Kronik Yorgunluğun Nedenleri ve Çözümler

Prof. Dr. Zeynep Oşar Siva Radyo 7'de Eda Çelebi'nin konuğu oldu. Siva, kronik yorgunluğun önemli hastalıkların belirtisi olabileceğini söyledi.

HABER7.COM - Radyo 7 programcılarından Eda Çelebi’nin hazırlayıp sunduğu Eda’yla Gün Ortası programının önceki günkü konuğu İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Oşar Siva oldu. Kronik yorgunluk sendromundan bahseden Siva 6 ay süren yorgunlukların başka hastalıkların belirtisi olabileceğini söyledi.

EDA: Kronik yorgunluk sendromu nedir?

ZEYNEP OŞAR ŞİVA: Yorgunluk pek çok hastalığın öncü belirtisidir, önemli bir belirtidir. Ama aynı zamanda önemsiz de olabilir. Bu ikisinin ayrımını yapmak tıp açısından, erken tanı açısından çok önemlidir. Eğer kişi yorgunluğu sürekli hissediyorsa, bu yorgunluk 6 aydır mevcut olan ve kişinin günlük aktivitesini kısıtlayan isteksizliğe neden olmuş, işteki verimini düşürmeye yol açan bir nitelik kazanmışsa bu durumda biz kronik yorgunluktan söz edebiliyoruz.


EDA: Yorgunluğun belirtisi olarak neleri söyleyebiliriz?

ZEYNEP OŞAR ŞİVA: Yorgunluk aslında bir işe başlamak açısından kişinin kendini yeterli güce sahip hissetmemesi durumudur. Dolayısıyla kişi bir işe başlayamıyor, başlasa da sonlandıramıyor. Genel olarak bir performans düşüklüğü oluyor. Tabi bunu başka belirtilerden ayırmak lazım. Bu bir kas güçsüzlüğü değildir. Kişinin işe başlarken motive olamaması, kendini yeterli hissetmemesi halidir.


EDA: Kronik yorgunluk teşhisi için 6 aylık bir yorgunluk mu gerekiyor?

ZEYNEP OŞAR ŞİVA: Bir haftalık yorgunluk önemli değildir ama 1 ayı aşkın bir süredir devam eden bir yorgunluk önemlidir. Beraberinde başka bulguların olması da yine hastalık belirtisi olabilir o yüzden dikkate alınmalıdır.


EDA: Bunu depresyonla karıştırmamak gerekiyor değil mi?

ZEYNEP OŞAR ŞİVA: Aslında depresyonda yorgunlukla birlikte seyreder. Yorgunluk bir hastalık değil bir belirtidir ama depresyon hastalıktır. Dolayısıyla depresyonun belirtisi yorgunluk olabilir. Kavramları ayrı ayrı tanımlamak lazım.


EDA: Psikolojik kökenli olabiliyor mu?

ZEYNEP OŞAR ŞİVA: Yorgunluk neden oluyor diye genel olarak sorarsak bunun en önemli nedenlerinden biri kişinin ruh sağlığını etkileyen bozukluklardır. Mesela depresif durumlar yorgunlukla beraber seyreder. Bunun yanı sıra pek çok hastalıkta da yorgunluk bulunur. Mesela nörolojik hastalıklar… ilerleyici bir kas hastalığı yorgunlukla ortaya çıkabilir veya kişide bir enfeksiyon hastalığı varsa bununda belirtisi yorgunluktur.


EDA: Kan değerlerinin düşüklüğü de yorgunluk yapıyor mu?


ZEYNEP OŞAR ŞİVA:
Kansızlıkların en önemli belirtisi yorgunluktur. Kansızlıklar denince buna demir eksikliğine bağlı kansızlık girer. Kansızlığın en yaygın olanı demir eksikliğidir. Uyku bozuklukları yorgunluk yapar. Buda yine nörolojik muayene ve tetkik gerektirir. Mesela gece uykuları bozuk olan veya geceleri çok horlayıp uyku kalitesi bozuk olan kişilerde yorgunluk bir belirti olarak ortaya çıkar.


EDA: O zaman yorgunluğa dinlenince geçen basit bir yakınmadan çok ciddi hastalıkların belirtisidir de diyebiliriz değil mi?

