Kredi kartının bilinçsiz kullanımı aileleri bölüyor

Kredi kartı hayatımıza gireli yıllar oldu. Ancak nasıl kullanılacağının hâlâ bazı insanlar tarafından bilinmemesi sonucu her geçen gün aileler perişan oluyor, yuvalar dağılıyor ve birçok insan canına kıyıyor.

ZAMAN - Kredi kartının insanlara cazip gelen tarafı, kişinin cebinde para olmamasına rağmen istediklerini alabilme gücüne sahip olabilmesi. Bununla beraber çoğu kez ihtiyaç listesinde olmayan eşyalar alınıyor, alınanlar unutuluyor, hatta eskiyor; fakat geriye hayli kabarık bir borç yükü kalıyor. Bu ekstrenin ödenmemesi durumunda bir de katlanması ve kat kat faizlerle kişinin gelirinin yetemeyeceği duruma gelmesi durumu daha da vahimleştiriyor. Aile huzursuzlukları ile birlikte her şey sarpa sarıyor.

Borçlar niçin zamanında ödenmiyor?

Genelde serbest meslek sahipleri düzenli olarak aldıkları geliri elde edemeyince, bazısı da ödeme yapacağı zaman ortaya çıkan beklenmedik harcamalar sebebiyle nakit bulamayınca kredi kartı borcunu zamanında ödeyemiyor. Ne kadar alışveriş yaptığını unutmak, kontrolsüz alışveriş yapmak da ödemeyi güçleştiriyor.

Neden "minimum" ödeme yapılıyor?

Kredi kartı sahiplerinin bazısı borcun minimum miktarını ödemekle faizden kurtulacağını, bazısı da ödeyeceği faizin çok yüksek olmayacağını sanıyor. Bu arada başka bir ihtiyacını ya da istediği bir şeyi almayı tercih ediyor. Katlı faiz uygulanınca da borç anaparayı aşacak hale geliyor, tabii iş işten geçmiş oluyor.

Niçin borç yükü sürekli artıyor?

İsteklerin sonu yoktur. Kişi isteklerini bazen ihtiyaç zannederek önünü alamaz. Daha iyi yaşamak güzel şeylere sahip olmak tabii ki herkesin hakkı. Fakat bunun için gelir-gider dengesinin sağlanması önemli. Kişi bazen nasıl olsa faiz işlemiyor zannederek bilinçsiz olarak ya da faiz ödeyeceğini bile bile daha sonra nasıl olsa öderim düşüncesiyle kredi kartı ile alışverişe devam ediyor. Ceplerinden o anda paranın çıkmaması ve her ay minimum miktarda ödeyerek borcu erteleme, sıkıntıyı başlangıçta duyurmadığından durumun vahameti de başlangıçta anlaşılmıyor. Dar gelirli bir aile için kredi kartı kullanmak asla çözüm değil. Yaşanan olumsuz örnekler ve ödenemeyen borç yükü yüzünden akıl sağlığını ve hayatını kaybeden insanlar bunun en açık delilleri. İnsanlarda kanaat duygusunun olmaması, özenti ve kıskançlıklar kendini bütçeyi sarsan harcama faturalarında gösteriyor. Bazı insanlar bu hataya bir kez düşüyor ve ciddi tedbir alma yoluna gidebiliyor. Bazısı da kişilik özelliklerine göre daha riskli durumlara giriyor. Borcunu başka kredi kartıyla nakit çekerek ödemeye kalkanlar bile var. Kredi kartı sayısı, çekilen nakitler, yapılan alışverişler arttıkça borç ve faizler de inanılmaz derecede büyüyor.

Kredi kartı sözleşmeleri yapılırken kart sahiplerine anlayacakları şekilde ödemelerin bütçelerini ne şekilde etkileyeceği anlatılmalıdır. Bireyler de haklarını arayıp sıkıntılarını ilgili mercilere duyurmalıdır. Fakat asıl alım gücü olmadığı halde kredi kartlarıyla isteklerine bir an önce ulaşmak isteyenleri bilinçlendirmek gerekiyor.

Psikolojik problemler ne derece etkin?

Bütün ölçüsüz davranışlarda olduğu gibi kredi kartının bilinçsiz kullanımı da aşırı stres, doyumsuzluk, dürtü kontrol bozukluğu alışveriş yapma bağımlılığı gibi birçok psikolojik problemle ilgili olabilir. Bazı özentili kişilerde "ben de insanım, o ürün bende de olmalı" takıntısı olabiliyor. Yine bazı psikolojik rahatsızlık içindeki kişilerde "alışveriş hastalığı" da ortaya çıkıyor ki, eğer kredi kartı varsa sonu gelmez bir alışveriş furyasının ve borç yükünün içine girebiliyor.

Mağdur olmamak için neler yapılabilir?

Tabii önce ailelerin bu konuda dikkatli olması gerekiyor. Kredi kartı sahiplerinin, yakınları tarafından sorumluluklarını bilmeleri sağlanmalı. Ölçüsüz kullanım fark edildiğinde kartların iptali ve psikolojik problemi olanların tedavi için ikna edilmesi birçok hatayı önlüyor. Yine bu alışveriş konusunda birbirine kefil olurken de dikkatli olunmalı. Yine yüce dinimizin faiz konusundaki kesin yasaklarına uygun hareket etmek birçok felaketi önlediği gibi kredi kartı mağduriyetini de önleyecektir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Aile Sağlığı Haberleri