Günümüz çocuklarının gelişen dünyaya ayak uydurmaları adına yeni eğitim modelleri geliştiriliyor. Geliştirilen yeni eğitim modellerinde çocukların yeteneklerinin ön planda olmasının önemine değinen Klinik Psikolog ve DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Kurucu Başkanı Emre Konuk, çocukların 4 yaşından itibaren yeteneklerini belirlediklerini ve buna uygun eğitim programları geliştirerek, ileride kendilerine uygun meslekleri bulabileceklerini kaydetti..
Günümüz çocuklarının gelişen dünyaya ayak uydurmaları adına yeni eğitim modelleri geliştiriliyor. Geliştirilen yeni eğitim modellerinde çocukların yeteneklerinin ön planda olmasının önemine değinen Klinik Psikolog ve DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Kurucu Başkanı Emre Konuk, çocukların 4 yaşından itibaren yeteneklerini belirlediklerini ve buna uygun eğitim programları geliştirerek, ileride kendilerine uygun meslekleri bulabileceklerini kaydetti.
Çocukların var olan yeteneklerine göre eğitim modeli geliştirdiğini duyuran Koray Varol Akademi, DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü ile birlikte çocukların yeteneklerini birçok envanterle ölçebildiklerini ve bu doğrultuda eğitim programı hazırladıklarını açıkladı. 2019 Eylül ayında açılacak olan okul, çocukların çok daha yenilikçi ve gelişebilir alanlara odaklanarak, geleceğe hazırlamalarını hedefliyor.
Emre Konuk: “Yetenekleri ölçebiliyoruz”
“Çocuklar yetenekli doğuyor. Ancak var olan yeteneğin gelişmesi; zamana, egzersize ve uyarıcılara bağlı” diyen Emre Konuk, “Yetenek dediğimiz zaman biz doğuştan gelen bir takım özelliklerden bahsediyoruz. Doğuştan gelen demek; sonradan geliştirilebilir, varoluşu genlerle gelen demektir. Bunları ölçebiliyoruz. Ortada bir yetenek var ve geliştirilmesi lazım. Müziğe yeteneği olan bir çocuk, konservatuara giderek bu yeteneğini geliştirebilir. Ya da çocuk çok iyi zıplayabiliyorsa voleybola yönlendirilmeli. Yetenekleri geliştirmek için bunun gibi programlar olması gerekiyor” dedi.
Yeteneklerin zihinsel yetenek ve sosyal yetenek olarak ikiye ayrıldığını ifade eden Konuk, “Zihnin getirdiği genetikle aktarılan yetenekler, zihinsel yeteneklerdir. Bu alana giren mekanik algılama veya bir objenin arkasını hayal edebilme gibi birçok yeteneği ölçmek mümkün. Yeteneklerin bir kısmı da sosyal yeteneklerdir. Bu kısma giren içe dönük ve dışa dönük olma yeteneği kişisel özellik diye anlatılır. Aslına bakıldığında onlar doğuştan gelen yeteneklerdir. Bir çocuk 5 yaşında dışa dönükse, 90 yaşında da dışa dönüktür. Bunlara yetenek dememizin nedeni şudur: Dışa dönük yetenekleriyle doğan çocuk; dışa dönük davranışlar gösterir, sosyal ilişkilerine önem verir. İçe dönük olma durumu da bir yetenektir. İçe dönük yeteneği ile doğan çocuklara uygun ortam sağlanırsa bu yeteneklerini geliştirebilirler. Bilgisayar programcıları genelde içe dönük olur. Çünkü bir yerde oturup çevresiyle ilişki kurmadan işlerini yaparlar” şeklinde konuştu.
Erken yaşta çocukların yetenekleri belirleniyor
Yeni eğitim modeliyle neyin amaçlandığını aktaran Konuk, geliştirdikleri birçok envanterle çocukların yeteneklerini çok erken yaşta öğrenebildiklerini kaydetti. Çocuğun okul öncesinde yeteneklerinin bilinmesiyle okulda bu yetenekleri geliştirecek programları uygulayabileceklerinin altını çizen Konuk, sözlerine şöyle devam etti:
“Okulumuzdaki tüm çocuklara vereceğimiz rehberlik hizmetleriyle onların kişisel özelliklerini, yeteneklerini tarayarak; aynı yetenekleri yüksek olanlara ortak programlar, dersler, kurslar ve kulüpler geliştireceğiz. Böylece ebeveyneler de çocuklarının yeteneklerini bilerek, küçük yaştan itibaren çocuklarının gelişimine katkı sağlayacak uygulamalarda bulunabilecekler. Başarılı insanlara baktığımızda hep şunu görürüz; tamamı yeteneklerini hayata yansıtmış insanlardır. Yeteneklerine göre meslek edinen çocukların katma değeri yüksektir. Bir insanı mutlu eden en önemli şeylerden biri yeteneklerini kullandığı zamandır. Bizler de okulda çocuklarımızın çok erken yaşta hem sosyal yeteneklerini hem de zihinsel yeteneklerini belirleyip, yönlendirebiliriz.”
