Kibir Sendromunun Belirtileri Nelerdir?

Geçtiğimiz aylarda Beyin (Brain) adlı prestijli bilim dergisinde Lord David Owen ve psikiyatr Jonathan Davidson tarafından yeni bir kişilik bozukluğu tipi önerildi.

Kibir sendromu; iktidarın kibri mi, kibirlinin iktidarı mı?

Geçtiğimiz aylarda Beyin (Brain) adlı prestijli bilim dergisinde Lord David Owen ve psikiyatr Jonathan Davidson tarafından yeni bir kişilik bozukluğu tipi önerildi. Yazarlar bu kişilik bozukluğunun olağan koşullarda ortaya çıkmadığını, ancak iktidar olan özellikle politik liderlerin bu kişilik bozukluğuna yakalanma risklerinin yüksek olduğunu savunuyorlar.

Yazarlardan Lord Owen tıp kökenli bir politikacı. Britanya İşçi Partisi’nde başlayan politik kariyerinde çok genç yaşta Britanya Dışişleri Bakanı olmuş, ardından İşçi Partisi’nden ayrılarak Sosyal Demokrat Parti’ yi kuran dört kişi arasında yer almış, sonrasında da Yugoslavya İç Savaşı’nda arabulucu olarak görev almış. Bosna sorunundaki tutumu nedeniyle bazıları ona Dr. Ölüm diyorlar. Halen Britanya Lordlar Kamarası’nda tarafsızlar kanadının üyesi. Owen’ın üst düzey politik geçmişi makaleyi daha da ilginç hale getiriyor.

KARAKTER BOZULMASINA YOL AÇABİLİYOR

Yazarlar politik liderlerin özelliklerinin onların politik başarılarının olduğu kadar diktatörleşmelerinin de zeminini hazırladığı düşüncesindeler. Karizma, risk alma becerisi, aşırı özgüven, geniş vizyona sahip olma gibi özelliklerin politikacıları lider haline getirdiğini ama aynı karakter yapısının bileşeni olan ölçüsüz özgüven, sonuçları gözetmeyen dürtüsel kararlar, öneri ve eleştiriye kulak asmama, pervasızlık gibi özelliklerin politik liderlerde kibir sendromu olarak adlandırdıkları bir karakter bozulmasına yol açabildiğini düşünüyorlar.

Yazarlar, son yüzyıldaki ABD başkanları ve Britanya başbakanlarını kendi geliştirdikleri Kibir Sendromu tanı ölçütlerine göre değerlendirmişler. Buna göre örneğin George W. Bush, belirgin bir şekilde Kibir sendromuna uymaktadır. Richard Nixon, John F. Kennedy, Lyndon Johnson’da ise kibirlilik hastalık derecesinde olmasa da vardır. Benzer şekilde Lloyd George, Chamberlain, Thatcher ve Tony Blair, Kibir sendromuna yakalanan başbakanlar olarak değerlendirilmişlerdir.
Politik liderlerin pek çoğunun ağır psikiyatrik hastalıklara sahip oldukları da kiminde aktif olarak çalıştıkları kiminde ise daha sonrasında ortaya çıkmış ya da anlaşılmıştır. Kibir sendromuna sahip olan kişi bir politik lider olduğunda neden olabileceği ya da olduğu zarar çok daha büyük ve kalıcı olabilmektedir. Kibir sendromu tanısı konulabilmesi için liderde bipolar hastalık gibi psikiyatrik bir hastalığın olmaması gerektiğini önermektedirler. Bu hastalığın en önemli özelliklerinden biri hastada kendini herkesten büyük, akıllı, zeki, güçlü, güzel ya da yakışıklı bulma gibi büyüklük hezeyanlarının olmasıdır.

SENDROMA LİDERLER DAHA YATKIN

Owen ve Davidson, araştırdıkları politik liderlerde ortaya çıktığını düşündükleri Kibir sendromunun onlarda doğuştan değil, sonradan gelişen bir rahatsızlık olduğunu düşünmektedirler. Ancak bu sendromun geliştiği liderlerde özellikle narsistik kişilik özelliklerinin bulunduğunu, dolayısıyla bir yatkınlıkları olduğunu da söylemektedirler. Ancak her ne kadar tanımladıkları Kibir Sendromunun doğuştan değil genellikle iktidara yerleştikten bir süre sonra (1- 9 yıl sonra) ortaya çıkabildiğini önerseler de, kibirli insanları politik lider haline getiren şartlara ya da iktidarın sağlıklı bir insanı nasıl olup da kibir sendromlu biri haline getirdiğine dair pek bir açıklama getirmemektedirler.
Kibir sendromundan korunmak içinse bozukluk sonradan geliştiğine göre iktidar olma süresini ABD’de olduğu gibi en fazla iki dönemle (8 yıl) sınırlama, seçilememe korkusu ve parlamento baskısı gibi önlemler önermekten öteye gitmemektedirler.
 Bir dizi eksikliğine rağmen Kibir sendromu kavramı iktidarın bozucu etkisini ve kibre kapılan bir politik liderin yol açabileceği zararların büyüklüğünü göstermesi bakımından yararlı görünmekte. Bu bağlamda Kibir sendromu tanı ölçütlerini Türkiye’deki politik liderlere uygulamak oldukça ilgi çekici sonuçlar vereceğe benzemektedir.
Kibir sendromu için tanı ölçütleri
1. Dünyayı öncelikli olarak güç gösterisi ve zafer arayışının arenası gibi görmeye yatkınlık
2. Kendi imgesini zenginleştirmek için kendisini hep iyi gösterecek durumlarda bulunmaya eğilim
3. İmaj ve görünümle ilgili orantısız kaygı
4. Gündelik etkinliklerinden mesihvari bir tarzda bahsetmek ve yüceltilmeye yatkınlık
5. Kendisiyle ulusu ya da kurumu özdeşleştirmek, kendi bakışı ve çıkarlarıyla ulusun/ kurumunkini özdeşleştirmek
6. Kendisinden üçüncü tekil şahıs zamiriyle ya da “biz” diye söz etmek
7. Kendi yargılarına aşırı güven ve başkalarının öneri ve eleştirilerini küçümseme
8. Kendisinin her şeyi kişisel olarak başarabileceğine dair kadiri mutlaklık hissi ve abartılmış kendine inanç
9. Kendisinin çevresindeki fanilere ya da halka değil tarih ve Tanrıya hesap vereceği inancı
10. Tanrı ve tarih karşısında haklı bulunacağına dair sarsılmaz inanç
11. Sıklıkla artan bir yalnızlaşmanın eşlik ettiği gerçeklik duygusunun kaybı
12. Huzursuz acelecilik, pervasızlık ve dürtüsellik
13. Ahlaki doğruluğu pratiklik, bedel ve sonuçların değerlendirilmesini önlemek için kullanma
14. Kibirli yetersizlik; kendisine aşırı güvenen lider politikanın girdisi çıktısı hakkında kafa yormadığından işler yolunda gitmemektedir.

Tanı için bu 14 özellikten en az en üçünün liderde olması ve bu en az üçten, en az birinin koyu puntolu özelliklerden biri olması gereklidir.

Birgün Gazetesi

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Psikoloji Haberleri