ZAMAN & ANKA - 23 Nisan'a alternatif kutlama olduğu yönündeki değerlendirmeleri önlemek amacıyla tedbir alan Diyanet, bundan böyle Kutlu Doğum Haftası'nı 14-20 Nisan tarihleri arasında kutlayacak. Diyanet, tüm illere ve yurt dışı temsilciliklerine gönderdiği genelgeyle kutlamaların siyasi malzeme yapılmaması yönünde uyarıda bulundu. Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan edinilen bilgiye göre 2008 Yılı Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri resmi açılışı Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun da katılımıyla 14 Nisan saat 10.00'da Trabzon'da gerçekleşecek. Tüm illerde kutlanacak olan etkinlikler çerçevesinde paneller ve sempozyumlar düzenlenecek, sağlık taramaları yapılacak, cezaevleri ve hastalar ziyaret edilecek, kutlu doğum aşı ve gül dağıtılacak. Ayrıca şiir, kompozisyon ve makale yarışmaları düzenlenecek.
SİYASİ MALZEME YAPMAYIN UYARISI
Diyanet İşleri Başkanlığı Kutlu Doğum Haftası'nın amacına uygun olarak icra edilmesi için bütün illere ve yurt dışı teşkilatına, uyulacak ilkeleri içeren üç genelge gönderdi. Bu genelgelerde kutlamaların belirtilen tarihler dışında düzenlenmemesine ve siyasi malzeme konusu yapılmamasına hassasiyet gösterilmesi istendi. Genelgede şunlar kaydedildi: "Kutlu Doğum Haftasının 14-20 Nisan tarihleri arasında kutlanması, bu tarihlerin dışında kutlama programı yapılmaması, İllerde ve ilçelerde mülki amirin bilgi ve onayı dahilinde, müftülerin başkanlığında "Kutlama Komiteleri" kurulması, faaliyetlerin bu komitelerce belirlenmesi ve takip edilmesi, Yurtdışında misyon şeflerinin bilgi ve onayı dahilinde, din hizmetleri müşaviri veya ataşesinin başkanlığında "Kutlama Komitesi" kurulması, faaliyetlerin bu komitelerce belirlenmesi ve takip edilmesi, Kutlamalarda inisiyatifin ve kontrolün kutlama komitesi ile müftülüklerde olması, kamu kurum ve kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve gönüllü olarak vatandaşların mali desteklerine imkan verilmesi, ancak bu kurum, kuruluş ve şahısların isimlerinin öne çıkmasına ve tanıtımlarının yapılmasına fırsat verilmemesi, İlahiyat ve diğer fakültelerin alan uzmanlarıyla işbirliği yapılarak İslam Medeniyetinde Bir Arada Yaşama Tecrübesi merkeze alınarak milli ve manevi değerlerimiz, birlik ve beraberlik, sevgi ve kardeşlik, barış ve hoşgörü, yardımlaşma ve dayanışma, insanın değeri, affedici olma, farklı din ve kültürlerle bir arada yaşama konularında konferanslar düzenlenmesi, Etkinliklerin toplumun her kesimini kucaklayıcı nitelikte olması, amacına uygun olarak düzenlemesi ve önceden ilan edilen konu dışına taşmaması, siyasi malzeme konusu yapılmamasına azami hassasiyet gösterilmesi, toplumu rahatsız edecek söylem ve davranışlardan kaçınılması, istismar edilme ihtimali bulunan faaliyetlerin yapılmaması."