Kişinin zihnindeki zaman tünelinde yolculuk mümkündür

Adnan ÇOBAN

İnsan beyninde iki türlü bellek sistemi vardır. Birinde hatırlayabildiğimiz ve bilincimiz dahilindeki kayıtlar, diğerinde ise bilinçaltı kayıtlar mevcuttur. “Bilinçaltı bellek” diye adlandırabileceğimiz sistemde, çözemediğimiz, üstesinden gelemediğimiz travmatik olaylar yer alır. Beyin yaşanan olayların hem görsel, işitsel, kokusal, dokunsal ve tatsal girdilerini hem de acı, hüzün, korku, kaygı, sıkıntı gibi duygusal izlerini kaydeder. Mesela bir trafik kazasında fren sesi ve çarpışma anında ortaya çıkan gürültünün yanında o an yaşanan korku ve dehşet de kaydedilir.

İşte bazen insanlar başa çıkamadıkları hayat olaylarının bilişsel materyalini hatırlayamazlar, ama emosyonel etkilerini hatırlarlar ve yaşarlar. Yaşadıkları zaman da bunun o olayın etkisi olduğunu anlayamazlar. Çünkü olay bilinçaltına kaydedilmiştir. Kişi olayın kendisini değil duygusal boyutunu yaşamaktadır. İşte korku, kaygı, depresyon ve takıntıların bir kısmı bu bilinçdışı bellekte biriken emosyonel olayların bir sonucudur.

Günümüzdeki yaygın psikiyatri uygulaması bu tür şikayetlerle gelen kişilere ilaç vererek tedavi etme şeklindedir. Ancak bu olayın sadece biyolojik yönünü halletmekte, temelde var olan problemi ortadan kaldırmamaktadır. Onun için bilinçaltındaki çatışma etkeni olan olayları tespit edip, çözümlemek ve bu olayların yarattığı çarpık algıları yeniden modellemek gerekir.

TAKINTI VE KAYGILAR SİLİNİYOR

Son yıllarda geliştirilmiş olan EMDR gibi yöntemleri kişiye kendi bilinçaltı belleğinde yolculuk yapma şansını sunabilmektedir. Kişiler seanslarda yaşadıkları travmatik hadiseleri bir bir hatırlamakta, şaşkınlık içinde bunun kendilerini nasıl etkilediğini görmektedirler. Geçmeyen takıntıları, korkuları, kaygıları ve dirençli depresyonu olan kişilerin ilaç tedavisinin yanında bu zaman tüneli yolculuğuna çıkmaları büyük faydalar sağlayacaktır.

Star Gazetesi