“15 yaşından sonra yetenekler geliştirilemiyor”
Çocukların yeteneklerini geliştirecek çalışmalar yapılabileceğini belirten Konuk, “Yetenekler herhangi bir yaşta belirlenip geliştirilemiyor. Çocuklar doğdukları zaman mevcut sinaptik sinir bağlarıyla doğar. Öğrendikçe de bu bağlar artar. Ancak 3-15 yaş arasında çocuklar sahip oldukları yetenekler doğrultusunda davranırlar. Çocuklar uygun ortamlarda bulunduklarında zihinleri yetenekleri olmayan özelliklerini budar. Bir elma ağacını düşünürsek; ilgilenilmeyen elma ağacının birçok dalı olur, ancak elmaları verimsiz ve küçük olur. Ancak bir bahçıvanın ilgilendiği, budadığı ağacın yalnızca ana dalları kalır ve bu ağaçlar canlı verimli elmalarla dolar. Elma sayısı azdır ama üretilen çok kalitelidir. İnsan beyni bunu otomatik yapıyor. Yetenekler uyguladıkça gelişir, geliştikçe de daha çok uygulanır. Bu süreç 3 ila 15 yaş arasında olabiliyor. 15 yaşından sonra artık yetenekler geliştirilemiyor” diye konuştu.
Eğitim Uzmanı Koray Varol : “Yeni eğitim modelleri bir ihtiyaç”
Yeni eğitim modelini benimseyen okullarının bir ihtiyaçtan doğduğunu ifade eden Eğitim Uzmanı ve Koray Varol Akademi’nin kurucusu Koray Varol, “Yaşam değişiyor. Türkiye gelişiyor ve daha iyiye gidiyor. Bu gelişimin içerisinde de çocuklarımızın yeni nesil eğitim modelleriyle karşılaşması ve onları geleceklerine hazırlamak bizim için çok kıymetli. Çünkü bizim eğitim almış olduğumuz sistem ile günümüz çocuklarının eğitim aldıkları sistemin arasında fark olması gerekiyor. Çocukların çok daha yenilikçi ve gelişebilir şeyler öğrenmesi gerekiyor. Bunları sağlamak için böyle bir model geliştirdik. Bu Türkiye’de DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü ile uygulanan ilk modeldir” diye konuştu.
Çocuklar 4 ana başlıkta eğitilecek
Okullarının Eylül ayında faaliyete geçeceğine de değinen Varol, uygulayacakları eğitim modelini şu sözlerle anlattı:
Okulumuzda 4 temel ana başlık altında çocuklarımızı eğiteceğiz. Bunlardan bir tanesi çocuklarımızın iyi seviyede İngilizce bilmeleri. Çünkü yurt dışına gittiklerinde çok iyi bir şekilde yeni bir şeyler öğrenmeleri, kaynaklar geliştirebilmeleri ve Türkiye’de yaptıkları şeyleri yurt dışında iyi bir şekilde ifade etmeleri adına yabancı dile çok önem veriyoruz. İkinci boyutumuz iyi bir rehberlik sistemimizin olması. Bu noktada çocukların yeteneklerinin keşfedilmesine ve yeteneklerine göre yaşam planlarını yapmalarına ciddi anlamda katkı sağlamak istiyoruz. Çünkü Türkiye’de ilgiyle yetenek birbirine karıştırılıyor. Aileler genel anlamda çocuklarının ilgileri doğrultusunda hareket ediyor. Ancak biz DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü ile birlikte çocukların yeteneklerini keşfedip, o yeteneklerini daha iyi kullanarak güzel şeyler yapmalarını istiyoruz. Üçüncü boyutumuz teknoloji boyutu. Çocukların iyi ve kaliteli teknolojiyle uyumlu olmalarını istiyoruz. Dördüncü boyutumuz ise, çocukların girdikleri sınavlarında başarılı olmalarına yönelik onların becerilerini artırıp, gelişimlerine katkı sağlamaya çalışmaktır.”