Mobing Yasasının Çıkmasına Sayılı Günler Kaldı!

Sağlık alanında çalışanlar ve akademisyenler mustarip... Kadınlar erkeklere oranla daha fazla maruz kalıyor. Psikolojik taciz yani ‘mobbing’in Türkiye’de suç olarak kabul edilmesine sayılı günler kaldı.

Sağlık alanında çalışanlar ve akademisyenler mustarip... Kadınlar erkeklere oranla daha fazla maruz kalıyor. Psikolojik taciz yani ‘mobbing’in Türkiye’de suç olarak kabul edilmesine sayılı günler kaldı. TBMM Araştırma Merkezi uzmanı Cengiz Çukur “Yasayla  mobbing davaları açılıp işten atılanlar mesleklerine dönebilir” diyor.

İşyerindeki duygusal saldırı ya da psikolojik taciz (mobbing), işyerinde maruz kalınan duygusal saldırıya verilen bir isim. Bir kişiyi, çeşitli sebeplerden dolayı çalıştığı ortamdan atmak amacıyla uygulanan gizli işkencelerden biri olarak biliniyor. Yıpratma politikasına kurban giden çalışan, işten atıldığı yetmiyormuş gibi intiharı bile seçebiliyor. Bu konuda önemli çalışmalar yapan Alman psikiyatrist Heinz Leymann “Batı dünyasının sanayileşmiş toplumlarında işyerleri, bireylerin mahkemeye sevk edilme korkusu yaşamaksızın birbirlerini öldürebilecekleri, kalan tek savaş alanıdır” diyor. Ülkeler mobbingden kendilerini korumanın yollarını bulmaya çalışıyor. Bazılarında mobbing uygulayan yöneticilere bir yıla kadar hapis cezası bile verilebiliyor.

TÜRKİYE’DE ÖRNEK DAVA

Durumun ciddiyetini kavradıysak müjdeli bir haberi verelim o zaman: Mobbing, bizde de yasalarla düzenleme altına alınıyor! Yeni yılın ilk ayında Borçlar Kanunu Yasa Tasarısı’nda “İşçinin Kişiliğinin Korunması” başlığı altında, 417’nci maddede işveren, işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları için gerekli önlemleri almakla yükümlü tutuldu. Tasarı yasalaşırsa mobbinge uğrayan kişi, haklarını daha kolay arayacak.

Geçen hafta TBMM’de Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu toplandı. Salondakilere birifing veren isimlerden biri de mobbing üzerine araştırmalar yapan TBMM Araştırma Merkezi Uzmanı Cengiz Çukur’du. İşyerinde psikolojik tacizin, 1990’lardan sonra gündeme gelmeye başladığını belirten Çukur, bugün kaç kişinin psikolojik tacize uğradığına ilişkin ellerinde hiçbir rakamın bulunmadığını söylüyor. Yine de buna ilişkin birkaç çalışmanın varlığından bahsediyor.

Çukur’un aktardığına göre psikolojik taciz hemen her yerde yaşanmasına rağmen en çok akademik hayatta ve sağlık sektöründe. Kadınlar, erkeklere oranla daha fazla mobbinge maruz kalıyor. 2009’da yapılan bir araştırmada, 103 akademisyenden 12’si mobbinge maruz kaldığını ifade etmiş. 2007’de 505 hemşirenin katıldığı bir çalışmada da ulaşılan sonuçlar gerçekten dikkat çekici: Hemşirelerin yüzde 86’sı, mobbing davranışlarına maruz kaldıklarını söylemiş.

 Çukur, insanların mobbinge ilişkin ellerinde yeterli kanıt olmadığını düşünerek sadece bu yüzden dava açmadığını anlatıyor:

 “Mobbing, aynı veya farklı tarzdaki pek çok rahatsız edici davranışın belli bir süre boyunca hedef seçilen kişiye yöneltilmesi sonucunda ortaya çıkar. Bunlar çoğu zaman tek başlarına değerlendirildiklerinde hukuka aykırı sayılmaz. Ancak, bu durum mobbingin hukuka aykırı olmadığı anlamına gelmiyor. O süreçte yaşanan davranışların tek tek hukuka aykırı olup olmadığına bakılmaksızın, bu davranışların bir araya gelerek yarattığı toplam etkinin meydana getirdiği sonuç hukuka aykırıdır. Yargıtay, 2008’de verdiği bir kararda, önce dövülen ve bunu doktor raporuyla ispatlayan işçinin, daha sonra işe geri döndüğünde huzursuz edildiği iddiasını kabul etti. Kararın gerekçesinde, davacının dövülme-sinden sonra işyerinde huzursuz edildiğinin davacı tanığı ve olayların tipik akışından anlaşıldığı dolayısıyla işçinin psikolojik taciz sonucunda istifa ettiği, bu konuda yeterli emare bulunduğu ifade edildi. Yeni düzenlemeler yasalaşırsa daha geniş şekilde mobbing davaları açılabilir, insanlar işlerine tekrar kavuşabilir.”

Belçika’da  ölüme neden oldu

İSVEÇ mobbing konusunda özel yasayla düzenleme yapan ilk Avrupa ülkesi. İsveç Çalışma Ortamı Yasası’na dayanılarak 1993’te çıkarılan İşyerinde Mağduriyet Hakkındaki Kararname, işyerinde çalışanları mağdur eden sosyal dışlanma, cinsel taciz ve psikolojik taciz konularında önlemler içeriyor ve bu tür mağduriyetlere yol açan davranışların kabul edilemez olduğu ifade ediliyor.

BELÇİKA’DA David van Gysel isimli bir postacı, arkadaşları tarafından psikolojik tacize maruz bırakıldı. Bu olay nedeniyle depresyona girerek 2000 yılında intihar etti. Belçika bu olaydan sonra yasalarında değişiklik yaparak psikolojik tacizi açıkça tanımladı, önlemler aldı.

FRANSIZ yasalarında psikolojik taciz, “manevi taciz” kelimeleriyle ifade edildi. Ceza Kanunu’ndaki düzenlemeye göre, herhangi bir çalışanı taciz etmek, bir yıla kadar hapis cezası ve 15 bin euro para cezasıyla cezalandırılıyor.

Özkan Güven / STAR PAZAR EKİ

ozkguven@gmail.com

Psikoloji Haberleri

1. Dalga Terapiler nelerdir?
ABD Kollektif Travmayla Boğuşuyor
Alışveriş Hastalıkları Hangileridir?