Sinem DÖNMEZ / Cumhuriyet Haftasonu
Stil ve trendler günümüz kentli insanının en büyük tutkularından biri. Kimi modayı en ufak ayrıntısına kadar izliyor, kimi kendine has bir stil oluşturuyor. Tabii ki bu işlerde para da önemli. Şu da bir gerçek ki stil sahibi olmak da yalnızca parayla ilişkili değil.
Trend analizi ajansı Nelly Rodi’nin yaptığı araştırmaya göre insanların moda tercihlerini dört ana unsur belirliyor. Gelenek, duygu, kaçış ve mantık. Bu dört ana unsur da 13 farklı stile ayrılıyor. İstanbul’da düzenlenen atölyeye katılan Nathalie Rozborski bugüne kadar farklı ülkelerde moda eğilimlerini incelemiş.Türklerin duygularıyla hareket ettiğini anlattı.
Dünyadaki herkes üstüne başına bir şeyler satın alıyor. Moda akımları bir yıl öncesinden belirlense de, herkes alışverişe çıktığında bu akımları kendine göre yorumluyor. Kimi bir ekru ceket alıyor, kimi ekose gömlek... Fransa’daki trend analizi ajansı Nelly Rodi, geçen hafta İstanbul Moda Akademisi’nde ilginç bir atölye düzenledi. Atölyenin amacı insanların alışveriş davranışlarını belirlemekti. Değişen Global Pazarda Moda Tüketicisinin Davranış Analizi adlı atölyede, markalar ve moda projeleri sorumlusu Nathalie Rozborski “İnsanlar neden alışveriş yapar ve ne alır?” sorusuna yanıtlar aradı.
Bu sorunun yanıtını sosyolojiyle birlikte veriyor Rozborski. Alışveriş davranışlarını dört ana gruba ve bu gruplardaki 13 farklı stile ayırıyor.
Kendinizi alışveriş yaparken düşünün... Annenizin alışveriş alışkanlıklarını mı sürdürüyorsunuz, işlevsel olsun benim olsun diyenlerden misiniz, yoksa bu yıl ne moda değilse ona mı yöneliyorsunuz? Bu tercihler sizin hangi sosyolojik gruba ve nasıl bir stil ailesine bağlı olduğunuza bağlı. 25 yıllık bir trend analizi ajansı olan Nelly Rodi, tasarım, pazarlama ve sosyolojiyi birleştiriyor. Her yıl tekstilcilere o yılın trendlerini, hangi kumaş ve hangi materyallerin kullanılacağı bilgisini veriyorlar. Bir markanın gerçek bir marka haline nasıl geleceğinin sırlarını veriyorlar. Hem de Avrupa’nın bir ucundan Uzakdoğu’ya kadar.
Rozborski bu dört sosyolojik davranış biçiminin dünyanın her yerinde aynı olduğunu vurguluyor. Zaman zaman alt stil ailelerinde farklılıklar olsa da bu dört davranış biçimi hiç değişmiyor. Çalışmalarını Avrupa, Amerika ve Asya olarak gruplandırıyor Rozborski. Alışkanlıkların kültürel kodlara, zevklere göre değiştiğini anlatıyor: “Kültürel kodlar, zevkler o kadar değiştiriyor ki bu alışkanlıkları. Avrupa’nın tam ortasında birbirinden farklı o kadar çok stil ailesi var ki.” Örneğin İskandinav ülkelerinin oldukça mat, rafine, kibar bir tarzı var. İtalyanlar ve İspanyollar ise çok renkli, görsel anlamda güçlü giysilerden hoşlanıyorlar.
