Bu günlerde hangi gazeteyi, dergiyi, internet sitesini açsam karşıma işyerinde taciz olarak adlandırılan mobbing ile ilgili yazılar geliyor.
Geçenlerde bir gazete Türkiye'de mobbing nedeniyle mahkemeye gidenlerin sayısındaki artışa dikkat çekiyordu. Batı dünyasında, yani açık toplumlarda, insanlar bu işin üzerine daha rahat gidiyor.
Fransa'da yarım milyon okur
Fransa'da mobbing alanında çalışmalar yapan, bu konuda dünya çapında bir üne kavuşmuş olan psikoterapist Marie France Hirigoyen'in, 1998'de yazdığı, adı İngilizce'ye 'Mobbing' olarak çevrilen kitabın satışı yarım milyonu geçmiş durumda. Rakam bana çok çarpıcı geldi. Çocukları bir yana bırakırsak, bu, ortalama 7-8 Fransız'dan birinin, konuya ilgi duyduğu, kitabı okuduğu anlamına geliyor.
Tipik bir örnek
Çalıştığım işyerlerinden birinde, kibar ve naif bir kızın, her akşam genç vakitlere kadar çalıştığını gördüm. Niye böyle olduğunu sordum. İşinin çok olduğunu, hafta sonlarında da bir gün işe gelmek durumunda olduğunu söyledi. Oysa aynı bölümde çalışan hiçbir arkadaşı hafta sonu gelmiyordu.
Erkek kültürü
Aslında mobbing olaylarının önemli bir ayağını toplumu tamamen eline geçirmiş olan erkek kültürünün oluşturduğunu düşünüyorum. Erkek okulları, mahalle kültürü, kadın cinayetleri, Çetin Altan'ın bir zamanlar yazmaktan bıkmadığı 55 bin erkek erkeğe kahve...
Erkek her yerde güçlü ve bence bu mobbing için çok elverişli bir alan yaratıyor. Mobbing yöntemlerini kısaca şu şekilde özetlemek mümkün
- Kurbanını kendisini herhangi bir biçimde ifade etmesini önlemek.
- Yaptığı işi sürekli olarak aşağılamak.
- Tehdit etmek (yazılı, sözlü ya da telefon aracılığıyla).
- Varlığını yok saymak, kurbanla herhangi bir şekilde kontak kurmayı reddetmek.
- Onu soyutlamak.
- Kurbanın iş arkadaşlarıyla konuşmasını engellemek.
- Çalışma arkadaşlarının yanında kendisini önemsemediğini göstermek.
- Özel hayatına sızmak.
- İşi esnasında onu küçümseyecek hareketler yapmak.
- Sağlığını söz konusu etmek. İş yerinde hijyen ya da güvenlik kurallarına uymadığını söylemek.
İş niye önemli?
Fransız araştırmacı Christophe Dejors bu konuyu araştıranlardan. İşin insan hayatındaki yeri hakkında söyledikleri çok önemli. "İş sadece bir aktivite sahibi olmak değil, ayrı zamanda yaşamanın ta kendisidir" diyor. Mobbing yapan kişi, genellikle kurbanını işten yani kişi için en önemli olan yerden seçiyor.
Bir de eğlenceli tacizciler var. Bu tür insanlara hayatta çok yerde rastlayabilirsiniz. Esprili, gülen, güldüren insanlar var ya. Hani herkes tarafından çok sevilirler. Sadece kurban haricinde... Çok alaylarının, tacizlerinin merkezinde o vardır.
Mobbing alanlarını çeşitlendirmek mümkün.
AB'de mobbing üzerine 1996'da yapılmış -maalesef en yenisi bu- kapsamlı bir araştırma var. AB'ye üye ülkelerden 15 bin 800 kişiyle görüşülmüş. Çıkan sonuçlar çarpıcı...
6 milyon kişi fiziksel şiddete maruz kaldığını açıklamış.
Bu çalışanların yüzde 4'ü anlamına geliyor.
3 milyon kişi cinsel istismara uğradığını açıklamış.
Bu da çalışanların 2'si anlamına geliyor.
12 milyon kişi baskı gördüğünü ve tehdit edildiğini söylemiş. Burada da çalışanların oranı ise yüzde 12 olarak hesaplanıyor.