Meme Kanserinin Psikolojik Etkileri

Meme kanserine yakalanmak kadın için ciddi bir travma. Seksüel organlarından birini kaybetmek ve yaşanan süreç, kadının bedenine, hayata, sosyal ve ikili ilişkilere ait algısında neleri değiştirir?

TÜLAY KARABAĞ / ntvmsnbc.com


"Meme kanseri, benlik saygısını, cinselliği, yaşamı ve kadınlığı tehdit eden bir kriz durumudur." Tanım, Onkoloji Enstitüsü Psikososyal Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Özkan'a ait.

Fiziksel hastalıklar içerisinde kanserin özel bir yeri olduğunu söyleyen Prof. Özkan, "Kanser deneyimine genel olarak bakıldığı zaman tıbbi-fiziksel bir hastalık olduğu gibi, ruhsal ve psikososyal bileşkeleri yoğun olan bir sorun ile karşılaşılmaktadır" dedi, meme kanserinin ve memenin cerrahi operasyonla alınması olan mastektominin, yani organ kaybının kadın psikolojisinde yarattığı etkiyi şu cümlelerle anlattı:

"Kanser varoluşa ilişkin sorunları gündeme getiren ve hastanın psikolojik dengesinde krize neden olan bir hastalıktır. Kişiye, hastalığın tipine, evresine, psikososyal çevreye göre değişmekle beraber, kanser psikolojik güçlük ve bozukluklara yol açma potansiyeli en yüksek olan hastalık gruplarından biridir. Evrensel bir deneyim olmasına rağmen kanseri sosyo-kültürel faktörlere göre ele almak gerekiyor. 

Tedavi yöntemlerindeki değişimlerin sonucunda, meme kanseri ile uğraşan kadın için sosyo-kültürel iklim geniş ölçüde değişti. 15-20 yıl öncesinde yaşanan problemler ile bugün karşılaşılan problemler farklı. Problemler farklı olabilir ancak eşit derecede zorlayıcıdır. Burada kadının yaşadığı kriz; geleceğe ilişkin belirsizlik, anksiyete, umutsuzluk, çaresizlik ve ölüm korkusu gibi duygusal sorunlarla beraber, beden imajı, cinsellik, ailevi, sosyal ve mesleki yaşamla ilgili sorunlar üzerinde yoğunlaşıyor.

BEDEN İMAJI, ÖZGÜVEN VE VÜCUT ALGISI ETKİLENİYOR
Her fiziksel hastalık ve cerrahi girişim gibi mastektomi de kadında zorlanma yaratan ve psikososyal krize yol açan bir durumdur. Mastektomi genel olarak, diğer fiziksel hastalıklarda da görülen psikolojik tepkilere, hastalıkla ilgili endişelere, cerrahi girişimle ilgili narsisistik zedelenmeye, memenin kadınlık ve cinsellik anlamıyla bağlantılı olarak kaygılara yol açma potansiyelindedir. Diğer bir deyişle, mastektomi, ciddi boyutta bir kayıp duygusu yaratır ve kişinin işlevlerini, beden imajını, özgüvenini, kendi vücudunu algılayışını, psikolojik durumunu ve çevre ile ilişkilerini etkiler."

EN ÇOK TERK EDİLME VE AYRILIK KORKUSU YAŞANIYOR
Çalışmalar, meme kanseri olan kadınların ‘Terk edilme korkusu’nu yoğun şekilde yaşadığını gösteriyor. Prof. Sedat Özkan da kanser teşhisini takip eden dönemde yaşanabilecek psikolojik sorunlara değindi, kadın ruhunun sürece verdiği tepkileri değerlendirdi.

"Meme kanseri olan kadınlarda en fazla gözlenen kaygıları; yakınlardan ve çevreden ayrılma kaygısı, estetik kaygıların yol açtığı sevgi, ilgi, destek ve onayı kaybetme korkusu, temel işlevlerini, vücut üzerindeki denetimini kaybetme kaygısı olarak sıralamak mümkün. Hastalık öncesi yaşam tarzı dolayısıyla (mesela sigara ve alkol kullanımı, çelişkili cinsel yaşantı gibi) suçluluk duyguları ve cezalandırılma korkusu da görülebilir. Meme kanseri ve mastektominin yol açtığı bir diğer önemli kaygı da hastalığın nüks etmesine yöneliktir. Bu tür kaygılar yaşayan hastada, şok, depresyon, kızgınlık, inkar, hostalite, yansıtma, patolojik bağımlılık, agresif direnç ve psikolojik gerileme gibi çeşitli davranışsal ve duygusal tepkiler gelişir.

Psikoloji Haberleri

1. Dalga Terapiler nelerdir?
ABD Kollektif Travmayla Boğuşuyor
Alışveriş Hastalıkları Hangileridir?