FİLİZ İÇKE / yeniasir.com.tr
Alışveriş çılgınlığı, günümüzde kadın erkek ayırt etmeksizin herkesi vuruyor. Prof. Tangör'e göre sevgisizlikten doğan boşluğu para harcayarak gidermeye çalışanlar, borçlar arttığında panik ve endişe ile uzmanların kapısını çalıyor.
Günümüzde orta gelir seviyesindeki pek çok insan için alışveriş çılgınlığının vardığı son nokta kredi kartı mağdurluğu. Uzmanlara göre sorun öyle bir hale geldi ki, kişiler kredi kartı borcunu ödemek için kredi kullanıyor, sonra o borcu da ödemek için başka bir bankanın kapısını çalıyorlar. Sonuçta önce panik duygusu ve endişe başlıyor ve kaçınılmaz olarak depresyona girip ve psikiyatrlardan yardım istiyorlar.
Kredi kartı mağdurlarının son dönemde kendilerine sıkça başvurduğunu dile getiren Psikiyatrist Dr. Ataman Tangör, "Sevgisizlikten kaynaklanan boşluğu giderme, bu anlamsızlığı yok etme gibi tüketim toplumunun getirdiği bireysel yalnızlık, kişiyi alışveriş çılgınlığına sürüklüyor" diyor.
KUMAR GİBİ
Alışveriş çılgınlığı denince akla önce kadınlar geliyor ama erkekler de bu konuda geri kalmıyor. Hatta Prof. Dr. Ataman Tangör'ün yorumuna göre onların durumu daha vahim, çünkü erkek alışveriş yaptığında bir seferde batıyor. Bunun nedeni erkeklerin çoğu kadın gibi ayakkabı bluzla değil, maddi değeri çok daha yüksek elektronik eşyalar ve hobi malzemeleri ile ilgilenmesi. Dolayısıyla alışveriş çılgınlığı, cinsiyet ayrımı yapmıyor. Kumar gibi kişilerin hayatında, boşluk doldurucu, anlamsızlık giderici işlevi görüyor.
"EYVAH BATTIM!"
Alışveriş çılgınlığının temelinde anlamsızlık duygusu, sevgi ihtiyacı ve boşluk duygusu var. Peki bu kişiler psikiyatristlerin kapısını ne zaman çalıyorlar? Prof. Dr. Ataman Tangör, "Kimse ben alışveriş çılgınıyım, beni tedavi edin diye gelmiyor. Çoğunlukla battım, diyerek geliyorlar" diyor. Kişiler borçların getirdiği yük sonucu bunalım ve sıkıntı devreye girdiğinde, esas sorun buymuş gibi psikiyatriste başvuruyor.
SINIRLARI AŞMAYIN
Alışverişte sırasında kontrolü sağlamakta zorlananlara tavsiyesini sorduğumuz Prof. Ataman Tangör, "Kontrol duygusunda zorlananlara bir önerim olamaz. Çünkü iş o noktaya gelmişse kişi bunu yapamıyordur zaten. Ne yapacaksınız, Kredi kartını elinden mi alacaksınız? Böyle bir önlem gerçekçi olamaz" diyor. Peki alışverişle ilgili bir sorunumuz olduğunu nasıl anlarız? Ataman Tangör'e göre, gücünüzün üstünde maddi risk almaya başladıysanız, sözgelimi bin YTL maaş alırken 2 bin YTL'lik kart borcu yapmışsanız acilen yardım almanız gerekiyor.
GRUP TERAPİSİ
Ülkemizde alışveriş çılgınlığının tedavisine yönelik kurumsal bir örgütlenme yok. Batı ülkelerinde ise en etkin yöntemlerden biri grup terapileri. Bu sorunu yaşayan insanlar grup terapisine alınıyor ve kendileri ile aynı sorunu yaşayan insanlarla konuşarak sorunun boyutu ve nasıl çözebilecekleri hakkında farkındalık geliştirmeleri sağlanıyor. Bizde böyle bir kurumsal yapılanma yok ama uzmanlar alışveriş çılgınlığının sonuçları ve nedenleri ile ilgili bireysel olarak uğraşıyor.