Pek çok kadın hayatının belli bir noktasında cinsel işlevle ilgili sorunlar yaşamaktadır ve bazıları yaşamları boyunca zorluk çekmektedir.Kadın cinsel işlev bozukluğu yaşamın herhangi bir aşamasında ortaya çıkabilir.Sadece belirli cinsel durumlarda veya tüm cinsel durumlarda ortaya çıkabilir.
Cinsel tepkiler; fizyoloji, duygular, deneyimler, inançlar, yaşam tarzı ve ilişkilerin karmaşık bir etkileşimini içerir.Herhangi bir bileşenin bozulması, cinsel istek, uyarılma veya doyumu etkileyebilir ve tedavi genellikle birden fazla yaklaşımı içerir.
Cinsel Problemler Ne Gibi Belirtilerle Gelir?
Belirtiler, ne tür bir cinsel işlev bozukluğu yaşadığınıza bağlı olarak değişir.
1- Düşük cinsel istek: Bu, kadın cinsel işlev bozukluklarının en yaygın olanı, cinsel ilginin olmaması ve cinsel istekliliğin bulunmamasıdır.
2- Cinsel uyarılma bozukluğu: Seks isteğiniz ve libidonuz bozulmamış olabilir, ancak uyarılma konusunda zorluk çekiyorsunuz veya cinsel aktivite sırasında uyarılma veya uyarılmayı sürdüremiyorsanız cinsel uyarılma bozukluğu yaşıyorsunuz demektir.
3- Orgazm bozukluğu:Orgazm bozukluğunuz varsa yeterli cinsel uyarılmadan ve devam eden stimülasyondan sonra orgazma ulaşmada sürekli veya tekrarlayan bir zorluk yaşarsınız.
4- Ağrılı cinsellik: Cinsel uyarılma veya vajinal temasla ilgili ağrınız varsa bu soruna işaret eder.
Ne Zaman Doktora Gitmeliyim?
Cinsel sorunlar ilişkinizi ciddi anlamda etkiliyorsa veya sizi endişelendiriyorsa, değerlendirme için doktorunuzla randevu alın.
Cinsel Sorunlar Neden Oluyor? Bende Bir Problem Mi Var?
Cinsel sorunlar genellikle hormonlarınızın yoğun olduğu dönemlerde, örneğin bir bebek sahibi olduktan sonra veya menopoz sırasında gelişir. Kanser, diyabet veya kalp ve kan damarı (kardiyovasküler) hastalıkları gibi majör hastalıklar da cinsel işlev bozukluğuna katkıda bulunabilir.
Cinsel memnuniyetsizlik ya da işlev bozukluğuna katkıda bulunan faktörler genellikle birbiriyle ilişkilidir:
1- Fiziksel: Kanser, böbrek yetmezliği, multipl skleroz, kalp hastalığı ve mesane sorunları da dahil olmak üzere herhangi bir tıbbi durum cinsel işlev bozukluğuna neden olabilir. Bazı antidepresanlar, tansiyon ilaçları, antihistaminikler ve kemoterapi ilaçları dahil olmak üzere bazı ilaçlar cinsel arzunuzu ve vücudunuzun orgazm yaşama yeteneğini azaltabilir.
2- Hormonal: Menopoz sonrası düşük östrojen seviyeleri, genital dokularınızda değişikliklere ve cinsel duyarlılığa yol açabilir. Östrojen azalması, pelvik bölgeye kan akışının azalmasına neden olur ve bu durum daha az genital duyumla sonuçlanabilir, ayrıca uyarılma ve orgazma ulaşmak için daha fazla zamana ihtiyaç duyarsınız.
Vajinal astar zamanla, özellikle cinsel olarak aktif değilseniz, daha ince ve daha az elastik hale gelir. Bu faktörler ağrılı ilişkiye (dispareuniye) neden olabilir.Cinsel istek, hormonal düzeyler düştüğünde de azalır.Vücudunuzun hormon düzeyleri de doğumdan sonra ve emzirme sırasında değişir, bu vajinal kuruluğa neden olabilir ve seks yapma arzunuzu etkileyebilir.Psikolojik ve sosyal Tedavi edilmeyen anksiyete veya depresyon, uzun süreli stres ve cinsel istismar öyküsü gibi, cinsel işlev bozukluğuna neden olabilir veya katkıda bulunabilir. Hamilelik endişeleri ve yeni anne olma talepleri de benzer etkilere sahip olabilir.
Eşinizle uzun süredir devam eden çatışmalar - seks ya da ilişkinizin diğer yönleri hakkında - cinsel tepkilerinizi de azaltabilir. Kültürel ve dini konular ile beden imajıyla ilgili sorunlar da katkıda bulunabilir.