Kardeş Geldi, İlgi Gitti!

Psk. Nihal UYAR

Kardeşler arasında denge sağlamaya çalışmak çoğu anne-babayı zorlayan bir durum olarak karşımıza çıkar. İkinci çocuk fikri gündeme gelir gelmez, anne-babalar birinci çocuğa nasıl davranacakları, çocuğa durumun ne şekilde anlatılması gerektiği ve çocuğun bu durumu nasıl karşılayacağı ile ilgili endişe duymaya başlarlar. Nasıl bir yol izleyeceğini bilmeyen, dolayısıyla da var olan çocuğa karşı suçlu hisseden anne-babalar, ister istemez kendi kaygılarını çocuğa aktarır ve çocukta bazı davranış problemlerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamış olurlar.

Nasıl mı?

Çoğunlukla kendini var olan çocuğa karşı suçlu hisseden anne-babalar, çoğu zaman bu suçluluk duygularını bastırmak adına davranışlarında değişikliğe giderler. Sınırlarını korumakta ve kural koymakta zorlanırlar. Dolayısıyla da gelişmekte olan çocuk bir şeylerin yolunda gitmediği mesajını çoktan almış olur.

Bunun üzerine bir de yeni doğan gelir ve bu yeni gelen bebek beslenme ve bakım açısından anne-babaya daha muhtaçtır. Doğal olarak annenin belirli bir zamanını daha talep etmeden(!) diğerinin elinden almıştır bile. Şimdiye dek var olan ilgiliyi paylaşmamış olan çocuk ise çoğunlukla şaşkın ve ne yapacağını bilemez haldedir.

Bu karmaşık duyları yaşayan çocuğun tek bir amacı vardır: var olan ilgiliyi tekrar elde edebilmek. Bunun sözel olarak ifade etmek çocuk için çok zordur. Çünkü artık evlatlık rolüne, toplumsal olarak sorumluluk alması desteklenen ablalık/ağabeylik rolü eklenmiştir. Sonuç olarak kardeşine kızması, kardeşini istememesi gibi bir durum söz konusu bile olamaz. Çocuk, böyle kendini ortaya koyamadığı bir durumda, var oluşunu ortaya koymak için başka yollar dener. En kolay görünen küçük kardeşi gibi aileye muhtaç olma yoludur. Altını ıslatabilir, kaka kaçırabilir, korkabilir, okulda problemler ya da arkadaşlarıyla ilişkilerinde sorunlar ortaya çıkarabilir. Sonuç iyi ya da kötü ailenin ilgisini üzerinde tutmaksa, bütün bu seçimler çocuk için işe yarar görünebilir.

Bu bilgiler çocuğunuzu daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir ama hala nasıl davranacağınız konusunda tereddütler yaşayabilirsiniz. Öyleyse okumaya devam edin.

Öncelikle yeni bebeğin gelmesiyle birlikte yaşanacak sürece çocuğunuzu hazırlayın. Nelerin değişebileceğini, nelerin ise aynı kalacağını çocuğunuza onun anlayacağı bir dilde açıkça ifade edin. Sorularını cevaplayın. Onu sürece dahil edin ki; yeni gelen bebek çocuk için bir sürpriz olmaktan çıksın.

Yeni bebeğin gelmesiyle birlikte ona ayırdığınız zaman azalabilir, bu normaldir. Adil olmalıyım inancıyla kendinizi suçlamayın. Fakat bunu daha önceden ifade etmiş ve çocuğu hazırlamış olmanız gerekir.  Bunun yanında geçirdiğiniz zamanın kalitesi onun için hala önemlidir. Özellikle zaman az olsa dahi, kalitesini korumaya çalışın.

Çocuğunuzun olabildiğince özgür bir biçimde kendisini ifade etmesine olanak tanıyın. Unutmayın ki; ifade edilen ve ortaya çıkan duygular, rahatlama ve özgürleşme yaratır. Kardeşi ile ilgili olumsuz bir şey söylediğinde yargılamak ya da paniğe kapılmak yerine, sadece dinleyin ve böyle hissetmesinin normal olduğunu onunla konuşun.

Büyük çocuğa kardeşi ile ilgili sorumluluk vermek aralarındaki iletişimi güçlendirmek açısından yararlıdır. Fakat çocuğa kardeşi ile ilgili olarak yaşının getirdiğinden fazla sorumluluk vermek kardeşe ve aileye olan kızgınlığı arttırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Onun da çocuk olduğunu, yanlışlar yapabileceğini unutmayın.

Belki de en önemli madde, sizsiniz. Kendi kaygı ve endişelerinizi çocuğunuza yüklemeyin. Siz kendi yaşamınızda kardeşinizle rekabet etmiş ve bu konuyu halledememiş olabilirsiniz. Çocuklar arasında gerginlik olacağına ilişkin olumsuz inançlarınız çocuklarınızı etkileyecektir. Bu nedenle korkularınızın sizinle mi yoksa çocuklarınızla mı ilgili olduğunu ayırt edin. Geçmişten getirdiğiniz yükleri çocuğunuza taşıtmayın.

Kardeş kavramının kişiye pek çok şey öğrettiğini ve büyürken yaşanan her deneyimin repertuarımızı ne denli zenginleştirdiğini aklınızda tutun…

PSİKOLOG NİHAL UYAR

www.algipsikodrama.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.