Medyaya Katkıda Bulunan Psikologlar için Yönerge
1. Önsöz
1.1. Bu yönerge, Temmuz 2005te Granadada yapılan EFPA Genel Kurulunda onaylanan
EFPA Etik Yönetmeliğine (Meta Code) dayanmaktadır (www.efpa.eu).
1.2. Psikologlar bilgi, içgörü ve uzmanlıklarını toplum ile paylaşma sorumluluğuna
sahiptirler. Medya (televizyon, radyo, internet, yazılı medya) önemli bir bilgi, görüş ve güç
kaynağı haline gelmiştir. Psikologlar medyayı kullanarak bilgilerini aktarabilir ve toplumun
refahına katkıda bulunmak için çalışabilirler.
1.3. Psikologlar pek çok amaç çerçevesinde medya ile çalışabilirler; örneğin:
a. Psikolojinin farklı alanlarına ilişkin bilgi, araştırma ve hizmetleri paylaşmak;
b. Kişileri psikolojik hizmetler ve bunlara erişmek için kullanılacak yollar hakkında
bilgilendirmek;
c. Medya kullanımında ortaya çıkabilecek psikolojik zorlukların ve problemlerin ele
alınmasında rol almak;
d. Tüketiciler için eğitimci ve bilgi kaynağı olmak;
e. Toplumun çeşitkli kesimlerini güçlendirme faaliyetlerini desteklemek;
f. Toplumu bilgilendirerek kriz anlarında belirsizlik ve stresi azaltmak
1.4. Bu temel yönergeler, yönetmeliklerini geliştirmekte olan EFPAya üye dernekleri
aşağıda belirtilen konularda desteklemek amacı ile geliştirilmiştir.
a. Medyada yer alan psikologları etik kurallar çerçevesinde davranabilmeleri için
desteklemek
b. İlişkili tüm bireylerin haklarına saygı göstermek ve korumak
2. Medya Yönergesinin Temel Unsurları
Aşağıdaki maddeler medya yönergesinin temel unsurlarıdır. Her madde EFPA Etik
Yönetmeliğinde (MC) yer alan ilgili maddelere yönelik referans ile verilmektedir.
Medyada yer alan psikoloğun yapması gerekenler:
2.1 İlişkili tüm insanların haklarına saygı göstermek.
Saygı tüm mesleki faaliyetlerde bizlerden beklenen bir şeydir ancak, psikolog
televizyona çıktığında, gazetede yazdığında, veya kamusal alanlarda yer aldığında saygı, çok
daha önemli hale gelmektedir çünkü psikoloğun medyada yer alması birçok kişinin onu
görmesi ve dinlemesi anlamına gelmektedir.
İlişkili herhangi bir kişiye kasıtsız saygısızlıkta bulunmamaya veya yeterli delil
olmadan bir kişiden veya örgütten olumsuz bahsetmemeye dikkat edilmelidir. Kamuya
yapılan açıklamalar her zaman yerel bir bağlamda ele alınacaktır, bu yüzden de kazaen veya
yanlışlıkla dahi olsa üçüncü şahısları işaret etmemek- tanımlamamak için dikkatli olunmalıdır.
(MC: 3. 1. 1. ii)
2.2 Herhangi biri hakkında kamuda profesyonel açıklama yapmaktan kaçınmak.
Bilindiği gibi, eğer yasal bir gerekirlik neticesinde talep edilmediyse, bir kişinin psikolojik
durumuna ilişkin değerlendirme sadece ilgili kişinin rızası ile yapılan uygun bir incelemeye
dayalı olmalıdır ve bu gereklilik birçok psikolog tarafından kabul edilmiştir. Uygun bir
inceleme, gözlemleri, görüşmeleri ve / veya testleri içerir. Bir kişi hakkında, sadece kamusal
medya tarafından sağlanan bilgilere dayanarak profesyonel bir değerlendirmede bulunmaktan
bu ve benzeri beyanlardan ilgili kişinin rızası olmadığı için psikolog kaçınmalıdır. Genellikle
bu kural tarihsel önemi olan, ölmüş kişilerin ele alındığı hallerde uygulanmaz. Ancak bu
durumlarda bile kişi alakalı diğer kişilere, örneğin hayatta olan akrabalara zarar vermemeye
dikkat etmelidir.
