MEÜ Tıp Fakültesi Çocuk Ve Ergen Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fevziye Toros, çocuklarda görülen konuşma problemleri hakkında İHA'ya açıklama yaptı. Ruh ve beden sağlığı alanında da erken tanı ve tedavinin yeri ve öneminin tartışılmaz olduğuna işaret eden Prof. Dr. Toros, özellikle 0-7 yaş arasında hızlı gelişim ve büyüme sürecinde olan çocuklarda erken tanı ile değiştirilebilecek çok şey olabildiğinin altını çizdi. Yeterli iletişim için dilin kullanımının her yaşta olduğu gibi çocuklarda da çok önemli olduğunu vurgulayan Toros, "Toplumumuzda konuşmada gecikme, harf-hece-kelimelerin doğru zamanda, doğru şekilde ve uygun kullanılamaması, yanlış tonlamaların yapılması, konuşma hızının yetersiz olması her 20 çocuktan 2-4'ünde görülebilmektedir. Normal gelişim sürecinde genellikle çocukların 12-15 aylarda ilk sözcüklerini söylemelerini bekleriz. 1-2 yaşında ise 2 kelimeli cümleler ve kısa soru cümleleri kurabilmelidirler" dedi.
Konuşma problemi olan çocuklarda okul döneminde başta okuma bozukluğu olmak üzere diğer öğrenme güçlüklerinin (yazılı anlatım bozukluğu, matematik bozukluğu) sıklıkla görüldüğü bilgisini veren Toros, "Bunların yanı sıra dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, özel öğrenme bozukluğu, kaygı bozuklukları, karşıt olma karşı gelme, düşük özgüven, akademik problemler, zayıf arkadaş ilişkisi gibi sorunlar sıklıkla görülebilen ek ruhsal sorunlardır. Bu nedenle çocuk doktoru, çocuk psikiyatri, kulak burun boğaz uzmanları gibi uzmanlar tarafından öncelikle nedenine yönelik değerlendirme sonra da gereken tedavi ve terapi desteğine yönlendirme yapılmalıdır" diye konuştu.
"Atalarımızın söylediği gibi 'ağaç yaşken eğilir' konuşma problemi olan çocuklar için de zamanın bize ne kadar önemli olduğunu göstermektedir" diyen Prof. Dr. Toros, çoğu zaman anne-babanın yakın çevresi tarafından iyi niyet ile onları rahatlatmak için söylenen 'henüz küçük, nasıl olsa konuşur, telaş etmeyin, benim kuzenim de böyleydi' gibi söylemlerin tedavi sürecini aksatıp, geciktirebileceğini söyledi. Toros, çocuklarda konuşma gecikmesinin en sık nedenlerini de şöyle sıraladı: "Otizm ve diğer yaygın gelişimsel bozukluklar, zihinsel ve motor gelişim gerilikleri, işitme azalması/kaybı, matürasyonel (gelişimsel) dil gecikmesi, sözel anlatım bozukluğu, karışık dili algılama-sözel anlatım bozukluğu, birden fazla konuşulan dilin bulunduğu ortamda yaşama, psikososyal yoksunluk, kötü muameleye maruz kalma, seçici konuşmamazlık (selektif mutizm) ve serebral palsi gibi nörolojik faktörler."
Anne babaları, konuşma problemi olan çocuklar konusunda uyaran Toros, şunları söyledi: "Anne babalar, konuşma problemi olan çocukları 'nasıl olsa konuşur' diyerek beklenmemelidirler. Çünkü buna sebep pek çok ruhsal ve/veya fiziksel sebep olabileceği için bu çocukların uzmanlar tarafından en kısa sürede değerlendirilmeleri uygun olur."
İHA