Mevsim geçişlerinin, kişinin ruh halini etkilediği düşüncesi insanlar arasında ortak bir inanış haline gelen bir durum olduğunu söylemek mümkün. Birçok kişi, güneşli günlerde daha enerjik, daha mutlu, kendini daha pozitif hissederken, yağmurlu ve karanlık günlerde ise daha karamsar, isteksiz, yorgun olduğunu söyler. Böyle günlerde kişi günü evde, hatta yatakta geçirmeye, daha az iş yapmaya, daha az sosyal faaliyetlerde bulunmaya yatkın olabilirler. Oysa dışarıda güneşin parladığı günlerde kişi kendini bir an önce dışarıya atmak, o günü doyasıya yaşamak isteyebilir. Her insan mevsimsel değişiklikten aynı şekilde etkilenmeyebilir. Bahar aylarını yaşadığımız şu günlerde etrafımızda halsizlik, hissi yorgunluk hissi, iş yapmada güçlük çeken birçok insanla karşılaşabilir, kendinizi de böyle hissediyor olabilirsiniz. Yukarıdaki döngünün tam tersine yazları daha mutsuz ve düşük enerjiye sahip, kışları daha aktif ve dinç yaşanması da söz konusu olabilir. Kişinin sahip olduğu bireysel özelliklere bağlı bir durum olduğu söylenebilir.
Mevsim geçişlerine bağlı olarak kişinin maruz kaldığı güneş ışığı miktarı ve yoğunlu kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı bakımından büyük önem taşır. Güneş ışığının kişide oluşan halsizlik duygusu üzerinde büyük ölçüde etkisi olduğu belirlenmiştir. Mevsim geçişlerinin yaşandığı dönemlerde yorgunluk, halsizlik ve depresyon gibi şikayetlerin arttığını gözlemlemekteyiz. Özellikle güneşin ve sıcak havanın etkisini yitirmeye başladığı dönemlerde artan bu semptomların hem biyolojik hem de psikolojik faktörlere bağlı olarak tetiklendiği düşünülmektedir. Bir yandan güneş ışığının azalması ile mutluluk hormonu diye bilinen ve depresyonda önemli rol oynadığı düşünülen ‘serotonin’in beyindeki salgılanımının olumsuz etkilendiği düşünülür. Diğer yandan, havanın soğuması ve yağışların başlamasıyla kişi eve kapanacağını, sosyal hayattan uzaklaşacağını, yoğun iş temposuna teslim olacağını düşünerek psikolojik olarak olumsuz bir sürece girmesi söz konusu olabilir. Mevsim geçişlerinin öncelikle hormonal sistemi etkilediği bilindiğinden, vücudun yeni çevresel değişikliklere alışması, uyum sağlaması ve hormonal sistemi yeniden dengeye girmesi zaman alacaktır. Özellikle kış aylarında daha hareketsiz bir dönem geçirildiğinden ve buna bağlı olarak genellikle kilo alındığından dolayı, ilkbahar ile gelen hareketli yaşama uyum sağlamada kişi zorluk yaşayabilir. Bu noktada, kişinin yetersiz fiziki koordinasyonu halsizlik nedenlerinden biri olarak gösterilebilir.
Her insan mevsim geçişlerinde aynı düzeyde etkilenmez. Bazı insanlar, bu dönemlerde fark edilemeyecek düzeyde etkilenirken, kimileri ‘mevsimsel duygu durum bozukluğu’ olarak isimlendirilen psikiyatrik bir rahatsızlık tanısı alabilecek kadar ciddi boyutta etkilenebilir. Ayrıca, duygu durum bozuklukları yaşayan ve eğilimi olan insanların mevsime bağlı depresyonu yaşama oranları daha yüksektir. Mevsim değişimlerine bağlı yaşanan sıkıntılar günlük işlevselliğinizi etkiliyorsa mutlaka bir uzman yardımına ihtiyaç var demektir.
MEVSİM DEĞİŞİMİ DÖNEMLERİNDE YAŞANAN BU TÜR SIKINTILARLA NASIL BAŞ EDİLEBİLİR?
- Güneşli havalarda bol bol yürüyüş yapın.
- Mümkün olduğunda cam kenarlarında oturun.
- Motivasyonunuzu güçlendirici ve konsantrasyon arttırıcı spor faaliyetleri ve hobilere önem verin.
- Kendinizi iyi hissettirecek aktivitelerde bulunun.
- Bu dönemlerde ortaya çıkan vücut sıvı dengesindeki değişimlere bağlı olarak sıvı tüketimine dikkat edin.
- Alışık olduğunuz saatte yatağa girmeye ve ihtiyacınız olduğu kadar uyumaya dikkat edin.
- Kendiniz ve varsa çocuğunuz için bu dönemleri eğlenceli hale getirmek için yaratıcılığınızı kullanın. Doğada vakit geçirme ve doğayı keşfetme aktiviteleri yaratabilirsiniz.
- Müsait zamanlarınızda masaj ve farklı gevşeme egzersizleri deneyin.