ZEYNEP OŞAR ŞİVA: Evet diyebiliriz. Onun için kişi dinlendiğinde sabahları yorgun değilim diye uyanıyorsa bu iyidir. Ama sürekli yorgunluk hali varsa, 1 ayı aşkın bir süredir bu varsa o zaman bu kişide ne olduğunu araştırmak gerekir.


EDA: Kendi kendimize bunun takibini yapıp teşhis koyabilir miyiz?


ZEYNEP OŞAR ŞİVA:
Kişi kendini izleyebilir. Moralini bozan bir şeyler mi var veya psikolojisini etkileyen bir problem mi var? Geceleri uyuyamıyor mu, uyuduğu zaman dinlenemiyor mu? Kişi bunları gözlerse ve hiçbir şey düzelmiyorsa kişi de kendi kendine herhangi bir şey saptayamıyorsa hemen bir hekime başvurmalıdır.


EDA: Kaliteli bir uyku dilimi nedir?


ZEYNEP OŞAR ŞİVA:
Kişinin 6 saat kadar derin uyku uyuması gerekir. Bu uykunun ne kadar kaliteli olduğunu bize uyku esnasında yapılan araştırmalar söyler. Bu da nörologların işidir. Bu yüzden onların değerlendirmesine başvurmak gerekir.


EDA: Bir yerde şöyle bir yazıya rastladım. Akşam saat 22.00 ile 02.00 arasındaki zaman diliminin çok kaliteli uyku olduğunu ve 02.00 den sonraki uykunun ekstra bir uyku olduğu söyleniyordu. Bu ne kadar doğrudur?


ZEYNEP OŞAR ŞİVA:
Bu tarz şeyler çoğunlukla şehir efsaneleridir. Çokta temeli olmayan şeylerdir. Kimi insanın ritmi gece geç saatte uyumayı gerektirir, kimi daha erken kalkıp daha erken kalkar. Bu kişinin ritmiyle de ilgili ama kişi 4-6 saatlik kaliteli bir uyku uyuyorsa bu onu için yeterli olabilir.


EDA: Kronik yorgunluk daha çok kimlerde görülüyor?


ZEYNEP OŞAR ŞİVA:
Kronik yorgunluk sendromu denen şey başka bir nedene bağlanamayan ama kişinin kendini sürekli yorgun hissettiği durumdur. Bu kronik yorgunluk sendromu olanlarda bir takım virüs enfeksiyonlarının rolü üzerinde bir dönem duruldu ama her şeyi de virüse bağlamak mümkün değil. Dolayısıyla bu biraz muallakta kalmış bir tanı. Fakat bir hekim olarak benim önerim uzun süreli yorgunluğu olan bir kişinin aksi ispat edilinceye kadar bir hastalığı olduğudur. Ama eğer altta yatan önemli hiçbir hastalık saptanamazsa o zaman bu kişilerde genel önlemler ve altta yatan psikiyatrik nedenlerin ortaya çıkması için psikoterapi gibi uzun süreli tedavilerin uygulanması gerekir.


EDA: O zaman buna hem nöroloji hem de psikoloji müdahale edebilir diyebilir miyiz?


ZEYNEP OŞAR ŞİVA:
Tabi ki öncelikle yorgunluğu olan bir kişinin bir dahiliyeci tarafından tetkik edilmesi gerekir. Dahiliyeci kendisiyle ilgili bir hastalık var mı diye araştırır. Ondan sonra eğer uyku için ileri tetkik gerekiyorsa veya nörolojik bir hastalıktan şüpheleniliyorsa o zaman nörolog değerlendirir. Hastanın herhangi bir psikiyatrik sorunu, endişe hali, yaşamında ciddi bir problem varsa o durumda bunu mutlaka bir psikiyatrist ele alır. Bu birden fazla uzmanlık dalının bir arada ilgilenmesi gereken bir durumdur.

EDA: Kronik yorgunluk nasıl tedavi ediliyor?

ZEYNEP OŞAR ŞİVA: Öncelikle kişideki yorgunluk kronik yorgunluk mudur değil midir bunu ayırt etmek lazım. %70 kadınlar kronik yorgunluğu yaşarlar. Önce yorgunlukta altta yatan bir neden var mı diye bakılır. Bir neden bulunamadıktan sonra kişide nedensiz yorgunluk, isteksizlik, kas ağrıları varsa o zaman bunun tedavisi direk psikiyatrik destektir. Bunun yanı sıra egzersiz son derece önemlidir. Kişilerin kabuklarından sıyrılmaları ve mutlaka fiziksel aktiviteyi de işin içine katan toplum içinde yer alma hali yaşamaları gerekir.