(MC: 3. 1. 2, 3. 1. 3 ve 3. 2. 3. ii)
2.3 Profesyonel bir ilişkisinin olduğu ya da olmaya devam ettiği kimselerin kişisel bilgilerinin
kamu alanına getirilmemesi konusunda çok dikkatli olmak.
Gizlilik psikologların çalışmalarında temel değerdir. Danışanın izni hatta ricasına rağmen
psikolog danışanı hakkındaki bilgileri kamusal alanda açıklamaktan kaçınmalıdır.
Psikolog belirli danışan grubuna hizmet sağlamak ve aynı zamanda onlarla ilgili bazı
bilgileri yayınlamak gibi farklı roller üstlendiği zaman ortaya çıkabilecek olası çıkar
çatışmalarının farkında olmalıdır.
(MC:3.1.2.ii ve 3.4.4.i)
2.4 Uzmanlık alanının gerektirdiklerinden ve yeterlik düzeyinden öteye geçmeme konusunda
özen.
Psikologun medya ile kurduğu başarılı ilişkiler onun ilerleyen zaman içinde benzer veya
farklı sorulara maruz kalması ile sonuçlanabilir. Bu soruları yanıtlarken psikolog kendi
deneyimi ve yeterlik alanı dışına çıkmamak konusunda dikkatli olmalıdır.
(MC:3.2.2)
2.5 Dinleyicileri güçlendirme amacı taşırken
Psikologlar dinleyicilerin hayatlarına katkısı olabilecek psikolojik bilgi veya içgörülerini
paylaşmayı hedeflerler. Bunu yaparken, kamu tarafından anlaşılabilir bir dil kullanmaları ve
olabildiğince yanlış anlaşılmalardan kaçınmaları önerilir.
(MC:3.1.1.i ve 3.4.4)
2.6 Kendi camiasının da bir temsilcisi konumunda bulunduğunun farkında olmak.
Bu sorumluluğun bilincinde olarak, psikolog farklı psikolojik modeller ve çalışma şekillerine
karşı saygılı olmalı ve meslektaşlarının çalışmalarının itibarını sarsacak ya da engelleyecek
ifadelerden kaçınmalıdır. Ancak geçerli verilerle desteklenen adil eleştiriler
engellenmemelidir çünkü bu, mesleği daha da güçlendirecektir.
(MC:3.3.1.ii)
2.7 Akraba ve tanıdıklar gibi üçüncü şahıslar üzerindeki potansiyel etkilere karşı duyarlı
olmak.
Üçüncü şahıslar ve ilişkileri üzerindeki olumsuz etkileri öngörmek zor olsa da, psikolog bu
etkilerini önlemek için elinden geleni yapmalıdır.
(MC:3.3.3 )
2.8 Kendi reklamını yapmanın olumsuz etkilerine karşı hassasiyet.
Medyada yer almak psikologlara çalıştıkları örgütlerin ya da kendi çalışmalarının profilini
yükseltme olanağını sağlar.
Bu bilgiler sunulurken dürüstlük ve doğruluk konusundaki yönergeler dikkate alınmalı ve
kendi reklamını yapmanın olumsuz etkilerine karşı dikkatli olmalıdır.
(MC:3.4.2 ve 3.4.4 )
3. Üye Dernekler için Öneriler
3.1 Medyada yer alma ve medya ile birlikte çalışmanın etik yönünün incelendiği bu
yönergeyi uygulamak
3.1 Eğer ulusal yasal düzenlemeler içerisinde mümkünse, medyada psikolog olarak sunulan
kişilerin gerçekten ülkelerindeki düzenlemelere göre psikolog olup olmadıklarını kontrol
etme.
3.1.1 Üyelerine,etik konulara duyarlılık ve daha teknik yönleri içeren medya eğitimi sunmak.v