Giysilerini, yatağını ya da oturduğu koltuğu ıslattığı için birlikte yaşadığı geliniyle, hatta kızıyla bile arası açılabiliyor. Komşusuna bile gidemez duruma geliyor, çevresiyle bağlarını koparıyor.
İdrar kaçırma problemi kariyer kadınını da etkiliyor. Mesai saatleri içinde sık sık üstünü değiştirmek ve iş toplantılarını petle yönetmek zorunda kalan kariyer kadınının işyerindeki verimi ve motivasyonu sekteye uğruyor.
Oysa kadına sosyal hayatı kabusa çeviren idrar kaçırma probleminden on dakikalık bir cerrahi müdahaleyle kurtulmak mümkün. Ancak kadınlar, ‘utanıp’ anlatamadığı ve idrar kaçırmayı ‘kader’ olarak kabul ettiği için yıllarca bu sorunla yaşamaya devam ediyor…
Medical Park Bahçelievler Hastanesi Tüp Bebek Merkezi ve Kadın Doğum Bölümü Direktörü Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Kadir Savan; kadında sosyal, psikolojik ve fiziksel travmalara neden olan ‘idrar kaçırma’ sorunuyla ilgili şu bilgileri verdi:
-İdrar kaçırma; istem dışı idrarını tutamama ve farkında olmadan idrarını boşaltma durumudur. Normalde herkeste (kadın ve erkek), idrar torbası normal kapasitesine kadar dolduğunda, beyinde uyarılmayla idrar yapma isteği oluşur. Ancak bazı durumlarda; gerek kadınlarda, gerek erkeklerde (ama çoğunlukla kadınlarda) idrar torbası tam dolmadan ya da tuvalete gitme isteği oluşmadan idrar kaçırılır. Hasta, idrarını tutamaz. Hatta bazen idrarını kaçırdığını bile fark etmez. Sadece üzerini ıslattığı zaman idrar kaçırmış olduğunu anlar.
-Eğer hasta; öksürünce, hapşırınca, gülünce, ağır bir şey kaldırınca, perde çekerken hatta otururken idrar yapıyorsa ‘idrar kaçırma’ sorunu var demektir. Bazı hastalar ise suyun sesini duyunca veya oturmuş misafiriyle sohbet ederken ve her şey normalken bir anda idrarının geldiğini hisseder. Çoğu zaman da tuvalete yetişemeden altını ıslatır. İşte bu durumlar idrar kaçırmanın başka bir şeklidir. Bu durum daha çok sinir sistemi hastalıklarına bağlı olarak gelişir.
AİLEDE DIŞLANIYOR KOMŞUYA BİLE GİDEMİYOR
-Kadınlar genellikle idrar kaçırmayı kaderleri olarak kabul ediyor ve gizliyorlar. Önce utanıyorlar sonra da kendilerini toplumdan soyutluyorlar ve içlerine kapanıyorlar. Ardından ailede, sorunlar başlıyor. Evinde oturduğu koltuğu, yatağı, giysilerini ıslattığı için ailesiyle kendisi arasında sorunlar yaşıyor. Geliniyle hatta kızıyla bile arası açılıyor. Hasta bir süre sonra dışarı çıkamaz duruma geliyor. Dışarı çıktığında idrar kaçıracağı korkusuyla eve kapanıp kalıyor. Komşusuna bile gitmiyor, dostlarından uzaklaşıyor. Sosyal hayatı kalmıyor. Tüm bunlar hastada depresyon, panik atak ve psikolojik sorunlara yol açıyor.
-İdrar kaçırma, eşlerin cinsel hayatını da bozuyor. Çünkü ilişki esnasında hasta idrar kaçırabiliyor ve bu da hastada eşine karşı bir mahcubiyet duygusunun oluşmasına yol açıyor. Bunun sonucunda erkek de kadın da birbirleriyle birlikte olmaktan kaçınıyor. İlişkide bu tür problemler ortaya çıkınca, erkekte kadına karşı bir soğukluk duygusu baş gösteriyor.
