31 Temmuz 2009'da kaleme aldığım aşağıdaki yazımın güncelliğini halen koruyor olması, memleketimizde işlerin iyiye gitmediğinin açık göstergesidir!
Siyasi görüşünden, cinsiyetine; maddi potansiyelinden yaşına; başarısından eğitim durumuna kadar her anlamda kolaylıkla uygulanabilecek mobbingin, özellikle en düzenli ve sistemli olduğunu iddia ettiğimiz kamuda da sıklıkla görülüyor olması çok üzücüdür. Sendikal yaşamın yegâne örgütlü olduğu alanlar olan kamu sektöründe, hükümetlerin mobbingi engelleyememesi, bilakis belli kişi ve gruplara karşı kendisinin bunu yapıyor olmasından kaynaklanan emek ve enerji kaybının devlete nelere mal olduğunu hesaplayacak olursanız olayın boyutlarının nelere yol açtığını duyarlı okurlarım olarak görebileceksiniz...
Son dönemde çevremizde sıklıkla duymaya başladığımız "mobbing"in ne olduğunu merak ettiniz mi hiç?
Kökü Latince olan ve bir kimseyi sıkıştırmak, bunaltmak ve taciz etmek anlamına gelen 'Mobbing'in sözcük anlamı, psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermektir.' Çoğunlukla işyerlerinde bazen bir kişinin, bazen bir grubun, bir çalışan üzerinde uzun bir süreli olarak uygulanan psikolojik ağırlıklı şiddete verilen isimdir. Önceleri, "Mobbing" sözcüğü, çocukların birbiriyle olan ilişkilerindeki zorbalığı, şiddeti tanımlamak amacı ile kullanılmıştı. 1950-60'lı yıllarda ise, mobbingin sadece çocuklar arasında değil, işyerlerinde de yaşandığını ortaya koyan bir dizi araştırmalar yapılmış. O günlerden bu yana, dünyanın pek çok ülkesinde, mobbing ve etkileri üzerindeki çalışmalar devam ediyor.
Şimdi hızlıca bir düşünmeye ne dersiniz?
Sizce Ülkemizde Mobbing Var Mıdır?
Dilerseniz mobbing kendini nasıl gösteriyormuş kısaca bir bakalım: Mobbingi uygulayan kişilerin en temel amaçlarından bir tanesi patrona veya müşteriye karşı kendini ön plana çıkarmaktır.
Bu amaç doğrultusunda başkasının veya başkalarının iş ortamındaki iletişim oluşumunu ve gelişimini engellemeye çalışır. Örneğin sözünü keser, yaptığı işi sürekli eleştirir, jest ve bakışlarla veya mail ve telefonlarla tehditler yapar. Aynı şekilde, mobbingi uygulayan kişinin etkisinde kalan çevredeki diğer insanlar da mağdur ile konuşmamaya başlar, onunla ilişkiye geçmeleri yasaklanır, sanki orada değilmiş gibi davranılır. Mağdura diğerlerinden ayrılmış bir işyeri bile verilebilir.
İnsanlar, mağdurun arkasından kötü konuşur, asılsız söylentiler çıkarılır, kararları sürekli sorgulanır, özgüvenini olumsuz etkileyen bir iş yapmaya zorlanabilir. Mağdur için hiçbir özel görev yoktur. Sürdürmesi için anlamsız, sahip olduğundan daha az nitelik gerektiren işler verilir. İşi sürekli değiştirilebilir, özgüvenini etkileyecek şekilde işler verilebilir. Fiziksel olarak ağır işler yapmaya zorlanır, fiziksel şiddet tehditleri yapılır, doğrudan cinsel taciz, fiziksel zarar görürsünüz. İşten ayrılmak veya işine son verilmesi soruna çözüm getirmez. Artık mağdurun referansları kirlenmiş olur. Ya kötü huylu, ya asi, ya da işten anlamaz olarak artık damgalanmıştır. Bir anlamda mesleki yeterliliği sorgulanmaya başlanır.
Mobbing insanın mesleki bütünlük ve benlik duygusunu zedeler, kişinin kendine yönelik kuşkusunu artırır, Paranoyaya ve kafa karışıklığına neden olur. Mağdur kendine güven duygusunu yitirir. Kendini yalıtabilir, huzursuzluk korku, utanç, öfke ve endişe duyguları ile dolabilir. Ağlama, uyku bozukluklarından, depresyon, yüksek tansiyon, panik atak, kalp krizine kadar giden sağlık sorunları ve travma sonrası stres bozukluğu yaratır.
Şimdi bir defa daha sormak istiyorum: Sizce ülkemizde mobbing var mıdır?
Evet Vardır!
Devlet dairelerinden (özellikle siyasal bakış açılarına dayalı olarak), özel sektöre kadar her noktada son derece zarar verici boyutlara taşınmış mobbing uygulamaları ülkemizde mevcuttur. Bizzat ben çalıştığım devlet kurumunda mobbinge uğramış bir çalışan olarak bu konudaki deneyimlere fazlasıyla sahip olduğumu söyleyebilirim.
Reddetmekle sorunlar çözülemez sevgili okurlar. Bu konudaki bilinç, dikkat, size yapılanın farkında olarak, buna asla izin vermemek, gerektiği durumlarda bunu çevrenizdekiler ile paylaşarak sessiz kalmamak yapılabileceklerden yalnızca birkaç tanesidir. İnsanlık onuruna, şahsi onurumuza yakışmayan, birilerinin çıkarları uğruna diğerlerini ezerek başarıya ulaşmasına izin vermeyelim. Mobbing kime uygulanırsa uygulansın, bir suçtur ve cezasız bırakılmamalıdır.
Çiğdem Dürüst/Star gazetesi