Karakaş, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in açıkladığı "Üstün Yetenekli Bireyler Strateji ve Uygulama Planı'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Üstün yetenekli çocuklar konusunun ilgili bakanlıklar ve TBMM'de de yoğun olarak ele alındığını söyleyen Karakaş, bütün uğraşların Türkiye'deki çocukların zeka ve yetenekleri doğrultusunda hak ettikleri eğitimi almaları için yapıldığını vurguladı.
IQ testinin belli bir kurama dayanılarak oluşturulan ve bütün dünyada kullanılan bir test olduğunu, ancak üstün yetenekli bireylerin tanılanması için sadece bu testin kullanılmasını yeterli görmediğini söyledi.
Karakaş, "Başka kuramlarda üstün yeteneğin başka özelliklerden de oluştuğu öne sürülüyor. Mesela bazılarında motivasyon veya yaratıcılığın çok önemli olduğu ileri sürülse de IQ testinde bunlar ölçülmüyor. Onun dışında yine üstün zihinsel yetenekler denilen yönetici işlevler de ele alınmıyor" diye konuştu.
"HAYLAZ ÇOCUK SÜRECE DAHİL EDİLMEYEBİLİR"
Testin demode olduğunu iddia eden Karakaş, "Bunların hepsi psikometrik araç olduğundan doğru sonuç vermemesi olasılığı çok yüksek. Çünkü bunlar metre gibi 'masanın kenarına koy, cetvelle ölç' gibi bir şey değil" dedi.
Karakaş, şöyle devam etti:
"Zihinsel yetenek olduğu için bir sürü başka şeyden de etkileniyor. Onun için tabii ki bunlar kullanılacak ama bunun yanında üstün teknolojilerden yararlanılmalı, bunları kullanacak kurum ve kuruluşlar da kurulmalı. Dünyada üstün yetenekli çocukların zihinsel faaliyetlerinin yanında beyinsel faaliyetlerinin de farklılıklar gösterdiği artık literatür bilgisi.
Mesela, psikometrik araçları bir eğitimle herkes kullanabilir ama bu üstün teknolojiler çok farklı uzmanlık alanlarını gerektiriyor. Devletin bu işin içine girmesi çok güzel bir şey ama bu paketin içinde çağdaş teknolojileri de katması lazım. Bizim çalışmalarını yaptığımız şeyler var ve Türkiye'de bunun ön bulgularını ortaya koymuş vaziyetteyiz. Dünyada zaten bu gibi şeyler ve özellikle elektrofizyoloji üzerinde duruluyor. MEB ve sağlık bakanlığı bir araya gelerek bu gibi merkezler kurmalı ve çocukların nasıl değerlendirileceğinin ve seçileceğinin çalışmalarının yapılması lazım."
Üstün yetenekli çocukları belirleyecek öğretmenlerin de bilim adamları tarafından eğitilmesi gerektiğinin altını çizen Karakaş, "Bir öğretmen çalışkan bir çocuğu üstün yetenekli olabileceği düşüncesiyle destekleyebilecekken bir diğerini 'haylaz' diye bu sürece dahil etmeyebilir" değerlendirmesinde bulundu.