KADER DEĞİL ÇÖZÜMÜ OLAN BİR HASTALIK-İdrar kaçırma; dünyanın her tarafında, normal doğum yapmış kadınların yaklaşık yüzde 25 ila 30’unda görülür. Yaklaşık üç doğum yapmış kadından birisinde az veya çok idrar kaçırma görülür. Bir başka deyişle, 3-4 kadından birinde rastlanıyor. Bu da çok yüksek bir rakam. Ancak bu sıklığa rağmen hastaların çok az bir kısmı doktora müracaat ediyor; çünkü utanıyorlar. Bunu kader olarak kabul ediyor, normal doğumun, menopozun ve yaşlılığın doğal bir sonucu olduğuna, bu sorunla birlikte yaşaması gerektiğine kendilerini inandırıyorlar.
-Oysa idrar kaçırma kader değil, çözümü olan bir hastalıktır. Bugün tedavide son derece yüz güldürücü sonuçlar almaktayız. Özellikle hasta erken gelirse, tedavi şansı ve başarı oranı çok yüksektir. O nedenle diyoruz ki; ne olur idrar kaçırma şikayetleriniz başladıysa bir an önce hekime gidip, zamanında tedavi olun. Çünkü erken dönemde gelirlerse, bazı ilaçlar ve bazı egzersizlerle, ameliyata bile gerek kalmadan tedavi edebiliriz. Ama gecikirlerse hem idrar torbasında bozukluk ve sarkmalar, hem de sinir sistemindeki sorunlar daha da artar. O yüzden erken tedavi çok önemli.
-Hastalığın tedavisinde önemli olan idrar kaçırmanın hangi tip olduğunu belirlemektir. Tipini belirledikten sonra, tedavi yöntemine karar veriyoruz. Sinir sistemine bağlı olanların tedavisi tıbbi, doğumdan kaynaklı sarkmalara bağlı olanların tedavisi ise ameliyattır. Eğer hastalık erken teşhis edilmişse; ilaç tedavisiyle birlikte, ‘idrar torbası günlüğü’ dediğimiz işeme programı ve bir de perine bölgesi egzersizleri veriyoruz. Bunların üçünü yaptığımızda yüzde 60-70 oranında hastalar toparlanır, adaleler güçlendiği için idrar torbasını kasarak yukarı kaldırır ve idrar kaçışını önler. Ameliyata gerek kalmaz.
10 DAKİKADA YEPYENİ BİR HAYAT
-Eğer geç kalındığıysa; en önemli şey, öncelikle sinir sisteminde bir sorun olup olmadığını tespit etmek. Acaba hastada, mesanenin sinirsel uyarısına bağlı oluşan bir idrar kaçırma mı var ona bakarız. Sinirsel idrar kaçırma olan hasta; oturmuştur, misafiri vardır ve birden idrar yapma isteği gelir. Bu türler genellikle sinirsel bozukluğa bağlıdır. İşte o zaman acaba beyinde, omurilikte bir bozukluk, Parkinson, MS, Alzheimer var mıdır veya şeker hastalığının yan etkisi midir, sinirlerde hasar var mıdır bunları değerlendiririz. Bunlara bağlıysa, tedavisini özellikle, ilaç, egzersiz ve fizik tedaviyle yaparız.
-İdrar kaçırma bunların hiçbirinden kaynaklanmıyorsa; hasta öksürünce, hapşırınca, ağır bir şey kaldırınca, gülünce idrar kaçırıyorsa, idrar torbasında da sarkma varsa, tedavisi ameliyattır. Ameliyatı ya karından yapıyoruz ya da küçük bir kesi ile vajinal bölgeden idrar torbasının boynunu kalça kemiğinin iç yüzüne asıyoruz. Küçük, on dakikalık bir ameliyattır. Bu ameliyatla hastaların yüzde 95’e yakınında olumlu sonuç alabiliyoruz.