Anne babalar, genelde çocuklara ulaşamadıklarından, sağlıklı iletişim kurmadıkların, hayıflanıp dururlar. Çocuklara ulaşıp onların dilinden konuşmak aslında düşünüldüğü kadar da zor birşey değil. Yalnız iletişimde olmazsa olmaz kavramlardan birini önemle vurgulamalıyız.
EMPATİ...
Biz yetişkinler olarak birbirimizi daha iyi anlayıp kendimizi karşımızdakinin yerine koyarken kullandığımız bu önemli kavramı, çocukları anlamak içinde kullanırsak, onlara yaklaşmak için önemli bir adım atmış oluruz.
Fakat, anne babalar, çocukların yaşadıkları sorunlar karşısında empati kurmak yerine, hemen bir savunmaya geçiyorlar, çocukları suçlayıp eleştirip başka kişilere kıyaslayıp, problemi bu olumsuz davramışlarıyla daha da çok besliyorlar.
Savunmaya geçmeye gerek yok aslında, çocuklarla doğru iletişim nasıl kurulduğunu bilmeyebilirsiniz, ya da eksik kalan yanlarınız olabilir. Bazen de doğru bildiğimizi düşündüğümüz yanlışlar olabilir, önemli olan öğrenmeye açık olmak, kendini geliştirme ve eksikliklerini tamamlama bilincinin gelişmiş olması. Gerisi kendiliğinde kolay bir şekilde gelir.
Bazı anne- babalardaki mükemmeliyetçilik beklentisi yüzünden, çocuklar sürekli kendilerini diken üstünde hissederler, yapacakları herhangi bir yanlış ve istenen notun alınmaması karşısında ailelerinde karşı mahçup olup, kendilerini değersiz ve başarısız olarak nitelendirebilirler. İşin ilginçi, aileler kendilerine dönüp bakmak biz nerede hata yapıyor diye düşünmek yerine, çocukları suçlarlar sanki çocuk o olumsuzlukları kendi kendine üretti! Vermeniz gerekenden fazlasını verip ya da sevgi ve ilgi cimrisi olup duygularınızı çocuğa yansıtamıyorsanız bazı şeylerin yolunda gitmemesinden normal birşey olamaz.
Vermeden alamayı beklememek gerektiğini düşünüyorum.
Ellerinden gelen herşeyi yapmalarına rağmen , aileler aşamayacaklarını düşündükleri problemlerle karşılaştıklarında profesyonel yardım almaya karar verebilirler. Buraya kadar herşey güzel. Fakat, bu noktada çıkan sorun, terapi esnasında kendileriyle yüzleşmekten kaçan aileler, tedaviyi yarıda bırakıp, kendi iç hesaplaşmaları yüzünden, bir kez daha, attıkları olumlu adımı yarıda bırakıyorlar ve çözümlenebilecek basit sorunları erteliyebiliyorlar.
Kendinizden kaçamayacağınız gibi, bu tutum kendinize olduğu gibi en değer verdiğiniz varlıklar olan çocuklarınıza da büyük zararlar verebilir. Erteleme kelimesini lugatınızdan biran önce çıkartın derim.
Sevgiler...