Adet Öncesi Sendromu (PMS) ve Adet Öncesi Disforik Bozukluk (PMDD). Kadın Sağlığı Derneği Başkanı Dr. Buğra Buyrukçu, kadınlara kendini garip hissettirip sıkıntı yaşatan bu sendromların etkisini azaltmaya yönelik önerilerde bulundu
Üzüntü, kaygı, sinirlilik, uyku problemleri, sürekli yeme isteği, akne, kabızlık, yorgunluk, baş ağrısı ve daha niceleri… İşte bazı kadınların neredeyse her ay baş başa kaldığı sıkıntılar... Kadınların adet döneminden önce veya adet sırasında yaşadığı ancak çoğu kişinin bir anlam veremediği bu değişiklerin çok önemli tıbbı gerekçeleri var aslında.
Kadın Sağlığı Derneği Başkanı ve Fitoterapi Uzmanı Dr. Buğra Buyrukçu, kadınlarda dalgalanan hormon seviyelerinin bir sonucu olarak meydana gelen duygusal değişikliklerin son derece yaygın olduğunu söyleyerek, “Adet Öncesi Sendromu (PMS) ve Adet Öncesi Disforik Bozukluk (PMDD), regl döneminde ruhsal, fiziksel gerginliğe yol açıyor” dedi.
PMS kimlerde daha fazla görülüyor?
Bu dönemde bazı kadınlarda depresyon ve öfke gibi daha şiddetli septomların gelişebildiğini bildiren Dr. Buğra Buyrukçu, “PMS hem fiziksel hem de duygusal semptomlara neden oluyor. Bu belirtiler yumurtlamanın sonu ile adet döneminin başlangıcı arasında herhangi bir aşamada başlayabilir. Araştırmalara göre kadınların yüzde 75’i bir tür PMS yaşadığını tahmin etmektedir. PMS’nin bu dönemde neden olduğu başlıca şikayetler; ağrı ve sızılar, akne, kaygı, şişkinlik, ağlama nöbetleri, göğüslerde hassasiyet, iştahta değişiklikler, kabızlık veya ishal, depresyon hali, yorgunluk, baş ağrıları, sinirlilik ve öfke, konsantrasyon eksikliği ve uyku zorlukları. Araştırmalar, depresyonun PMS'li kişilerde bu rahatsızlığı olmayanlara göre daha yaygın olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
PMDD çok şiddetli seyrediyor
Dr. Buğra Buyrukçu, PMDD’nin ise daha şiddetli olduğunu ve adet döngüsü olan kadınların yüzde 3 ila 8’ini etkileyebildiğini kaydetti PMDD'nin yol açtığı şikayetlerin günlük yaşamı ve ilişkileri doğrudan etkileyecek kadar şiddetli olduğunu bildiren Dr. Buyrukçu, “Şiddetli depresyon, kaygı ve sinirlilik, panik ataklar, şiddetli ruh hali değişimleri, sık ağlama atakları, faaliyetlere ve diğer insanlara olan ilgi kaybı, bunlardan bazılarıdır. Dahası intihar düşüncesi ya da girişimleri de PMDD’nin muhtemel bir belirtisidir” dedi.
PMS ve PMDD tedavi edilebilir mi?
Dr. Buğra Buyrukçu depresyon, PMS ve PMDD için kişinin alacağı tedbirler dahil çeşitli tedaviler bulunduğunu da vurguladı. Dr. Buyrukçu, “Dengeli bir diyet; şeker, yağ, tuz, rafine karbonhidratlar ve alkol alımını azaltmak, düzenli egzersiz, yeterli uyku ve stresin kaynaklarını ortadan kaldıracak aktiviteler yapmak ve kalsiyum gibi takviyeler işe yarayacaktır. Özellikle premenstrüel sendromda (PMS) akupunktur çok etkilidir. Adetten bir hafta öncesinden başlayıp adet bitene kadar gün aşırı devam eden akupunktur sayesinde kişi, sorunları ya hiç hissetmiyor ya da çok az hissediyor. Ancak bu ruh hali değişiklikleri düzenli olarak meydana gelirse, tüm ay devam ederse veya kişinin hayatı veya ilişkileri üzerinde önemli bir etkisi varsa mutlaka bir uzman hekime başvurulmalı” şeklinde konuştu.