EDA: Bu durumda yorgunluk tedavisinde spor önemli diyebiliyoruz.

ZEYNEP OŞAR ŞİVA: Spor aslında pek çok hastalığın hem önlenmesinde hem de tedavisinde çok önemli. Spor sırasında vücut kendi koruyucu maddelerini ortaya çıkarır. Vücutta endorfin adı verilen ağrı kesici bir takım maddeler salgılanır. Mutluluk hormonu artar. Dolayısıyla spor sorunlarla başa çıkmaya yardımcı olan çok önemli bir yaşam tarzıdır. Bir diğer yaklaşımda doğru beslenmedir. Kronik yorgunluğu olan insanların çoğunun şişman olduğunu görüyoruz. Şişmanlıkta bir çeşit kronik yorgunluk nedenidir. Şişmanlık solunum kapasitesini kısıtlar, kalbi yorar, eklemleri ağırlaştırır. Dolayısıyla bu hele egzersiz yapmayan bir kişiyse o zaman daha çabuk kronik yorgunluk belirtileri gösterir. O yüzden bu kişilerde hem zayıflama hem egzersiz şarttır.


EDA: Beslenme konusunda nelere dikkat etmek gerekiyor?

ZEYNEP OŞAR ŞİVA: Öncelikle kişi sürekli taze sebze ve meyve yemeli ve karbonhidratı yeterince almalı. Kilolu olan kişilerin birkaç gün hiçbir şey yemeyerek sonradan bir anda yemeye saldırmaları çok yanlış bir şey. Öğünleri atlamadan, her öğünde kalori kısıtlaması yaparak ama meyve ve sebzeden, yoğurttan, süt ve süt ürünlerinden asla uzak kalmayarak yaşanmalı. Bir diğer önemli unsurda güneş ışığıdır. Güneş ışığı da yine çok mutluluk veren bir şey. Kuzey ülkelerinde intiharların daha sık olmasının nedeni oralarda güneş ışığının olmamasıdır. Kronik yorgunluğu olan kişilerde güneş ışığı, temiz hava, egzersiz ve doğru beslenme gibi yaşam tarzı değişiklikleri aslında çok önemli yararlar sağlar.


EDA: Bahar yorgunluğu için sürekli mutsuzluğunda vermiş olduğu depresif yorgunluk hali denebilir mi?


ZEYNEP OŞAR ŞİVA:
Evet denebilir. Aslında bahar yorgunluğu diye tıbbi bir şey yoktur. Bahar bir mevsim dönümü ve belki de bir takım psikolojik problemlerin yeniden yüzeye çıktığı bir durumdur. Çünkü biraz kabuğundan sıyrılma halidir, yeniden açılma, tomurcuklanma mevsimidir. Dolayısıyla o dönemde bir şeylerin bize hafif depresif hali oluşturması doğaldır. Bahar yorgunluğu diye tıbbi bir terim yoktur. Sağlıklı ve dengeli beslenen birinin asla dışarıdan ek vitamine ihtiyacı yoktur. Yalnız demiri, D vitaminini ve kalsiyumu bunun dışında tutmak lazım. D vitamini eksikliği de kronik yorgunluk nedenidir. Güneş görmeyen kadınlarda, çok doğum yapmış menopoz dönemi kadınlarında D vitamini eksikliği ve buna bağlı kemik erimesi büyük bir problemdir.


EDA: Çok sık karşılaşılan şeylerden birisi de sabahları yorgun kalkmaktır. Sabahları yorgun kalkanlar neler yapmalı?


ZEYNEP OŞAR ŞİVA:
Öncelikle o uykunun yeterli olup olmadığına bakılması lazım. Bütün gün çalışıp gece 3 saat uyuyan birisi tabiî ki yorgun kalkar. Öncelikle kişi yeterli uymayı garantilemeli. Düzgün beslenmeli ve egzersiz yapmalı. Sabah erken saatte kalkıp bir saat kadar yürümek çok güzel yararlar sağlar.


EDA: Yastık kullanımı ya da yatağın ortopedik olup olmayışı da uykusuzluğu neden olabilir mi?


ZEYNEP OŞAR ŞİVA:
Kesinlikle etkiler. Derin uyumayı engelleyecek olan her şey uykusuzluğa neden olabilir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Röportaj Haberleri