Ülkemizde Ak Parti iktidarıyla birlikte sağlıkta pek çok değişimin yanında ülkemizin hemen hemen her şehrinde modern devlet hastaneleri yapıldı.İstanbul’da pek çok ilçede bu hastaneler çalışmaya başladılar.Bazı hastanelerin tamamen bitmesine rağmen personel atamaları halen yapılamadı.
Yakın gelecekte bu hastanelere atamaların yapılması bekleniyor.Fakat personel açığı o kadar ciddi boyutlarda ki bu hastanelerin personel bakımından doldurularak tam ve yüzde yüz verimle faaliyete başlamaları mümkün görünmüyor…Kısacası olayı farklı açılardan değerlendirerek çok değişik sonuçlara ulaşmak mümkün olsa da biz fazla ayrıntıya girmeyerek değerlendirmeye çalışacağız…
Ak parti iktidarının hızına maalesef devletin mevcut kadrolarının yeterli cevabı veremedikleri uzun zamandır biliniyor…Geçmiş yıllarda YÖK, üzerine vazife olmayan işlerle uğraşmaktan ve siyaset yapmaktan fırsat bulup hekim açığımızın farkına varamamış ve Tıp Fakültesi kontenjanlarını düzenleyememiştir.Şimdi yaşadığımız bu sıkıntının asıl sorumlusu onlardır…Ak Parti hükümeti ve Sağlık Bakanlığı değil…
Son zamanlarda hastane inşaatlarının bitmesiyle ve kamudan pek çok hekimin özel sektöre geçmesiyle birlikte bu sıkıntı daha fazla belirginleşmeye başlamış görünmektedir…Boş binalara, boş katlara ve hasta odalarına, salonlarda muayene olmak için bekleyen hasta kalabalıklarına köklü bir çözüm bulmalıyız…Palyatif önlemlerle uğraşarak gücümüzü boş yere harcayamayız…Beyaz önlüklü insanlara ihtiyacımız var…Dilin kemiği vardır ve bu yüzden artık bıçak kemiğe dayanmış sıkıntı hat safhaya varmıştır diyoruz…
Dünyanın en modern hastanelerini yapabilirsiniz…Fakat sağlıkta sonuç itibarıyla her şeyi yapan sağlık personeline ihtiyacınız vardır…Personeliniz yoksa ve yaptığınız hastanelerin içini bu personellerle dolduramıyorsanız hizmet üretemezsiniz…Şimdi H1N1 virüs salgını nedeniyle personel izinlerinin ikinci bir emre kadar kaldırılmasını çok haklı bulmakla birlikte bu durumun da çözüme ciddi bir katkı sağlamayacağını belirtmemiz gerekiyor…
Personel sıkıntısı konusunda Bakanlıkta karar verici bürokratların çılgınca ve çok daha ciddi/radikal kararlar almaya ihtiyaçları vardır.İstanbul’un merkezinde Bağcılar gibi merkezi bir ilçe de hem de Eğitim Araştırma Hastanesi olarak açılmış bir hastanenin açıldıktan sonra epeyce bir zaman geçmesine rağmen yüzde yüz verimle hala çalışamaması ortada çok ciddi sorunun var olduğunu göstermektedir.
Bugün maalesef bir çok yerde inşası bitmiş olan Devlet Hastaneleri tam verimle hizmete giremiyor.Hatta Sağlık Bakanımız Recep Akdağ’ın milletvekili seçildiği kendi şehri olan Erzurum’un bazı ilçelerindeki Devlet Hastanelerinin uzman hekim sıkıntısı yaşadıklarıyla ilgili haberler ulusal medyamızda yayınlandı…Bakanımızın kendi seçim bölgesindeki ihtiyacı karşılayamaması çok manidardır…
Sağlık Bakanlığı’nın personel yetersizliği konusunda sıra dışı ve farklı pek çok alternatifi değerlendirme mecburiyeti vardır…Bakanlığın yaptığı güzel ve hayırlı hizmetleri olumsuz yönde etkileyen birinci faktör personel ve özellikle hekim yetersizliğidir.Buna acilen ve kısa bir süre içinde çözüm bulunmak zorundadır…Yardımcı sağlık personellerinden hemşirelere, sağlık memurlarına, röntgen teknisyenlerine, laborantlara ve hemen her alanda çalışacak insanlara şiddetle ihtiyaç vardır.
Kamuda özellikle sağlık personeli alımlarının kolaylaştırılması ve cazip hale getirilmesi gerekiyor.Özelde çalışan bir hekim veya sağlık personeli kolayca Sağlık Bakanlığı’nın personeli olabilmeli…Yeni açılan hastanelerin hekim ve personel bakımından acilen takviye edilerek hizmete sokulmaları gerekmektedir.Milletimizin bu hastanelerden çok büyük bir beklenti içinde oldukları bilinmelidir.Milletimizi hayal kırıklığına uğratma lüksümüz yoktur…
Yeni açılan hastanelere diğer devlet hastanelerinden özellikle fazla hekimin bulunduğu branşlardan başlamak suretiyle bütün branşlardan görevlendirmelerin yapılması gerekiyor.Elbette hekim arkadaşlarımızın yeni açılan ve İstanbul’un merkezine kısmen uzak hastanelere görevlendirilmiş olmaları onları biraz üzecek olsa da buna katlanmak zorunda oldukları da çok açıktır…Zira ülke hepimizindir ve her yerde görev yapmamız mesleğimizin onuru bakımından kutsallığa varan bir zorunluluktur…
Dr.Recai Yahyaoğlu