Gelelim dört sosyolojik ana başlığa. Başlıklardan ilki gelenek. Gelenek hissiyle alışveriş yapan insanlar aile, iş, arkadaşlık gibi değerleri olan insanlar. Yaşamayı bilen, kibar ve titiz bir çevreye mensuplar. Temel stil ailesindekiler beyaz, bej, lacivert ve siyah renk ve yün, pamuklu ve denim kumaşı gibi kumaşlardan hoşlanıyorlar. Polo yaka tişörtler, V yaka gömlekler, klasik günlük pantolonlar kadın ve erkek için olmazsa olmazlar. Klasik alt stil ailesinde ise yine beyaz, bej, siyaj, gri, gök mavisi gibi renkler var. Erkekler için yün ceketler, trençkotlar kadınlar içinse ipek bluzlar, yün ceketler var. Esnek grup da erkeklerde soluk pembe, koyu yeşil, kahverengi tonların üç parça takım elbiseyi, iki renkli tişörtleri, kadınlarda ise Chanel stili ceketleri, maskülen duruşu ve jeanleri içeriyor.
Gösteriş ve parıltı
Duygu grubundakiler hayatı hep o anda yaşayan, eğlenceli ve çekici kişiler. Hep kendilerini yansıtmaya çalışıyorlar giyinirken. Onlar için görünüm önemli, yaşam stilleri ve zevkleri her şeyden önce geliyor. Süt tonları, açık renklerden, ince kumaşlardan ve feminen bir tarzdan hoşlanan ilk alt aile ‘Romantik Bo-Bo’ ‘Bohem ve Burjuva’ anlamına geliyor. Erkekte tüvit ceketler, ince örgü kazaklar, kadınlarda ingiliz danteli işlemeleri, ipekler, büyükanne takıları anahtar. ‘Parıltı’ stil ailesinde beyaz, siyah ve kırmızı başı çeken renkler. Bu ailenin üyelerinin şık bir lüks anlayışları var. Erkeklerde bele oturan ceketler, renkli gömlekler ve yelekler, kadınlarda siyah elbiseler, büstiyerler, kürkler vazgeçilmez. ‘Gösteriş’ adlı aile parlak ürünlerden hoşlanıyor. Ana renkleri siyah, altın, bakır, bronz. Lame, payet, sahte kürk, naylon kullanılan malzemeler. Giyilen her şey vücudu sarıyor. Erkekte parlak ceket, baskılı tişört, kadında skinny jean, mini şort, parlak tayt. Asi grubu rock yıldızlarını anımsatıyor. Siyah, zımbalı, parlak deri, zımbalar en çok kullandıklarından.
Çevreci giysiler
Kaçış grubu günümüzün, gerçekliğin karşısında duruyor. ‘Kaçış’ grubundakiler tüm çağ ve türleri birleştirip karıştırıyor. Günümüzün modasına uymuyor. İlk stil ailesi ‘Sanatsal’. Kırmızımsı turuncu, leylak, haki, sarı en çok başvurdukları renkler. Erkekte renkli ceketler, tipografik baskılı tişörtler, kadında elle boyanmış gibi duran bluzlar kullanılıyor. Her şeyde sanatsal bir dokunuş arıyorlar. ‘Tarihi Barok’ ailesi için koyu yeşil, mor, bakır renkler ön planda. Giydikleri her şey geçmişe referansta bulunuyor. Erkekte bol metalli hırkalar, askeri üniformalara benzer ceketler, kadınlarda şifon uzun elbiseler var. ‘Etnik’ stil ailesinde ise güneş tonları, parlak fosforlu renkler ön planda. Erkekte safari ceketler, kargo pantolonlar, kadında şalvar pantolonlar, boncuk, nakış, işlemeli hippi elbiseleri.
Mantık grubundakiler işlevselliğe önem verirken, mantıklı, zeki ve modern bir şekilde yaşamaya özen gösterirler. ‘Eko Yeşil’ alt stil ailesinde kamuflaj tonları var. Satın alırken daha mantıklılar. Erkekler ketenler pamuklular, rahat, kadınlar iki parçalı üstler, tünikler, keten ve yün etekler ve kesinlikle organik pamuklu tercih ediyor. ‘Minimal’ ailede gri, bej tonları ve yine pamuklu kumaşlar var. Erkekler düz takım elbiseler, kadınlarda düz elbiseler. ‘Düşsel’ adlı aile ise yüksek teknolojili kumaşları, florasan renkleri seviyor. Erkekte grafik desen, ekoseler, kadında çok renkli optik kumaşlar başı çekiyor. Ama vücudu sarmıyorlar.