Kız veya erkeğin evlenme yaşı gelmiş ise 'bir gelin/ damat bulamadık, gözümüz açıkken seni gelinlik/damatlık içinde göremedik, bir torun sevemedik' gibi şaka yollu konuşmalar yapmaya başlar.
Ancak bazı aileler evlilik konusunda çok fazla ısrarcı olabiliyor hatta baskı kurabiliyor. Bu zorlama ve baskı nedeniyle özellikle de kızlar 'evde fazlalığım' düşüncesine kapılıp yanlış evlilikler yapabiliyor. İstenmeyen evliliklerin ileride boşanmalara sebep olduğunu söyleyen uzmanlar, evliliğin uygun bir dille izah edilmesi konusunda aileleri uyarıyor.
Yıldırım ailesi, 22 yaşındaki kızları Elif'in bir an önce evlenmesini, çoluk çocuğa karışmasını ister. Aile "Komşunun kızı evlendi, sen de böyle bekâr kal. Bak Ahmet Beylerin kızı evlenmedi evlenmedi şimdi 30 yaşında bir başına evde oturuyor." gibi sözler söyler. Her fırsatta evlilikten söz açılır, evlilik için ısrar edilir. Henüz evlenmek istemeyen Elif, kendisinin evde fazlalık olarak görüldüğünü düşünerek evlenmeye karar verir. İstemeyerek yaptığı bu evlilikten memnun olmayan Elif, bir taraftan eşiyle anlaşmazlıklar yaşarken bir taraftan da bu evlilik yüzünden ailesini suçluyor.
Evlilik, sevgi diliyle anlatılmalı
Uzman Psikolog Fazilet Seyidoğlu, ailelerin evlilik konusunda baskı yapmamaları gerektiğini belirterek şu uyarıda bulunuyor: "Aile ısrarcı ve baskıcı olmamalı, dengeyi iyi kurmalı. Gençler 'yeter ki dilinizden kurtulayım' diyerek yanlış eş seçimi ve evlilikler gerçekleşebiliyor. Bu da ileride boşanmalara yol açıyor." Seyidoğlu, ebeveynin evliliği düşünme ve sağlıklı kararlar almada çocuklarına yardımcı olmaları gerektiğini ifade ediyor. Seyidoğlu, ailelerin de çocuklarına karşı anlayışlı olması gerektiğini belirterek, "Aile, gence sevgiyle yaklaşmalı, 'biz seni seviyoruz, ama senin de bir aile kurmanı istiyoruz. Her zaman senin yanındayız' gibi ifadeler kullanmalı." diyor. Uzman psikiyatr Dr. Gülcan Özer de genç kızların zaman ve hayatı planladıktan sonra evlenmeleri gerektiğini dile getiriyor.
ZAMAN