Eğer hava hep kapalı, yağmurlu hatta fırtınalı ise kendinizi depresyonun kucağına bırakmamak için harekete geçmeniz gerekiyor.
Çok geniş bir yelpazeyi kapsayan duygudurum bozukluklarının bir alt başlığı olan depresyon, mevsim geçişlerinde ortaya çıkabiliyor. Melatonin hormonunun salgılanmasındaki bozukluğa yatkınlığı olanlar özellikle kış aylarında kendilerini yorgun hissediyor, hiçbir şeyden zevk alamıyor, dikkatlerini toplayamıyor, sosyal hayatları ve özel ilişkileri de bu durumdan etkileniyor. Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Reşat Tahsin Duygudurum Merkezi'nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Kürşat Altınbaş, depresyonun 4-5 ay ile 1 yıl içinde kendiliğinden düzelebilme ihtimali olan bir hastalık olduğunu ancak kişinin ruhunda izler bırakmasını, tekrar etmesini ve istenmeyen sonuçlara sebep olma riskini ortadan kaldırmak için psikoterapi ve gerektiğinde ilaç ile tedavi edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Duygudurum nedir?
Duygu, insan olmanın gereği olarak çevresel uyaranların bize hissettirdikleridir. Olumlu, olumsuz ya da nötr herhangi bir uyaranın karşısında verdiğimiz duygusal tepkilere 'duygulanım' diyoruz. Duygudurum ise daha uzun süreli duygu yoğunluğunu kapsıyor. Yani duygulanım güneşli, bulutlu gibi tanımlanacak bir hava durumu ise duygudurum mevsimi anlatıyor. Duygulanımda daha kısa, duygudurumda daha uzun süreci kapsayan belirgin bozulmalar oluyor.
Duygudurum bozukluğu nasıl anlaşılıyor?
Klinik değerlendirmede; sosyal, mesleki ve kişisel alanlar ile işlevlerinde bozulma olup olmadığı kişinin özelinde yapılıyor. Çünkü herhangi bir duygusal değişim bir kişide bozulmaya yol açarken diğerinde yol açmayabiliyor. 'Kişinin doğalı neydi ve şimdi ne oldu' ve 'Bu değişim hastalıklı mı?' diye soruluyor. Duygudurum bozukluğunun değerlendirmesi genellemelere izin vermiyor.
Depresyon da bir duygudurum bozukluğu mudur?
Duygudurum bozuklukları psikiyatrik hastalıklarda bir alt başlığı oluşturuyor. Duygudurum bozukluğu başlığının altında ise aralarında majör depresyonun da olduğu çeşitli kavramlar yer alıyor. Ancak depresyonun tanımında kavram kargaşası yaşanıyor. Sevgilisinden ayrılan, bir yakını vefat eden ya da büyük paralar kaybeden kişinin üzüntüsü de depresyon ile karıştırılıyor. Oysa majör depresif dediğimiz hastalık, uzun süreli ve sadece insanın ruhsal çöküntüsünü değil, birçok işlevi birden barındıran bozulmayı ifade ediyor. Mevsimsel seyirli depresyon da bu başlık altında değerlendirilen bir klinik tanı
Mevsimsel seyirli depresyon toplumda sık görülüyor mu?
Genel olarak depresyon çok sık görülüyor. Bu depresyon vakalarının artmasından ziyade tespitinin çoğalması ile ilgili bir durum. Modern yaşam biçimi de giderek mevsimsel seyirli depresyonu kolaylaştırıyor. Sürekli koşturmacanın olduğu, kapalı ortamlarda geçirilen yaşamlar, kişilerin güneş ışığından yararlanamamaları, kendilerine ayırdıkları zamanların hep akşam ve gece saatleri olması mevsimsel depresyonu daha fazla ön plana çıkarıyor. Öte yandan mevsim normalleri de değişiyor. Artık kış kış gibi değil, yaz yaz gibi değil Sonbahar ve ilkbaharı yaşayamaz hale geldik. Oysa organizmanın da biyolojik bir ritmi var ve kendini dinlenmeye aldığı bir zaman dilimine ihtiyaç duyuyor.
Mevsimsel geçişli depresyonda hangi belirtiler görülüyor?
Mevsimlerin birleşme yerlerinde görülen depresyon, melatonin hormonunun salgılanmasındaki değişiklik nedeniyle çoğunlukla da kış aylarında ortaya çıkıyor. En az birkaç hafta hiçbir şey yapma isteği duymamak, keyifsiz olmak, eskiden yaptığı hiçbir şeyden keyif almamak, dikkatini toplayamamak ya da sürdürememek, sık unutkanlık yaşamak, sınavlara hazırlanırken odaklanamamak, yorgunluk, bitkinlik, enerji azlığı gibi belirtiler kümesini kapsıyor. Bunların hepsi bir aradaysa, kişinin ders veya iş başarısını, sosyal ilişkilerini ve yakınlarını etkiliyorsa mevsimsel depresyondan söz edebiliyoruz.