı. Başka bir sefer de, bir arkadaş kitabını unutmuştu, diğeri geç gelmişti, benim saçlarım uzundu bu gibi nedenlere 6 kişiyi odasına çağırdı. Size 6 kişilik porselen yemek takımı cezası kestim, dedi. Adresi de verdi. Şurada 48 milyona var gidin oradan alın, dedi. Kızının çeyizini bize tamamlattı. Ayrıca bir de okula bir pano koymuş. Bir fabrikanın ilanları var. Onun reklamlarını ve afişlerini astırıyor."
DÖVMEK İÇİN ANKET YAPTI
Okul müdürü dayak atmak için bir anket yaptırarak isim belirlemiş. Okulda aynı ada sahip 4 öğrencinin şıklarla belirtildiği anket sonucunda da en fazla oy alan öğrenci müdürden temiz bir dayak yemiş. İşte anket sonucunda adı çıkan talihsiz öğrencinin anlattıkları: "İngilizce Öğretmeni Muhammet Altuntaş'ın arabası Aykut adlı bir öğrenci tarafından çizilmiş. O zaman okulda 4 tane Aykut adlı öğrenci var. Müdür kafasına göre okulda anket yaptı. Öğrencilere 'Okulumuzda 4 tane Aykut vardır bir araba çizilse acaba hangisi yapar?' diye sordu. Ankette benim adım çıktı. Servisteydim ve elimde de ceza olarak kesilen voleybol topu vardı. Arabadan inmeden beni yaka paça aşağıya attı ve tekme tokat dövmeye başladı. Ağzımdan burnumdan kan gelinceye kadar dövdü. Babam görmesin diye temizledim. Babam çok aksi bir insan ve başının belaya girmesini istemedim."
ÖĞRETMENE ÜLKÜ OCAĞINDA FALAKA
Öğretmenlerin anlattığı olaylar ise yenilir yutulur gibi değil. İşte okulda görev yapmış bir öğretmenin tanıklıkları: "Öğretmenleri sizi Gebze bölgesinde çalıştırtmam, adamı karısının koynundan aldırtırım ayağınızı denk alın diye tehdit ediyordu. Bu tehditlerin altı biraz dolu. Gebze Ülkü Ocağı vasıtasıyla, bu adam etrafta terör estiriyor. Bir gün Gebze Ülkü Ocağı Başkanı Haluk Turgut beni çektirdi. Turgut, beni aradı ve 'hocam bir çayımızı içmeye gelin' dedi. Ben de ocağa gittim. Müdürünle aran nasıl dedi. İyi geçiniyoruz gibi bir cevap verdim. Yok yok bu meseleyi konuşacağız dedi. O sırada Gebze Lisesi Müdür Yardımcısı Orhan Kütük (Gebze Ülkü Ocakları eski Başkanı olduğu söyleniyor) içeriye girdi. Kapıda da 4 tane ızbandut gibi adam dikliyordu. Bu içeri girer girmez 'Mehmet Ali bey benim abimdir. Ülkücülüğe yıllarına vermiştir. Bak iktidar değişti ama ülkücülüğü sapmadı. Onunla iyi geçinmeyenin bizimle de arası iyi olmaz' dedi. Kardeşim bakın dedim. Kardeş falan deme lan dedi. Daha sonra, Ocak Başkanı 'sabahtan beri sana anlatmak istiyorum ama sen anlamıyorsun cezanı çekeceksin' dedi. Ben ne cezası demeye kalmadan kapıdaki 4 kişi beni oradaki mescide götürdü. Bir marşın sesini sonuna kadar açtılar. Falaka sistemini kurmuşlar. Beni yatırıp ayaklarıma copla vurmaya başladı. Yaklaşık 30-35 tane cop vurdu. Ayaklarımın altı şişti. Bunlar Gebze bölgesinin Sedat Peker'i olmuş. Ertesi gün okula gittiğimde müdür beni gördü. 'Olaylardan haberim var. Bundan sonra ayağını denk alırsın' dedi. Daha sonra tayin isteyip gittim. Bu iş ortaya çıkarsa hayatım tehlikede diye başvurmak istiyorum."
