Lohusa depresyonu dikkate alınmadığı zaman tüm aileyi etkileyen bir dönemin kapılarını aralayabilir.
Doğumdan itibaren sürecin dikkatle takip edilmesi gerektiğini vurgulayan VM Medical Park Bursa Hastanesi Uzman Klinik Psikoloğu Başak Mutlu, "Doğumla birlikte anne için yepyeni bir dönem başlar. Bedeni değişir, hormonları değişir, rutini değişir, hayatına yeni rol ve sorumluluklar girer. Daha önce aşina olmadığı bu yeni hayata adapte olması zaman alabilir. Bu adaptasyon döneminde annelerin zaman zaman kaygı ve korku yaşamaları, bebeğe yetip yetemediklerini sorgulamaları, duygusal açıdan daha hassas hissetmeleri normal ve doğaldır. Bu süreçte annenin ebeveynliğe mükemmeliyetçi yaklaşmaması ve kendisinden beklentilerini yüksek tutmaması önemlidir. Çünkü mükemmel ebeveynlik, ulaşılabilir bir hedef değildir. Bunun yerine var olan koşullarda elden geldiği kadarını yapmaya odaklanmak daha iyi bir seçenek olabilir" dedi.
PROFESYONEL DESTEK ÖNEMLİ
Psikolog Başak Mutlu, her sıkıntıda olduğu gibi lohusalık depresyonu sonrası da aile içi iletişimin hayati önem taşıdığını şu sözlerle anlattı: "Annenin zorlandığı zamanlarda duygularını güvendiği yakınlarıyla paylaşması, sorumluluklarıyla başa çıkmakta güçlük çektiğinde çevresinden destek istemesi süreci kolaylaştıracaktır. Sağlıklı beslenmek ve iyi dinlenmek de annenin olumsuz duygularla daha iyi başa çıkabilmesine yardımcı olur. Genellikle zorlanma hali, yaklaşık 10 gün içinde kendiliğinden azalır. Ancak bazı annelerde bu dönemde daha şiddetli tablolar gözlenebilir. Anne, şiddetli hüzün ya da boşluk duyguları içindeyse, bebekle bağ kurmakta zorluk yaşıyorsa, hayatının bir daha normale dönemeyeceği endişesi taşıyor ve umutsuz hissediyorsa, kendine veya başkalarına zarar verme düşünceleri varsa profesyonel destek için mutlaka bir klinik psikolog veya psikiyatristten destek almalıdır. Unutulmamalıdır ki annenin ruh sağlığındaki herhangi bir bozulmanın sadece anne için değil tüm aile için olumsuz sonuçları olabilir."