BİZİ AJAN GİBİ KULLANDI
Bir başka öğrenci ise şunları anlatıyor: "Ben ocağa giden milliyetçi biriyim. Müdür öğrencileri toplayarak Pazar günleri ülkü ocağında seminerler verdi. Birkaçına katıldım. Öğrencileri toplayıp ocağa götürüyorlar. Ben iki sene ocağa gidip geldim ve aktif görev yaptım. Okuldaki öğrencileri örgütlemeyle görevlendirildim. Müdür hakkında efsaneler anlatılıyordu. 'Diyarbakır'da PKK'ya karşı tim kurdum. Bir tane terörist geçirmedim. Ülkücü militanlarım vardı. Diyarbakır'da mermi yedim. PKK'lılarla çatıştım' diye sürekli kendi propagandasını yapardı. Ocaktayken onun aldığı sigarayı içiyorduk. Daha sonra bu sigaraların karşılıksız olmadığını anladım. Gençleri riske atan işler de kullanıyordu. Bir dönem arkadaşlarım ocakta falakaya da yatırıldı. Herkes ona reis diyor ve inanın onun için canını feda edecek birçok cahil genç var. Bir keresinde sanayiye gittik. Ben kapıda bekledim. Adamdan zarf içerisinde para aldı. Esnaf illallah etmiş. Bu yanlışlıkları gördükten sonra ocağa gitmedim. Ayrıca bizi kendi ajanı gibi kullanıyordu. Bir öğrenci veya öğretmen hakkında öğrenmek istediklerini bulun araştırın gelin diyordu."
İDDİALARI KABU ETMEDİ
İddialar sormak için ulaştığımız Okul Müdürü Mehmet Ali Bayık, ilk aramamızda soru sormamıza dahi müsaade etmedi. Sadece, "Herkes hakkında her türlü iddia oluyor bu bizi ilgilendirmiyor. Bu konuda konuşamam yasak biliyorsunuz. Saygılar sunuyorum" diyerek telefonu suratımıza kapattı. Ardından konuşmak istediğini söyleyen Bayık, bizi aradı ve açıklama yaptı. "Yarın gelirseniz daha net görüşürüz efendim" diyen Bayık, 15 yıldır idareci olduğunu ve asla küfür etmediğini savundu. İddiaları yalanlayan Bayık şunları söyledi: "Falakaya yatırılmış dediğiniz öğretmeni öğrenciler mahkemeye verdi. Söylenmez ya karı kız davası. Konuşulacak şey değil telefonda onu söylemeye çalışıyorum.
Bir öğretmenimiz 3 ay önce bir öğrenciyi darp etti. O da ücretli öğretmendi görevden aldılar. Yaramazlık yapan çocuklara müdür muavinimiz yeni açılan kütüphane için şey yapmak için şekerlik falan değil efendim kitap veya top aldırıyorlar geç kalanlara dersten kaçanlara. 15 gün önce bir öğrencimiz kendini astı onun hakkında da bize okulda bilgi verilmemiş, dediler. Çocuğun devamsızlığı yok ki neyi bilgi verelim. Müdüre haber vermemiş diyorlar müdürün görevi değil ki şimdi müdür haber versin. Öğretmen dövüldü diyorsunuz kim dövdü bunu, önceki sicillerini araştırdınız mı? Öğretmen benim okuluma sürgün gelmiş niçin geldiğini biliyor musunuz? Ben her şeyin peşine nasıl düşebilirim?" İlk aramamızda konuşmak istemeyen müdür, daha sonra ısrarla kendisi bize ulaşarak birkaç kez açıklama yaptı. "Yapmayın böyle bir şey çıkarsa çok sıkıntı olur" diyen müdür akşam 9'da dahi arayarak "Lütfen buyurun okulu gezin görün, konuşalım, velilerle konuşun" dedi.
Bugün